Kanser Hastalığı Çocuklara Nasıl Söylenmeli Bölüm 1

Bu yazının tümü kaynak bölümünde de belirtildiği gibi http://vekansergitti.blogspot.com/search?q=pelin+erbil 

sitesinden alıntıdır. Uzun bir yazı olduğu için 3 bölümde. Cengiz Bey bizim için sordu, Dida Hanım'ın izniyle yayınlıyoruz. Kansersiz Yaşam Derneği Kurucusu Dida Kaymaz’a ait bu sitede çok güzel yazılar var, fırsat buldukça göz gezdirmeniz dileğiyle. Uzman Psikolog Pelin Erbil'in Kansersiz Yaşam Derneği takipçileri ve kanser hastası yakınları için yazısı. 

Çoçuklara Nasıl Söylenmeli…

Kanser teşhisi koyulan bir çok kişinin çocuğu olduğu gibi, hayatlarında çocuklarının dışında yakın çevrelerinde kardeşler, yeğenler, torunlar, arkadaşların/akrabaların çocukları hastaların hayatlarının bir parçasıdır.

Her ailenin kendine özgü bir dinamiği ve iletişim yöntemi vardır. Çocuğa kanserden konuşmak oldukça zorlayıcı bir durumdur; bu durum hem hasta için hemde çocuk için oldukça zordur.

Ancak bu durumu paylaşmak ve çocukları olayın bir parçası haline getirmek çocuklar için destek olabileceği gibi çocukların hastalıkla mücadele döneminde ebeveyne destek olma konusunda daha başarılı olmalarını sağlar.

Eğer duygularınızı göstermiyorsanız, çocuğunda duygularını göstermemesi olasılığı yüksektir. Baskın duyguları saklamak zor olacağı gibi,  bastırılmaları zaman içerisinde daha büyük sorunlara yol açabilir ve zaman içerisinde çocuk duygularını kabullenmektense kendi duygularından korkar.

Niçin çocuklara söylenmeli?

· Çocuklardan hastalığın saklanması,önemsenmedikleri, korku ve fantazileriyle yanlız bırakıldıkları, duygularının önemli olmadığı hissine kapılmalarına neden olur.

·  Kanser tüm ailenin duygularını etkileyen bir hastalıktır ve aileyi etkileyen durumdan çocukların haberdar olması en doğal haklarıdır.

·  Çocuklar yolunda gitmeyen bir durum olduğunu hissederler, çünkü stres ve gerilime karşı çok duyarlıdırlar. Eğer çocukları korumak anlamında onlara ne olduğu söylenmezse, çocuklar çok daha kötü bir şey olduğu düşüncesine kapılabilirler.

·  Belirsizlik ve bilinmezle mücadele, gerçekle mücadeleden daha zordur.

·  Gerçeği başka birinden duyabilirler veya tv/internet/basından öğrendikleri bilgilerle boş yere endişelenirler.

·  Çocuklara hiç bir bilgi vermemek, onların konuşma/tartışmayı kötü bir şekilde algılamalarına neden olur. Bu durum ileriki yaşlarında da kansere karşı korku ve fobiler geliştirmelerine neden olur.

·  Çocuklara bilgi verilmemesi, kendilerini izole edilmiş hissetmelerine neden olur. Aileyi ilgilendiren bir konunun parçası olamamak kendilerini değersiz hissetmelerine neden olur.

·  Çocuklar olayları gözlemleyebilir ancak bunları anlamakta yanlış değerlendirmelere gidebilirler.  “Annem oyuncaklarım toplamamı istediğimde ona karşı çıktım. Sonra annem hastalandı. Belki benim yüzümden oldu”.

·   Hastalığı bilen bir çocuk hasta içinde bir konfor unsurudur. Aile içerisindeki konuşmalar esnasında dikkatli olmanıza gerek kalmaz veya aile içinde kendinizi izole etmenize mahal bırakmaz. Açık bir diyalog ailenin daha kuvvetli bir şekilde birbirine destek olmasına yardım eder.

·  Çocukların genelde ebeveynlerin düşündüğünden daha fazla gerçeklerle baş etme yetenekleri vardır. Gerçekleri bilmemeleri endişe duymalarına neden olur. En kötü olaylar bile belirsizlikten daha kolay algılanır.

·   Kendilerini üzgün hissetmelerine engel olamayız ancak neler olduğu konusunda bilgi verirsek üzüntülerini azaltabiliriz.

·  Aile içerisinde kanserle mücadele çocukların, vücut, kanser, tedavisi konusunda bilgi sahibi olmalarına yardım eder. Zor durumlar karşısında ne şekilde davranılacağını öğrenmelerine imkan verir.


Çocuklarla yapılacak konuşma yanlız ve/veya grup halinde yapılabilinir. Daha önceden hasta tarafından bilginin ne şekilde ve nasıl verileceğine dair bir hazırlık yapması gerekir.Konuşma, çocuğun kendini güvenli hissedeceği bir ortamda gerçekleştirilmelidir.

Dış etkenlerin konuşmayı etkilemeyeceği ve vakit sınırlı olmadığı bir ortamın seçilmesi gereklidir.

Çocukların anlayabileceği bir dilden açıklamalar verilmelidir:

• Kanser hakkında bazı genel bilgiler,

• Hastalığın ne zaman başladığı ve hasta tarafından ne şekilde fark edildiği,

• Ebeveyn kendini üzgün hissetmesine rağmen, çocukla konuşma sırasında “ümitsizliğe” kapılmamalıdır.

• Ebeveynin hastalık sırasında bile çocuklarına bakacağını ve onları seveceğini belirtmesi gerekir. Hasta ebeveynin yorgun olması durumunda, kimin çocuğa yardımcı olacağı
konusunda bilgi vermesi devamlılık açısından önemlidir.

• Çocukların soruları dikkatle dinlenip ve sorularına basit ve kolay cevaplar verilmelidir.

• Kanser hastalığı konusunda bildiklerini sorun. Sizde bilgilerinizi paylaşın. Ufak bilgilerle zaman içerisinde hastalık resmini tamamlayın.

• Herhangibir konuda endişe duyup duymadıklarını sorun.

• Normal dışı davranışlarını anlamaya çalışın

• Yanlış algılamaları düzeltin.

• Dürüst olun.

• Hastalığın duygularınızı nasıl etkilediğini açıklayın.

• Cevabını bilmediğiniz sorulara “bilmiyorum” diye cevap vermekten kaçınmayın.

 
Kaynak:




Hiç yorum yok: