Bir Kolon Kanseri Hikayesi -- Çeviri: Filiz Songül



Janet
“Sıradan görünen bir Ekim günü hayatımızın yörüngesi değişti. Kolonoskopi için Janet bir randevu almıştı ve biz bekleme odasında oturmuş o gün için planlarımızı, o gecenin akşam yemeği için yapacağımız alışverişi tartışıyorduk. Janet işlemler için içeri alındıktan sonra O çıkana kadar alışveriş yapmak için yakındaki bir markete gittim. Kliniğe dönerken doktorun benimle konuşmak istediğine dair telefon aldım. Uyanma odasına gittim. Boştu. Kolonoskopi raporu yatağın yanındaki masanın üzerindeydi. Janet’in kolonuna ait rapordaki resimlere baktım ve bir şeylerin yanlış gittiğini hemen anladım: rektal bölgede etrafı iltihapla çevrilmiş belirgin bir yara vardı. Birkaç dakika sonra doktorun asistanı Janet’i sedye ile odaya getirdi ve en korktuğum sonucu söyledi: muhtemelen kanser. Biopsi sonucu iki gün içerisinde alınacaktı. Artık bütün hayatımız tedavi ve iyileşmeye odaklanacaktı. 
Karşılaşacağımız şeyler hakkında çok az bilgimiz vardı. Belirsizlik ve korku bizi sarmalamıştı. Daha sonra, Janet’in ihtiyaç duyacağı duygusal ve fiziksel bütün desteği O’na sağlayacağımı düşündüm.”

Kocam, Dallas, 2006 yılı Ekim ayında İkinci Seviye Rektal Kanseri teşhisi ilk konulduğunda bu yazıyı kaleme almıştı. 63 yaşındaydım. Hayatımız alt üst olmuştu. Hemen 6 haftalık radyasyon ve kemoterapi (xeloda/oxaliplatin) tedavisi aldım. Daha sonra, kısa bir dinlenmeyi müteakip, geçici ileostomi ile parça alındı. Parça alınırken kanserin yok olduğu ve ilgili olabilecek hiçbir bezenin bulunmadığı görüldü.  Bununla birlikte, doktorun tavsiyesi ile önlem olarak ilave kemo (5FU/leucovorin) almak istedim. Ancak 6 haftadan sonra devam edemeyecek kadar zayıf düşmüştüm. Dinlendikten sonra, bir başka xeloda tedavisine başladım.
İleostomi 2007 Ağustos ayında çıkarıldı ve ben bağırsaklarımı çalıştırmak için hafif işlemlere başladım. İltihaplı bölgede enfeksiyondan kaynaklanan ufak sızıntılar konusunda doktorların ne düşündüğüne dair onay almadan banyo yaptım. Doktorlar bu enfeksiyon hakkında bana “bekle ve gör” diyorlar. Çok az bir sızıntı için, hiç kimse benim tehlikede olduğumu düşünmüyor. İleostomi tamamen kapanana kadar enfeksiyon görülüyor. 
Eylül 2009’da bir biopsi yapıldı. İyi haber: kanser belirtisi yoktu, fakat bazı E.koli enfeksiyonu hala mevcuttu. Radyoloji uzmanları ümit vericiydi. Enfeksiyonun bir önceki BT taramasında görülenden daha az olduğunu ve birçok insanın hiçbir sorun olmadan bununla yaşadığını söylüyorlardı. Sindirim sistemini oldukça zorlayan bir dizi antibiyotik (cipro/flagyl ile başlayıp avelox ile biten yaklaşık 4 hafta) aldım.

Bugüne kadar sindirim sistemi problemim devam etti fakat gelişmeler de oldu. En önemlisi, bu “yeni normal” ile yaşamayı öğreniyorum ve hayatta olmaktan mutluluk duyuyorum. 67 yaşımdayım ve her gün şükrediyorum. Buradaki gerçek hikaye, kanserin beni götürdüğü ve hala da devam eden duygusal gezintiydi.
Karmaşık sağlık sistemin gel-gitlerini öğrenmenin dışında, sürekli soru sorma, ikinci ve hatta üçüncü bir görüş alma ihtiyacı dahil, dünyaya yeni bakış açıları geliştirdim. Ailemin ve arkadaşlarımın önemi o kadar ortaya çıktı ki onların sevgisi ve desteği olmasaydı bu zor dönemlerin üstesinden asla gelemezdim. Torunlarım benim için sürekli bir sevinç kaynağıydı.
Ben kolonoskopi yaptırmaktan çekinen birçok insandan biriyim. Bir başka eyalette yaşayan yaşlı babama bakmakla meşguldüm, tam zamanlı çalışıyordum ve kolonoskopi taraması yaptırma fikrine açık değildim. Babam 85 yaşında ölmeden önce kolon kanseri teşhisi konduğu zaman bile, kolorektal kanser için yaşımın çok genç olduğunu düşünmüş, ortaya çıkan belirtileri göz ardı etmiştim.  Sonunda, bir şeylerin ciddi yanlış olduğunu anladım ve tarama için randevu almamla birlikte bu maceram başladı. Kolorektal kansere karşı mücadele amacıyla verilen eğitimlerin ve destek faaliyetlerinin gittikçe karmaşık hale gelmesi beni endişelendirmişti. Erken teşhisin faydaları nedeniyle, ailemi, arkadaşlarımı, birlikte çalıştığım insanları ve diğerlerini rutin tarama yaptırmaları ve kanser belirtilerine karşı daha dikkatli olmaları konusunda etkilemiştim. Şimdi biliyoruz ki bu kanser tipi, aile geçmişine ve yaşına bakmaksızın, her an, herkesi yakalayabilir. Ocaklardan uzak olsun diyelim.
Kolon Kanser Birliği(CCA), “My CCA Support” ve “Buddy Program” uygulamalarından, ileostomi çıkarıldıktan sonra normal bağırsak fonksiyonlarını tekrar kazanmak için çabaladığım zamanlarda haberim oldu. Harika bir hemşirenin uygulamaları dışında, tıbbi tedavi tamamlandıktan sonraki beklentiler hakkında doktorlar çok fazla yardım ve bilgi sağlamadılar. Aynı tecrübeden geçmiş birçok insanı bulmak muhteşem bir rahatlık. Yalnız değildim. Bu web sitesinde bulduğum bilgi ve destek bana büyük ümit, ilham ve cesaret verdi. Gerçekte, çoğumuz bir kronik hastalıktan hayatta kalanlardık. Test ve taramalarla geçen aylar ve yıllar, her zaman akılda olan bu kez bir şey çıkacak korkusu, fakat bu endişelerin diğer insanlarla paylaşabilmesi nedeniyle yükünüzün hafiflediğini görmek.

Kaynak:

Hiç yorum yok: