Durumu Kabullenin: 7 Kez Kanser Yaşadıktan Sonra Neden Savaşıyorum? -- Çeviri: Aslı Eren

Woody Roseland
"16 yaşındaydım tamamen sağlıklıydım, sol dizimdeki geçmeyen ağrı hariç. Bilmiyordum ki bu ağrı çok daha ciddi hayati bir problemin belirtisiydi. Resmi teşhisim “osteosarkoma” yani kemik kanseri olarak 2007’de konuldu. Dersleri bırakıp bir an once tedaviye başladım ve 2007-2012 arasında tam 7 kez bu kanserlerle mücadele ettim. 17 ameliyat geçirdim, bir bacağım diz altından kesildi. 100 seans kemoterapi sonrasında kanserim remisyondaydı ta ki bu sene tekrar nüksedene kadar.
Erken yaşta kanser yaşamış olmak bana kanser hakkındaki  görüşlerimle kanser gerçeği arasında oldukça büyük farklılıklar olduğunu gösterdi. Etrafımda harika bir destek sistemi var. Pediyatri kanser grupları, beni hazırlayan hemşireler, doktorlar, maddi ve manevi destek veren ailem, arkadaşlarım.
Büyük resme, kaç kemoterapi alıp kaç ameliyat olduğunuza odaklanmayın. Tek bir günü yaşayın, ya da bir haftayı. Bu çok daha kolay. Herşeyden önemlisi bunu yenebilirsiniz başka türlüsünü düşünmeyin."  
Sevgili Aslı Eren’in çevirisiyle Woody Roseland’in Huffington post gazetesinde yayınlanan yazısı. Sanırım yazının en can alıcı kısmı “Her günün muhteşem bir fırsat olduğunun değerini bilmemek, erkenden aramızdan ayrılan her bir kişiye saygısızlıktır.”   
Yine ağzımda kan tadıyla uyandım... Akciğer ameliyatından sonra sabah uyanmak genellikle günün en kötü zamanıdır, 5-6 saati ağrı kesicisiz geçirmişsinizdir. Hiç bir işe yaramasada sürekli rahat bir pozisyon bulmaya çalışırsınız. Kulağa dramatik gelebilir ama ağır bir durumdur. Ne zaman kendinizi bu durumda bulsanız, güç bir kararla karşı karşıya kalırsınız. Ağzımda bulunan kanlı, sümüksü kitleyi tüküreyim mi yoksa tamamen varlığını inkar edip bu bakırımsı kanser sebepli kokteyl ağzımın içinde yokmuş gibi mi davranayım?
Gerçek şu ki,eğer ağzınız kanla doluysa, bir çeşit kavga içerisindesinizdir ve başa çıkmanız gereken daha büyük sorunlar vardır. Öyleyse ne yapıyorum? Tükürüyorum. Kendime içersinde bulunduğum acı gerçeği hatırlatmayı içersinde bulunduğum durumla yüzleşmeyi seviyorum. Kemoterapide başımda saç yokken süresi geçmiş ehliyetimi saklamamla aynı sebepten dolayı tükürüyorum. Ne kadar  iyi görünürsem görüneyim (korkunç görünüyorum bayanlar), ne kadar  iyi hissedersem hissedeyim ve ne kadar eğlenirsem eğleneyim hala kötü bir dönemden geçiyorum. Yedi kez kanser geçirmiş çok fazla kişi duymamanızın sebebi, onların yediciye varamadan hayatlarını kaybetmesidir.
Şimdi ben onlardan daha güçlü savaştığımı ya da düşünce biçimimin bir şekilde bana daha uzun yaşamam için yardım ettiğini iddia etmeyeceğim; fakat her sabah uyandığımda, kanserle son nefeslerine kadar cesurca savaşan bir çok insandan daha fazla tükürüyorum. Her günün muhteşem bir fırsat olduğunun değerini bilmemek, erkenden aramızdan ayrılan her bir kişiye saygısızlıktır.   
Olayların kendiliğinden gerçekleştiğine ve bizim onlara sebep bulduğumuza derinden inanırım. Birisinin hayatını kaybettiğini her duyduğumda, bu bana bugüne bir sebep vermeyi hatırlatır. Çünkü ben buradayım.
Durumu kabullenin. Hala yapabiliyorken bugüne bir sebep verin.
Kaynak:

Hiç yorum yok: