Kemoterapi Surecinde Evde Bakım

Bizi kırmayarak ‘kemoterapi süresince evde bakım’ hakkında takipçilerimizle paylaşmak için bir yazı hazırlayan ‘Aileden Biri’ evde bakım merkezi Tıbbi Hizmetler sorumlusu Dr. Mehmet Tilki’ye çok teşekkürler.


Kemoterapi Sürecinde Evde Bakım

Evde bakım, en basit tanımıyla bireylerin sağlık ve bakım gereksinimlerinin profesyonel çalışanlar veya aile bireyleri tarafından ev ortamında karşılanmasıdır. Dünya Sağlık Örgütü de evde bakımı; formal ve informal bakım verenler tarafından ev ortamında sunulan bakım hizmetleri olarak tanımlıyor. Evde sunulabilecek hizmetler, eğitim ve bilgilendirme programlarından, psikolojik desteğe, günlük yaşam aktivitelerine yardımcı olmaktan, günümüzün modern olanaklarından faydalanan tıbbi tedavilere kadar genişliyor.

Kemoterapi süreci, pek çok kanser hastasının dahil olduğu, hastalığın belki de en zor ve en dikkat edilmesi gereken dönemidir. Bu süreçte, ortaya çıkabilecek olan yan etkiler ve bu yan etkilerle nasıl başa çıkılacağı konusunda hasta ve ailesinin bilinçlendirilmesi çok önemli. Doğru eğitim ve bilgilendirme ile öncelikle bireyin kendi bakımına direk katılımı sağlanmalı ve sunulacak tüm hizmetler bireyi ve ailesini kapsayacak şekilde planlanmalıdır.

Kemoterapi alan birey ve ailelerine yönelik eğitim ve bilgilendirme programları, semptomlar konusundaki farkındalık ve semptom kontrolü, yaşam şekli düzenlemeleri, beslenme düzeni, ilaçların düzenli alımı ve günlük kilo takibi gibi konuları içerir. Bu yazıda özellikle birey ve ailesi tarafından takip edilebilecek iki temel konu, yaşam şekli düzenlemeleri ve beslenme düzenini iceriyor.

Yaşam şekli düzenlemeleri:

1.           Enfeksiyona dikkat edilmeli: Enfeksiyondan korunmak için eller her zaman sabunlu su ile yıkanmalı ve bireyle birlikte yaşayan kişiler de el yıkamaya dikkat etmelidir. Haftada en az iki kez banyo yapılması enfeksiyon riskini azaltmak açısından önemlidir. Her gün banyo yapılmasında da bir sakınca yoktur. Ayrıca hasta kişilerin yanında bulunmaktan kaçınmalı. Manikür ve pedikür ozellikle dısarıda yaptırıldıgında enfeksiyon riski yaratabilecegi için yaptırılmaması tercih edilir.

2.           Kanama riskine karşı önlem alınmalı: Kanın pıhtılaşmasında görevli olan trombositlerin düşük olduğu dönemde kanama riski olduğu için birey kendisini düşme, vurma ve çarpmalardan korumalı. Ev ortamının kişilerin kolayca hareket edebileceği şekilde düzenlenmesi gerekir. Kanama riskini azaltmak için tıraş olurken jilet yerine tıraş makinesi tercih edilmeli. Tırnak etleri kesilmemelidir.

3.           Ağız bakımı unutulmamalı: Ağız bakımı ağızda yara oluşmasını engellediği için önemlidir. Kan değerleri uygunsa dişler fırçalanmalıdır. Kan değerlerinin düşük olduğu dönemlerde yumuşak diş fırçası kullanılmalı ya da diş fırçalamak yerine gargara yapılmalı. Takma diş kullanılıyorsa her öğün sonrası çıkartılarak temizlenmelidir. Damağa iyice oturmayan dişler kullanılmamalı ve gece yatarken takma dişler çıkarılmalıdır. Eğer ağızda oluşan problemler nedeniyle yemekte zorlanıyorsanız yediklerinizi püre haline getirebilir ve yoğurt tarzı yumuşak besinler tercih edebilirsiniz.

4.           Saçlara özen gösterilmeli: Kemoterapi ilaçlarına bağlı saçlar dökülebilir. Saç dökülmesi kemoterapi aldıktan 2–3 hafta sonra başlayabilir. Tedavi kesildikten 3–8 hafta sonra saçlar tekrar çıkmaya başlar.  Kemoterapi tedavisine başlanmadan önce saçlarınızı kısa kestirebilirsiniz. Bu dönemde lastik bant, metal veya plastik saç tokası, saç boyası, saç spreyleri saçın kırılganlığını artıracağından dikkat edilmelidir. Fazla şampuan kullanımından kaçınılmalı, saçlar iyice durulanmalı ve nazikçe kurulanmalıdır.

Beslenme düzeni:

1.           Günde 5–6 öğün şeklinde az ve sık yemek yenmesi doğru olur. Sıcak yiyecekler bulantı ve kusmayı artırabileceğinden soğuk yiyecekler tercih edilmelidir. Sıvı ve yumuşak gıdalar tercih edilmelidir. Çok tatlı, yağlı veya çok baharatlı ve ağır kokulu gıdalar bulantı hissini artıracağı için bu gıdalardan da uzak durulmalıdır. Bulantı olduğu dönemde yemek yapma konusunda başka birinden yardım alınması bu hissi daha iyi kontrol altında tutulmasına yardımcı olabilir.

2.           Herhangi bir nedenle sıvı kısıtlaması önerilmediyse; günde en az 2 litre su veya sıvı gıdalar (çorba, ayran, süt, komposto vb. ) alınabilir. Özellikle yazın terlemeyle vücuttan sıvı kaybı artacağından alınan sıvı arttırılmalıdır. Sıvı gıdaların en az bir litresi su olarak alınmalıdır.

3.           Kemoterapi alınan dönemde lökosit değerleri (beyaz küreler) düşerse, çiğ meyve ve sebzeler tercih edilmemelidir. Temiz ve taze olduğundan kuşku duyulan yiyecekler enfeksiyon riski nedeniyle yenilmemelidir.

4.           Bazı kemoterapi ilaçlarının kullanımı kabızlık yapabilir. Normalden az yemek yeme ya da hareketsizlik nedeniyle de kabızlık görülebilir. Barsak hareketini artırmak için bol sıvı içmeye çalışılmalıdır. Lifli yiyecekler barsak hareketlerini uyaracağından kepekli ve yulaflı ekmek, kurutulmuş meyve ve diğer liften zengin yiyecekleri tercih edin.

5.           Bazı kemoterapi ilaçları ise barsak dokusunu etkilediği için ishal meydana gelebilir. İshal 24 saatten daha uzun sürerse doktorunuza haber verin. İshalle kaybedilen sıvıyı yerine koymak için su için.  Lifli besinlerden kaçınılmalı. İshal nedeniyle kaybedilen potasyumu yerine koymak için muz, patates, domates gibi potasyum içeriği yüksek besinleri tüketebilirsiniz. Kahve, çay, alkollü içecekler ve tatlandırıcılardan kaçınılmalıdır.

www. ailedenbiri.com
Dr. Mehmet Tilki

Hiç yorum yok: