Hormona Duyarlı Meme Kanserleri Bölüm 1

Meme kanserinin büyük çoğunluğu kadınlık hormonları östrojen ve progesterona duyarlı, özetle bu hormonlar kanser hücrelerinin büyümesini tetikliyor. Biyopsi yapıldıktan sonra elinize geçen patoloji raporunda okumuşsunuzdur!

Eğer, ER(+) ya da PR(+) yazıyorsa bu kanser hücrelerinin yüzeyinde östrojen ve progesteron reseptörleri bulunduğu anlamına gelir. Hormonlar bu reseptörlere (alıcılara) bağlanarak kanser hücrelerine büyüme sinyali gönderir. İşte bu nedenle hormonal tedavi meme kanseri tedavisinde önemli bir yer tutar. Diğer tedavilerle birlikte (buna adjuvant tedavi deniliyor) ya da bazen tek başına etkili olur.

Meme kanserlerinin yaklaşık %70’i kadınlık hormonlarına hassastır. Bu nedenle tetkiklerde rutin olarak tümörün hassasiyetine bakılır ve hassas ise hormon tedavisi uygulanır. Kullanılan ilaçlar ya hormonların reseptörlere bağlanmasına engel olurlar veya hormonun yapımını durdurarak etki eder.

Kadınlık hormonları- östrojen ve progesteron nedir?

Büyüme hormonlarıdır, boy uzaması, kalça meme oluşumuna katkıda bulunurlar. Kadınları kalp hastalığından korur,kemikleri guclu tutar ve kolestrolü azaltırlar. Progesteron adet döneminin oluşmasını sağlar ve östrojenin etkilerini dengeler.

Her iki hormonda  menopoz dönemine kadar yumurtalıklarda üretilir.  Menopozdan sonra yumurtalıklarda üretim durur ancak düşük bir miktarda östrojen adrenal bezleri tarafından üretilmeye devam eder.

Hormona duyarlı meme kanseri istatistikleri

Tüm meme kanserlerinin:
%80’i ER(+)
%65’i hem ER(+) hem PR(+)
%13’i ER(+) ve PR(-)
%2’si PR(+) ve ER(-)
Not: ER(+)östrojen reseptör pozitif ve PR(+) progesteron reseptör pozitif demektir.

Meme kanserimin hormona duyarlı olup olmadığını bilmek neden önemli?

Çünkü bu durumda kanserinizin hormonal tedaviye cevap şansı yüksektir. Hormon reseptörleri negatif çıktığı durumlarda başka tedaviler uygulanır hormon tedavisine gerek yoktur. ER(-) PR(-) tümörler hormonal tedaviden fayda görmez. Örnek HER2 pozitif meme kanseri tedavisinde Herceptin kullanılir.

Patoloji raporumda ER(+) %95 yazıyor bu ne demek?

Eğer raporunuzda yüzde kullanılmışsa bu test edilen hücrelerden hormona duyarlı olanların yüzdesini gösterir. Sorudaki örnekte 100 hücreden 95’i östrojen reseptörü pozitif-duyarlı.

Hormon tedavisi ne zaman uygulanır?

Aşağıdaki durumlarda hormonal tedavi uygulanabilir:

·         Yüksek risk taşıyor (örnek BRCA gen testi pozitif) ancak meme kanseri değilseniz, riski azaltmak için.
·         İnvaziv-olmayan meme kanserlerinde (DCIS) kanserin tekrarlama riskini azaltmak için.
·         Cerrahi, kemoterapi veya radyoterapi gibi ilk tedavilerin ardından meme kanserinin yineleme veya yeni kanser oluşma riskini azaltmak için.
Bunu bir sigorta poliçesi olarak düşünebilirsiniz – kanser yineleme riskini cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi ile elde edilenin de ötesinde azaltmanın bir yoludur.
·         İnvaziv meme kanserlerinde herhangi bir tedaviden önce tümörlerin küçültülmesi için. Buna "neoadjuvan" tedavi denir.
·         Metastatik kanser tedavisinde.

Hormon tedavisi nasıl işe yarar?

Benzetme yapmak gerekirse, tümörlerin üzerindeki hormon reseptörlerini alıcı ya da anten olarak düşünün! Bu alıcılar hormonlardan (östrojen, progesteron) sinyal alarak büyümeye devam ediyor. Tedavinin amacı ya hormon üretimini durdurmak ya da reseptör bölgelerini engellemek bu yolla kanseri yok etmek ve kontrol altına almaktır.

Aşağıdaki resme dikkatli bakın çokça kullanılan ‘Tamoksifen’ adlı ilacın nasıl etki ettiğini gösteriyor. Kırmızı iğne ucu gibı gözüken cisimler tümörlerin üzerindeki ER ve PR reseptörleri. Mavi toplar ise tamoksifeni temsil ediyor. Tamoksifen reseptörlere bağlanarak (resimde üzerine oturmuş gibi görünüyor) bloke ediyor. Böylece hormon (yeşil renkte gösterilmiş) reseptörlere ulaşamıyor.

Tamoksifen nasil etki eder
Aromataz inhitorleri dediğimiz ilaçlar ise östrojen üretimini engellemek yoluyla çalışıyor.

Hormonal tedavi şekilleri

Tedavi şekillendirilirken öncelikle hastanın menapoz durumuna bakılır.

Hasta Menapoz öncesinde ise

Genel olarak menopoz öncesi hastalara anti-östrojenler (östrojenin reseptöre bağlanmasına engel olan) ve LHRH agonistleri (örneğin, goserelin-zoladex) gibi ilaçlar kullanılır.
Hala adet görmeye devam eden hastalarda, yumurtalıklar östrojen ve progesteron hormonu salgılanmaya devam eder. Bu etkiyi engellemek için yumurtalıkların faaliyetlerini durdurmak, yani hastayı yapay yöntemlerle menopoza sokup, hormon salgısını durdurmak gerekir. Bunun için:
·         Yumurtalıklar cerrahi olarak çıkartılabilir
·         Bu bölgeye radyasyon uygulanabilir
·         Bazı ilaçlarla anti-östrojenler (östrojenin reseptöre bağlanmasına engel olan) ve LHRH agonistleri (yumurtalıkta östrojen yapımına engel olan) yapay menopoz sağlanabilir.
Süratlendirilmiş menopoza geçişin ciddi yan etkileri olabilir.

Hasta Menopoz sonrası ise:

Artik yumurtaliklariniz ostrejen uretmez. Vücutta östrojen ve progesteron adrenal bezlerinde şu şekilde salgılanır.
1.    Böbrekleriniz (adrenal bezler) androjen denen bir hormon salgılar.
2.    Kas ve yağ dokusunda bulunan bir protein aromataz isimli bir enzim üretir.
3.    Aromatazlar androjeni östrojene dönüştürür.

Bu nedenle menapoz sonrası kadınlarda anti-österojenler ve ya  aromataz üretimini engelleyen (ve dolayısıyla estrojen üretimini) aromataz inhibitor ilaçları kullanılır. Bu ilaçlara örnek: arimidex (anastrozole), aromasin (exemestane), femara (letrozole).
Anti-östrojen ilaçlara örnek: tamoksifen, raloksifen, faslodex gibi

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Hormona karsi hasas tümörlerde dagilm/ diger organlara sicrama riski nekadar yüksektir? Diger sorum tekrarlama sansi nekadar yüksektir? ( meme kanseri / yaşim 30/ henüz cocugum yok .suan kemoterapi görüyorum. Aldigim ilaclardan birtanesk Herceptin bu ilaci tedaviden sonrada üc hafta aralikla bir yil boyunca almam gerekiyor) sorularima cevap bulabilirsem cok sevinirim.