Ilaç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ilaç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 yıl Boyunca kullanılanTamoxifen Kurtulma Şansını Arttırıyor - CEVIRI Aslı Eren


Meme kanserinin belirli türleri çoğalmak için östrojene ihtiyaç duyar.Tamoxifen; östrojen faaliyetlerini engelleyen,ağız yoluyla alınan hap şeklinde bir ilaçtır.Meme kanserine karşı savaşta dünya çapında 1 milyondan fazla insanın kullandığı,en çok kullanılan ilaçlardan biridir.Fakat;meme kanseri olanlar bu ilacı ne kadar süreyle almalılar? 
Araştırmalara Göre;

Araştırmalara göre; Tamoxifen’in (standart 5 yıldan daha fazla olarak) 10 yıl boyunca yardımcı ilaç olarak kullanılması,özellikle menopoz öncesi kadınlarda çok daha fazla kurtulma oranları göstermiştir.

İngiltere Oxford Üniversitesi’nde Dr.Christina Davies tarafından yapılan bu çalışmada araştırmacılar 10 yıl boyunca Tamoxifen kullanan kadınların 5 yıl boyunca kullanan kadınlara göre hastalığa tekrar yakalanma risklerini %25 ve meme kanserinden dolayı ölüm riskini %29  azalttığını bulmuştur.Bu araştırmanın sonuçları standart tedavi protokollerini değiştirme potansiyeline sahiptir.  

Tamoxifen’in tipik yan etkileri sıcak basması ve halsizliktir.Uzun kullanımı endometrial kansere yakalanma riskini 2 katına çıkarır.Buna rağmen araştırılan vakalarda endometrial kanserin çok nadiren ölümcül boyutta olduğu ve Tamoxifen kullanan menopoz öncesi kadınlarda artan hiçbir riskinin olmadığı kanıtlanmıştır.
 
SONUÇ: 
Eğer menopoz öncesi dönemdeyseniz ve Tamoxifen kullanıyorsanız,bu çalışma hakkında kendi araştırmanızı yapın ve doktorunuzla konuşun.Tamoxifen’i 10 yıl boyunca kullanmanın faydaları, bunu denemenizin riskinden daha az olabilir.
 
Kaynak:

 

 

ASPİRİN: Baş Ağrısı İçin mi?, Kanser İçin mi?



Bu yazım biraz istatistik ve rakam ağırlıklı oldu, niye mi? Ortada 3 ana araştırmanın sonuçları var: kanser türüne ve aspirinin alındığı süreye göre rakamlar çok değişiyor. Tavsiyem size yarayanları okuyun, daha derin araştırın, doktorunuza sorun; işinize yaramayanları hızlı hızlı geçin.

2011 Kasım ayında, 2012 Mart ayında ve 2012 Ağustos ayında yapılmış üç araştırmanın özetini vermeye çalışacağım sizler için.

İngiltere'de 2011 yılında yapılan bir araştırma, her gün yüksek dozda alınan aspirinin (600 mg) nonpolipos kolon kanseri riskini (Lynch Sendromu) %60 azalttığını öne sürdü. Bu hastalığa meyilli olan, yani kalıtsal risk taşıyanlarda, genlerin yanlış eşleşmesi 40lı yaşlarda oluyor, ve kolon kanserinin %15’inin de sebebinin bu yanlış eşleşme olduğu öngörülüyor.

İki sene her gün aspirin alan 861 kişiden 258inde, almayanlarla karşılaştırıldığında kolorektal kanser oranı %60 daha düşük. Ayrıca araştırma, 2 sene boyunca alınan aspirinin  mide, idrar yolu, safra yolları ve endometriyal kanser türlerinde de %55lik bir düşüşe sebep olduğunu gösteriyor.

2012 Mart ayında yayınlanan bir başka araştırmanın sonuçları da şöyle:
Oxford Üniversitesi, 5 yıl boyunca her gün aspirin kullananlarda kanser olma riskinin aspirin almayanlara göre %37 daha az olduğunu öngörüyor. 3 yıl boyunca kullananlarda ise bu yüzde, %25 olarak değişiyor. Ne kadar uzun süre aspirin kullanılırsa risk o kadar düşüyor yani.  Bu yüzdeyi kanser çeşitlerine göre bölmek gerekirse; kolon, akciğer ve prostat kanserleri için  risk %46 daha az, mesane ve böbrek kanserleri için ise risk %18 daha az.

Gelelim 2012 Ağustos ayında yapılan araştırmaya:
Ağustos ayında yayınlanan araştırmanın başlığı bence iyi bir özet: her gün alınan aspirin kanser riskini düşürebilir, ama daha önceden tahmin edildiği kadar değil!

6000 prostat kanseri hastasından 2175'ine her gün aspirin veriliyor. 10 senelik bir araştırmanın sonucunda, aspirin kullanan grupta ölüm oranı %3 iken, kullanmayanlarda %8.

5 yıl boyunca her gün aspirin kullananlarda kanser riski %16 daha az. Kanser ölümlerinde en çok azalma gözlemlenen yine 2011de açıklanan grup: mide, idrar yolu, safra yolları ve endometriyal kanserleri. Araştırma 100,000 yaşı ilerlemiş kişide Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından yapılmış.

Yine de doktorlar, hiçbir sağlık problemi olmayan hastalara, sadece kanserden korunmak için her gün bir aspirin önermiyorlar; unutmayın ki aspirin bir ilaç! Sağlıklı olana faydasından çok yan etkisi bulunabilir. Amerikan Kanser Grubuna bağlı bulunan Dr Otis Brawley, aspirinin iltihap giderici özelliğinin kansere karşı güç olabileceğinin düşündüğünü belirtiyor. İltihap kansere yol açmayabilir ama kanserin yayılmasına yardımcı olabilir, aspirin de işte o zaman etkili oluyor. 

Faydası, zararı, kanser riski, yan etkisi... Her birimiz için bunlar büyük değişken. 

Ben bu yazıdan sonra günlük aspirin kullanmaya başlayacak mıyım? Hayır. 
Ama iş yerinde beraber çalıştığım ve senelerdir prostat kanseri ile dans eden Steve'e ingilizce linkleri bir saniye bile düşünmeden gönderdim. 

Bana şu anda bu yazının bilgiden başka faydası yok, ama siz, ya da bir sevdiğiniz için durum farklı olabilir. Her zaman olduğu gibi mutlaka doktorunuza danışın.

Sağlık ve sevgiyle kalın.

EB

Kaynaklar:
http://www.nytimes.com/2012/08/28/health/research/regular-aspirin-use-may-aid-prostate-cancer-recovery-study-finds.html?_r=0
 http://www.guardian.co.uk/science/2012/aug/10/daily-aspirin-cancer-risk-study
 http://healthland.time.com/2012/08/10/an-aspirin-a-day-may-still-lower-cancer-risk-but-not-as-much-as-previously-thought/
http://www.medicalnewstoday.com/articles/248937.php
http://www.cbsnews.com/8301-504763_162-57492051-10391704/cancer-deaths-less-common-in-people-taking-aspirin-daily-study-shows/


 

Stivagra Kolorektal Kanseri İçin Kullanımı Onaylandı

FDA, "Food and Drug Administration", tercümesi ile Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi, iki gün önce, 27 Eylül 2012'de  Stivarga adlı ilacın kolorektal kanser hastalarında kullanılmasını onayladı. İlaç özellikle kolorektal kanserli, daha önce uygulanan tedavilere rağmen başka organlara yayılmış (metastas yapmış) kanser hücrelerine karşı çoğalma önleyici/durdurucu özellik taşıyor. Stivagra, hastalara büyük avantaj sağladığından dolayı hızlandırılmış inceleme ve onaylanma programına kabul edilmiş. 

Kolorektal Kanserler, Amerika'da en çok görülen üçüncü kanser türü ve kanser öldürücülük sırasında da üçüncü ne yazık ki.  

İlaç daha önce metastas yapmış 760 kişi üzerinde denenmiş. Klinik denemede hastalara verilen tedavi, kanseri çok ilerleyene kadar veya yan etkileri dayanılmaz dereceye geldiğinde bırakılmış. Plasebo ve BSC alan hastalarda yaşam süresi 5 ay iken, Stivagra ve BSC kullanan hastalarda bu süre ortalama olarak 6.4 aya çıkmış. Ayrıca Stivagra kullanan hastalarda tümörün büyümesinda 2 ay gibi bir gecikme görülmüş. 

İlacın yan etkileri, yorgunluk, iştah kaybı, ishal, ağızda yara, kilo kaybı, yüksek tansiyon. Ayrıca nadir de olsa, klinik test ve denemelerde ölümcül karaciğer zehirlenmesine de yol açmış. 

Stivarga  New Jersey'de Bayer tarafından pazarlanıyor. 

Bu sizler için ne anlama geliyor? Bu ilacı doktorunuza sorabilirsiniz. Faydası dokunacağını düşündüğünüz sevdiklerinize bu bilgiyi gönderebilirsiniz. Amerika'da metastas yapan Kolorektal Kanserleri için kullanıma kabul edildiğini doktorunuza söyleyebilirsiniz ne de olsa iki günlük taze bir haber!

Sağlıkla kalın,
EB

Kaynak:
http://chemo101.com/news/preview.php?id=105&cat_id=0



İlerlemis Prostat Kanseri İcin Yeni Umut -Zytiga


Esasında bu yazıyı bulup bana gönderen Ebru, ama o sizlerden gelen sorular doğrultusunda Mide Kanseri araştırmasının içinde günlerdir. Bu konuyu yazmak da bana düştü.

Tercüme ettiğim makale elime geçtiginde ilk yaptığım şey, Prostat Kanseri ile senelerdir dans eden, işyerinde beraber çalıştığım iki kişiye ingilizce linki göndermek oldu. Ne enteresandır ki, ikisi de bu ilacı biliyor, birisi daha önce kullanmış ama yan etkilerinden şikayetçi olunca bir sure için bırak başka tedaviye dönmüş. Diğeri ise bu ilacın kendisi için onaylanmasını bekliyormuş… Amerika’da herkes araştırdığı için, bilgi şeffaf, ve ulaşmak da bir o kadar kolay. İşte bizim de amacımız bu bilgileri sizlere elimizden geldiğince  ulaştırmak…

İlacın adı ZYTIGA, üreticisi Johnson & Johnson.  İlaç deneme aşamasında son derece etkili olduğu için denemeleri durdurup, üretime başlanması kabul edilmiş. Amerika’da şu anda kullanımı kabul edilen vakalar sadece daha önce kemoterapi gören ve şu anda kanserin vücudun başka organlara yayıldığı hastalar. Kemoterapi görmemiş hastalar için de kullanıma kabul edilmesi bekleniyor.  Yine dünkü yazımda bahsettiğim gibi, bu ilaç ve klinik deneme sonuçları da Chicago’da 1-5 Haziran 2012de gerçekleşen  Amerikan Klinik Onkoloji Derneği yıllık kongresinde sunuldu, ve kabulu beklenmekte. Kabulu gerçekleştiği takdirde, bu ilacı kemoterapi görmemis hastaların da kullanması ile beraber, çok geniş bir kitle ilaçtan faydalanmış olacak.

Dr Mark Scholz, Los Angeles Prostat Kanseri Araştırma Enstitüsü Başkanı. İlacı her kullananda 100% başarı sağlanmasa da, büyük bir çoğunluğunda olağanüstü sonuçlar gösterdiğine dikkat çekiyor.  Prostat Kanseri tedavi edilen bir kanser türü olarak kabul ediliyor aslında.  Amerika’da her sene 200,000 kişiye prostat kanseri teşhisi konuluyor, ve yıllık ölüm sayısı 30,000 civarında. “Kimi zaman kanser hastalarının tedavisinde seçenekler bitiyor” diyor Dr Scholz.

ZYTIGA klinik denemelerinden biri 65 yaşındaki Michael Wells’e yapılmış. 2000 yılında prostat kanseri teşhisinden sonra birçok ve çeşitli tedavi sonrası kanser geri gelmeye devam etmiş. İlaci kullanmaya başladığında şikayetlerinin arasında yorgunluk ve yüksek tansiyon bulunuyor, ama kanserin yayılması duruyor ve hastalık kontrol altında tutulabiliniyor. Rodolfo Chavez’a ise 1997 yılında prostat kanseri teşhisi konuluyor, ve hastalık 2006 yılında geri geliyor. İlacı geçen sene kullanımı onaylandıktan sonra hemen kullanmaya başlıyor, ve halen kullanmakta.

Şimdi paylaşma sırası sizde. Faydasını göreceğini düşündüğünüz tanıdığınız varsa, veya siz Prostat Kanseri ile dans ediyorsaniz, bilgi elinizde. Kullanmak da.

Sağlıkla kalın,
EB

Kaynaklar:
http://www.sfgate.com/cgi-bin/article.cgi?file=/c/a/2012/06/02/MNI11ORI84.DTL
http://www.topix.com/forum/health/prostate-cancer/T77QM942DUCTMDS08

Lenf Kanseri Tedavisinde Ümit Veren Yeni İlaç -Adcetris

Eşim her ne kadar yazdıklarımla yakından ilgilenmiyor gibi gözükse de sanırım tamamen ilgisiz de kalamıyor. Bana dün, kansere karsı  klinik denemeleri biten ve Chicago’da 1-5 Haziran 2012de gerçekleşen  Amerikan Klinik Onkoloji Derneği yıllık kongresinde tanıtılan yeni bir ilaçla ilgili bilgi gönderdi. Sizlerle onu paylaşıyorum.

İlacı bulan ve Klinik Denemelerini gerçekleştiren firmanın adı “Seattle Genetics”. Şu anda Amerika’da kullanılması onaylanan ve Avrupa için hala onayı gözden geçirilen ilacın adı ADCETRIS, ve prospektüste aşağıdaki endikasyonlar için kullanılması onaylanmış:

(1)  Kök hücre naklinden sonra pozitif sonuç alınmayan veya  hücre nakli yapılamayan ve iki veya daha fazla başarısız kemoterapi tedavisi görmüş olan Hodgkin lenf kanseri hastaları
         
(2)  Sistematik anaplastik büyük hücre lenf kanseri hastası olup, en az bir kere başarısız kemoterapi tedavisi görmüş olan hastalar.

Kimbilir, belki sizin, belki bir tanıdığınızın ihtiyacı olabilir. Lenf kanseri oldukça yaygın. Faydamız dokunabilirse ne ala.
EB

Kaynaklar: