Geçenlerde Echart Tolle’un, Var Olmanın
Gücü kitabında bir bölüm beni çok etkiledi ve sizinle de paylaşmak
istedim.
Belli durumlarda, kendinizi veya başka
birini bir düşmana karşı korumanız gerekebilir ama savaştığınız şeyi kötü
olarak kabul edip “kötülüğün kökünü kazıma” misyonuna girişmemeye dikkat
edin diyor.
Hani çok sık duyarız “buna karşı savaş”,
“şuna karşı savaş” ..Uyuşturucuya, suç organizasyonlarına, terörizme, kansere,
yoksulluğa, açlığa..ve ne yazık ki savaş açılan her şey daha da güçleniyor gibi
görünmüyor mu?
Özellikle bulaşıcı hastalıklara karşı
savaşta, bir zamanlar kahraman olan antibiyotiklerin yaygın
kullanımının, büyük ihtimalle onlara karşı dirençli bakterilerileri
hortlatması beklenmektedir.
Ciddi bir Amerikan tıp dergisine göre;
ABD de tıbbi tedaviler, kalp hastalıkları ve kanserden sonra en ciddi sağlık
problemi olmuş durumda.
Savaş bir zihin yapısıdır ve bu zihin yapısından kaynaklanan tüm eylemler; ya kötü olarak
algılanan düşmanı güçlendirecek ya da savaş kazanıldığı takdirde birincisi
kadar etkili ve genellikle daha güçlü yeni bir kötülük yaratacaktır. Savaş gibi
bir zihin yapısının tutsağı olduğunuzda, algılarınız son derece seçici bir hal
alır ve bozulur. Diğer bir deyişle, sadece görmek istediğinizi görür, onu da
yanlış yorumlarsınız.
Barış istersiniz, barışı istemeyen hiç
kimse yoktur. Ama içimizde dramı, çatışmayı isteyen bir şey vardır. İçinizdeki
tepkiyi tetikleyen bir durumu ya da bir olayı beklersiniz: Birinin sizi bir
nedenden ötürü suçlaması, size saygı duymaması, bölgenize izinsiz girmesi, bir
şeyleri yapma tarzınızı sorgulaması, para hakkında tartışması gibi..
O zaman içinizde yükselen ve belki
düşmanlık ya da öfke kılığına bürünmüş korkuyu, o güçlü enerji akışını
hissedersiniz. Zihninizin pozisyonunu savunmak, suçlamak, saldırmak, haklı
çıkarmak için yarıştığını hissedebiliyor musunuz? İçinizde savaşta olan, tehdit
edildiğini hisseden ve ne olursa olsun hayatta kalmaya, bu tiyatro oyununda
zafer kazanan karakter olarak kimliğini korumaya çalışan bir şeyin varlığını
hissedebiliyor musunuz?
Huzurlu olmaktansa haklı olmayı tercih
eden bir şeyin varlığı…
Burada savaşta olan egodur..hayatta
kalmak için savaşan ..
Bir kez farkına vardığınızda EGO
üzerinizdeki gücünü , hakimiyetini kaybedecektir..
Onun için ne zaman acı, öfke, kızgınlık
hissederseniz onu kabul edin, kucaklayın..teslimiyet huzuru getirecektir..
Hep birlikte öğrenmek, hatırlamak,
uygulamak üzere
Sağlıkla ve sevgiyle kalın
Dr. Deniz ÖNER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder