Kemoterapi Günlüğüm -Laura Price Bölüm 1

Huffingtonpost yazarı Laura Price meme kanseri sürecini ve kemoterapiyi günlük şeklinde paylaşmış köşesinde. Herkesin farklı yaşayacağı bir dönem ama kimbilir belki okumak size de kendi kemoterapi güncenizi yazma ve paylaşma isteği verir.

ET

Meme kanserine yakalanmadan önce kemoterapi hakkında hiçbirşey bilmiyordum. Kemoterapinin saç dökülmesine yol açtığı da dahil. İlk 6 kür FEC-T tedavisi sonrası ne menem birşey olduğunu anladım. 

 
Kemoterapi 1. raund

7 Ağustos: 30. yaş günümü kutladıktan tam beş gün sonra Manchester’de Christie Kliniğinde rahat bir koltukta  bir hemşire elime iğne ve kanül yerleştirirken oturuyordum. Sonraki 2 saat önümdeki ekranda Olimpiyatları izlerken sıvı ilaç kokteyli uzun bir tüpten damarlarıma akıyordu.  Rahatsız ama ağrısız bir prosedürdü ve mide bulantısını önlemek için ilaçlar verildi.

İlk kemoterapim Brownlee kardeşlerin Olimpiyatta triatlon  altın ve bronz madalyası aldıkları güne denk geldi. Onlar gibi West Yorkshire’lı olduğumdan bu yarışa kaptırmıştım kendimi ve kafamı kemo süresince yaşadığım karıncalanma ve soğuma hissinden uzaklaştırmama yardımcı oldu bu. En son iğne milli marş çalınırken yapıldı, ben Alistair ve Jonathan Brownlee madalya podyumuna çıkışlarını izliyordum ve ilk engelimi aşmış olduğum için kendi sırtımı sıvazladım.

O gece yatakta kusmamak için vücudumdaki tüm enerjiyi kullandım. Kendi kendime mırıldandım, şarkı söyledim bulantı dalgalanmalarını atlatmak ve kafamdaki zonklamayla baş etmek için. Bir sonraki aşamayı bilmemek en kötüsü, yatağımın yanında bir kova tutuyorum her ihtimale karşı.

8 Ağustos: Steroidler neticesi uykusuz bir gece sonrası akşamdan kalmış gibi bir migren hissiyle uyandım. Kahveyi, çayı ve şekerli yiyecekleri tamamen bırakmıştım ama elime geçirdiğim tuzlu yiyeceklere karşı hala iştahım açıktı. Tüm günü yatakta kafam zonklayarak ve hafif bulantıyla geçirdim. Tedavinin yan etkisi olarak hafif kabızlık da yaşıyordum ve uzunca bir süre banyoda kalmama neden oldu bu.

Öğlen bir hemşire eve gelerek bağışıklık sistemimi güçlendirecek bir enjeksiyon iğnesi yaptı. Cildim gri bir renk almış, genç kızlık zamanlarımdaki gibi sivilcelenmişti.

Ağustos 9-12: Bulantı 3. günden sonra azaldı ama kendimi yorgun hissediyordum. Sadece yedim, uyudum ve Olimpiyatları seyrettim. Kedime hemşire Molly adını taktım  çünkü bu uzun, uykusuz geceler boyunca bana eşlik ediyordu.

Ağustos 17: İlk kemodan 10 gün sonra kendimi tekrar insan gibi hissetmeye başlamıştım. 1 hafta iyi uyumama rağmen hala yorgun hissediyordum ama iştahım yavaş yavaş yerine geldi ve 1 hafta için Londra’ya gitmeyi başardım. Bu arada zayıflamış bağışıklık sistemim nedeniyle paranoya yaşıyor ve kalabalık toplu taşıma araçlarında enfeksiyonları engellemek için leydi makbet stili el dezenfektanı obsesyonuyla yaşıyordum.

Ağustos 26: Saçlarım dökülmeye başladı parçalar halinde. Zaten saçımı kısa kestiğim için zor olmadı hatta terapötik bir yönü vardı böyle dökülmesinin . Kalın kirpiklerim ve kaşlarım aynen kaldı.

Ağustos sonunda zor bir 3 hafta geçirmiştim ama devam edecek gücüm vardı.

Kaynak:

Hiç yorum yok: