ET
Meme kanserine yakalanmadan önce kemoterapi hakkında
hiçbirşey bilmiyordum. Kemoterapinin saç dökülmesine yol açtığı da dahil. İlk 6
kür FEC-T tedavisi sonrası ne menem birşey olduğunu anladım.
Kemoterapi 1. raund
7 Ağustos: 30. yaş günümü
kutladıktan tam beş gün sonra Manchester’de Christie Kliniğinde rahat bir
koltukta bir hemşire elime iğne ve kanül
yerleştirirken oturuyordum. Sonraki 2 saat önümdeki ekranda Olimpiyatları
izlerken sıvı ilaç kokteyli uzun bir tüpten damarlarıma akıyordu. Rahatsız ama ağrısız bir prosedürdü ve mide
bulantısını önlemek için ilaçlar verildi.
İlk kemoterapim Brownlee
kardeşlerin Olimpiyatta triatlon altın
ve bronz madalyası aldıkları güne denk geldi. Onlar gibi West
Yorkshire’lı olduğumdan bu yarışa kaptırmıştım kendimi ve kafamı kemo süresince
yaşadığım karıncalanma ve soğuma hissinden uzaklaştırmama yardımcı oldu bu. En
son iğne milli marş çalınırken yapıldı, ben Alistair ve Jonathan Brownlee madalya
podyumuna çıkışlarını izliyordum ve ilk engelimi aşmış olduğum için kendi
sırtımı sıvazladım.
O gece yatakta kusmamak için vücudumdaki tüm enerjiyi
kullandım. Kendi kendime mırıldandım, şarkı söyledim bulantı dalgalanmalarını
atlatmak ve kafamdaki zonklamayla baş etmek için. Bir sonraki aşamayı bilmemek
en kötüsü, yatağımın yanında bir kova tutuyorum her ihtimale karşı.
8 Ağustos: Steroidler
neticesi uykusuz bir gece sonrası akşamdan kalmış gibi bir migren hissiyle
uyandım. Kahveyi, çayı ve şekerli yiyecekleri tamamen bırakmıştım ama elime
geçirdiğim tuzlu yiyeceklere karşı hala iştahım açıktı. Tüm günü yatakta kafam
zonklayarak ve hafif bulantıyla geçirdim. Tedavinin yan etkisi olarak hafif kabızlık
da yaşıyordum ve uzunca bir süre banyoda kalmama neden oldu bu.
Öğlen bir hemşire eve gelerek bağışıklık sistemimi
güçlendirecek bir enjeksiyon iğnesi yaptı. Cildim gri bir renk almış, genç
kızlık zamanlarımdaki gibi sivilcelenmişti.
Ağustos 9-12: Bulantı 3. günden
sonra azaldı ama kendimi yorgun hissediyordum. Sadece yedim, uyudum ve
Olimpiyatları seyrettim. Kedime hemşire Molly adını taktım çünkü bu uzun, uykusuz geceler boyunca bana
eşlik ediyordu.
Ağustos 17: İlk kemodan 10
gün sonra kendimi tekrar insan gibi hissetmeye başlamıştım. 1 hafta iyi uyumama
rağmen hala yorgun hissediyordum ama iştahım yavaş yavaş yerine geldi ve 1
hafta için Londra’ya gitmeyi başardım. Bu arada zayıflamış bağışıklık sistemim
nedeniyle paranoya yaşıyor ve kalabalık toplu taşıma araçlarında enfeksiyonları
engellemek için leydi makbet stili el dezenfektanı obsesyonuyla yaşıyordum.
Ağustos 26: Saçlarım
dökülmeye başladı parçalar halinde. Zaten saçımı kısa kestiğim için zor olmadı
hatta terapötik bir yönü vardı böyle dökülmesinin . Kalın kirpiklerim ve
kaşlarım aynen kaldı.
Ağustos sonunda zor bir 3 hafta geçirmiştim ama devam
edecek gücüm vardı.
Kaynak:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder