MUTLULUK MU ÖNCE GELİR NEŞE Mİ - Dr. Deniz ÖNER


 
Neşe mutluluktan daha fazla kontrol altında tutabildiğimiz bir duygudur


Geçenlerde nefesini ve düşünce sistemini değiştirme üzerine bir Kursa katılmıştım. Güne Tibet egzersizleri,  Kundalini dansı ve 100 neşe nefesi ile başlamayı öğrendik.

Nevşah FİDAN’ın,  NEFES Mutluluğa Giden Yol kitabında,  doğal nefes almaya başladığımızda sistemimize gençlik ve yaşam enerjisinin girdiği ve sağlıklı bir yaşama adım attığımızdan söz ediliyor.

 Şaşkınlıktan, korkuya, umutsuzluktan kedere, geçmişte ne yaşamışsak aslında bugün onları yansıtıyoruz. Çoğumuz neşe duygusunun ancak beklentilerimiz, isteklerimiz ve hayallerimiz gerçekleştiği zaman oluşabileceğini düşünürüz. Oysa neşe içsel bir durumdur ve o anda vardır.

Önce hareket gelir

 Neşe mutluluktan daha fazla kontrol altında tutabildiğimiz bir duygudur diyor Alan Loy McGinnisi İyimserliğin Gücü kitabında.

Sıkıntılı ve keyifsiz durumlarda kısmen gücümüzü korumak, kısmen sevdiğimiz insanları da olumsuz etkilememek için neşeli davranmaya zorlarız kendimizi. Bu durumda ilginç şeyler olmaya başlar ve daha mutlu olduğumuzu farkederiz. Davranışlar duygularımızı etkilemiştir.

Katıldığım nefes kursunda bir tür dans ettiğimizden söz etmiştim yazının başında. Ellerimizi yukarı kaldırırken nefes alıp, indirirken veriyorduk. Bu zıplamalar esnasında hiç kimsenin üzgün, mutsuz, kederli, düşünceli göründüğüne şahit olmadım. Fiziksel olarak bizi zorlamasına rağmen, çocuklar gibi zıplarken hepimiz neşeliydik.  

İyimserliğin Gücü kitabında da bu gözlemimi doğrulayan bir deney yapılıyor.  Bir grubun ellerini havaya kaldırtıp zıplamaları isteniyor. Bu sırada da “mutsuzum, çok kötüyüm” sözünü tekrarlamaları isteniyor. Bu başarılamıyor haliyle.

O halde güne neşeli bir başlangıç için aerobik, dans, yürüyüş gibi fiziksel egzersizler iyi birer seçim gibi görünüyor.

Kahkaha terapisi.. Kahkaha depresyona karşı panzehirdir…

İnsanların her gün yeteri kadar gülmeleri durumunda duygularının daha iyimser yöne kaydığı gözlenmiş. Yani yeterince kahkaha ile karamsarlık ve umutsuzluk duyguları kaybolmaya başlıyor.

Önce mutlu olup sonra gülmeyi beklememek gerekiyor. Kendini fazla ciddiye almamak, komik filmler, skeçler izlemek ve miden kasılıncaya kadar gülmenin sağlık üzerine yararları deneylerle ispatlanmış durumda.

 Bilim insanlarına göre “Kahkaha bir fizik egzersizi ile benzerlikler gösterir. Soluk soluğa kalırsınız, kalp atışlarınız hızlanır, kan basıncı artar, nefesleriniz hızlanır, oksijen tüketimi artar, yüz ve mide kaslarınız çalışır. Karaciğer, mide, pankreas, dalak ve safra kesesi harekete geçer.”

Kişiye ilaç yerine eğlence izin zaman ayırmasını önermek; kötümserlikten iyimserliğe geçiş için iyi bir fikir gibi görünüyor değil mi?

Ruhu canlandırmak için canlı müzikler dinlemek ve şarkı söylemek de iyimser düşünceye geçiş için önemlidir.  Burada dinlenecek müziğin türünü de gözardı etmemekte fayda var. Arabesk müzik ile daha da kederlenmek olasılığı yüksek olsa gerek.

Türk Sanat Müziği koro çalışmalarım sırasında, hem kendi tecrübelerimden,  hem de antidepresanları bırakan birçok kişiye şahit olarak müziğin neşe veren etksine kolayca katıldığımı söyleyebilirim.

Kanser tedavisi gören kişilerde yapılan çalışmalar; iyimser davranan, neşeyi ve mücadeleyi hayatında tutanların sağlık durumlarının, karamsar olanlara göre çok daha iyi durumda olduklarını göstermiştir.

Bu olumlu tutumla kanseri yenebileceğimizi kanıtlamaz belki ancak kötümserlerin daha çok içki, sigara alışkanlıkları, daha az egzersiz yaptıklarını gösteren deliller var.

Sonuç olarak ruh ve beden sağlığımızı içimizdeki NEŞE yi keşfederek geliştirmemiz mümkün görünüyor.

Sağlıkla, mutlulukla ve sevgiyle kalın…

Dr. Deniz ÖNER

1 yorum:

Ayşegül dedi ki...

Evet,size sonuna kadar katılıyorum,benimde hayatımda bazı anlar olmuştur ki gerçekten gülmekten karnım ağrımıştır,ama kendimi çok mutlu hissederdim :)Ve o mutluluk o kadar doğal ki anlatamam :)