Şekerim ŞEKER Alırmısın?

Bu konu hakkında çok yazılıp çizildi. Hatta internette, e-posta zincirlerinde dolaşan ürkütücü bilgiler var, sakın ha şeker yemeyin kansere yol açıyor diye!  Öncelikle, sapla, samanı birbirinden ayırmak istiyorum bu yazıda. Çünkü bu felaket çığırganlığı yüzde yüz ispatlı değil ama bir daha ki sefere elinizi şekere atarken sizi düşündürecek hatta vazgeçtirecek arastirmalar, bilgiler var. 

Madde 1: Meyve ve sebzelerin içinde bulunan doğal şekere, vücudumuzun dönüştürdüğü haliyle glukoza, enerji üretmek için hücrelerimizin ihtiyacı var ve bu besinler bizim için çok faydalı. 

Bu yazının konusu olan sofralarımıza sinsi şekillerde giren “beyaz zehir” lakaplı sofra şekeri. Şeker kamışının rafine edilmesi sonucu elde edilmis ve faydalı tüm vitamin, mineral ve enzimlerden arınmış bir madde.


Beyaz şekerin soframızdan bazı kullanımları

kek, pasta, kurabiye
cikolatalı ürünler
konsantre meyve suları
hazır ve konserve ürünler (mısır ya da glukoz şurubu içeren)

Neden daha fazla şeker tüketir olduk?

Son yüz yılda tüm dünyada şeker tüketimi büyük miktarda arttı. Yedigimiz tatlıların yanı sıra tükettigimiz hazır ve konserve ürünlerin, paketlenmis gıdaların, fast food’ların hemen hepsinde yüksek miktarda şeker var, çoğunlukla da mısır ya da glukoz şurubu adı altında gizli. Buna konserve meyve sulari, gazozlu icecekler de dahil. Onların içinde de ya yüklü miktarda şeker ya da tatlandırıcı, şekere benzeyen kimyasallar var. 

Amerika’da 1880’lerde kişi basına yıllık seker tüketimi 2 kilo civarinda iken, 1990’larda bu rakam 13 kiloya cıkmış. Şu anda yıllık 65 kiloya ulaşmış durumda. Hesabı siz yapın artık!


Şeker ve kanser

Ne oluyor fazla seker tüketince? Vücudumuzda birçok yıkıcı etki oluşuyor. Pankreasınız doğal bir hormon olan insulini daha fazla üretmeye başlıyor ve insulin direnciniz azalıyor. Fazla insulin hücrelerde çoğalma ve büyümeyi tetikliyor. 

Peki ya başka?

Seker tüketimi bağışıklık sisteminin direncini azalttığı gibi vucutta iltahaplanmayı ve bunlara bagli kronik hastalıkları arrtırıyor. Örnegin, romatizma, artrit gibi bir çok kronik hastalığı tetikledigi kanıtlanmis seker tuketiminin. Kilo almak kolaylaşıyor, vermek zorlaşıyor. Ikinci tip diyabet hastalıkları artıyor.


Kanser hücrelerinin şekeri normal hücrelerden daha yoğun bir şekilde kullandığı biliyoruz artık. Örnegin PET Scan yapılırken vücudunuza enjekte edilen sıvı radyoaktif glukoz, yani şeker. Kanserli hücreler vücuda verilen şekeri anında emiyor, ve glukoz radyoaktif olduğu için parlak çıkıyor, bu sekilde PET Scan’de kanserin nerede oldugu tesbit edilebiliniyor. 

Bugun ki bildiklerimizle tıp kesin bir dille şeker kansere yol açar diyemiyor, ancak kanser şekeri sever diyebiliyor. Ve de yukarida bahsettigim bilgileri, sekerin bagisiklik sistemini zayıflattığını ve enflamasyonu tetikledigini teyid ediyor.

O zaman…

Ne kadar az şeker, o kadar sağlık.  Özellikle de bağışıklık sistemini güçlü tutmaları gereken kanser hastaları şekerden uzak durmalı. 

Özetlersek

Doğal haliyle, meyve ve sebzelerden aldiginiz şekeri dengeli bir sekilde tüketin.

Her öğünde tabağınızda protein, yağ, karbonhidrat hepsi beraber ve sağlıklı oranlarda olsun.  Bu da arastirmalarla kanıtlanmis, eğer seker baska maddelerle tüketilirse insulini tek başına tüketildiği şekilde ki gibi arttırmıyor. 

Konsantre formdaki şekere yanaşmayın, kutudaki meyve sulari ve gazlı iceceklerden bahsediyorum.

Tatlısız yaşayamam ille de pasta, kek yerim diyorsaniz ve hala gözünüz korkmamışsa en azından haftada bir, iki sefere ve kücük bir porsiyona indirgeyin. 

Size az şekerli günler dilerim.

ET

Kaynaklar:

Food, Nutrition and the Prevention of Cancer: Washington, DC: American Institute for Cancer Research; 1997.
Heber D, Bowerman S. Applying science to changing dietary patterns. J Nutr. 2001;131:3078S-3081S.



 

Hiç yorum yok: