Onlar da hepimiz gibi ilk olarak Google’a başvurup, kanser konusunda Türkçe kaynak bulmaya çalışıyorlar ve internette oldukça sınırlı bir içerik olduğunu görüyorlar. Bunun üzerine İngilizce kaynakları Türkçe’ye çevirip babalarına gönderiyorlar. Şimdi ise bu konudaki içeriğe Türkçe ulaşmaya çalışanlara karşılıksız olarak ellerindeki bilgiyi sunuyorlar.

Blog sayfasında son derece basit ve anlaşılır dille kaleme alınan yazıların yanında, teknik bilgi veren (radyoterapi nedir, yan etkileri nelerdir) yazılara da yer veriyorlar.  Hem blogda hem de Facebook sayfasında çift taraflı iletişimi destekleyen tavırları benim çok hoşuma gitti. Nihayetinde aynı dertten muzdarip başka kişilerin de kendilerini ifade etmeleri aslında başkalarını da cesaretlendiriyor. Ayrıca bu platformları, yazı yazmak isteyen sağlık çalışanları, kanser hastaları ve hasta yakınlarına da açıyorlar.

Sosyal medyanın beşiği olan A.B.D.’de, değil sadece kanser, aklınıza gelebilecek her türlü hastalıkla ilgili kurulmuş bloglar, hasta ve yakınları tarafından oluşturulan gruplar var. Bu gruplara üye olanlar birbirlerine her anlamda destek veriyorlar. Biz ise Türkiye’de bu konuda biraz geriden geliyoruz. İşte tam da bu yüzden, ben Türkçe içerik sağlayan Kanserle Dans Facebook sayfasını beğendim! Siz de beğenin!