Yaşamın Kıyısında Dans -Metastaz

Bu tip hikayeleri iki nedenle paylaşıyorum. Çok şey var bu satırlarda, umudun gücü, hayatın kırılganlığı ve tüm renkleri hakkında. Umarım siz de görüyorsunuz... Ayrıca, bu sayede teşhis/tedavide kullanılan terim ve teknik bilgiler yerli yerine oturuyor gibi geliyor bana. İşte bu yüzden, resimde gördüğünüz Suzanne Lindley’nin hikayesini okurken, hem insan ruhunun kararlılığını hem de metastatik kolon kanseri tedavileri hakkında bilgiyi bir arada bulacaksınız.

Sağlıklı günler dilerim,
ET

Suzanne Lindley 13 yıldır metastatik kolon kanseriyle dans ediyor. Dans ediyorum ifadesini aile ve arkadaşlarına yazdığı bir mektupta kendi kullanmış. Şöyle diyor:
“Her adımda iniş ve çıkışlar var, bilinmezler, hayatınıza  giren ve çıkanlar, – hayat ve ölüm, iyi ve kötü, umut ve umutsuzluk – hepsi kucak açmamız için. Benim gibi yaşamın kıyısında dans edenler bir sonraki adımın neyi getirdiğine odaklı yaşıyor, yeni seçenekler, daha iyi tedaviler, ve belki çok yakında bir kür. Dansa hazır mısınız?”

Suzanne kendini şanslı görüyor ve aynı zamanda kararlı ve dirayetli. 1998’de karaciğerine metastaz yapmış kolon kanseriyle, 31 yaşındayken tanışmış. Doktorun 6 ay ömrün kaldı sözüyle hayatı değişmiş.
Kocası, o zaman 8 ve 12 yaşındaki iki kızıyla birlikte, son günlerini rahat geçirebileceği bir çiftlik evine taşınmaya karar vermiş. Derken, internette destek gruplarında yazışırken kendisi gibi kolon metastazlı Shelly Weiler’la tanışmış. “Benim de senin yaşında bir kızım var ve hala hayattayım pes etme lütfen” demiş ona Shelly. O an kendi durumundaki hastalar için kullanımda olan tek tedavi 5FU kemoterapisine başlamış. Daha sonra yeni hedef tedaviler, klinik deneyler ve tedavi kombinasyonlar bulundukça uygun olanları denemiş ancak her birinin faydası geçici ve kısa süreli olmuş. 2004 yılında karaciğerindeki  tümörlerinin büyüdüğünü, ayrıca kolon kanserinin akciğer ve omura da metastaz yaptığını öğrenmiş.

Bir kez daha yapabileceğimiz başka bir şey yok sözüyle karşı karşıya kalmış.  Ve bir karar vermiş o gün:
Kanseri ölüm fermanı olarak görmeyeceğim ve yaşamın her günü ve deneyimini bir kutlama olarak yaşayacağım.”

İşte tam bu noktada çok yeni ve etkili bir başka tedavi çıkmış karşısına: ‘radyoembolizasyon’1. Bu tedavi karaciğer tümörlerini %65 küçültmüş. Kolay bir yol değil yürüdüğü, başka bölgelerdeki metastazlar içinde farklı tedaviler uygulamış: omur bölgesi için EBRT2, beynindeki tümörler için Gamma Knife3, karaciğerindeki bir tümör için radyoablasyon4, akciğerindeki tümörler için Cyberknife5.

Zaman zaman zorluklar ve tedavilerin yan etkilerinden çok, elindekine sahip olduğuna odaklanmış ve yaşam kalitesinden memnun. İki kızının lise mezuniyetini kutlamış, kendine hedef koyduğu yüksek lisans diplomasını almış, ve karaciğer tümörü hastalarına yardım amaçlı www.beatlivertumors.com adında bir vakıf kurmuş bu süre içinde. Bu vakıf aracılığı ile Amerika’nın farklı yerlerindeki hastaları uzmanlaşmış doktorlar ve yeni tedavilerle tanıştırıyor. Katıldığı bir televizyon programının sunucusu “tıbbi çöpçatan” olarak tanımlıyor onu.

Bu hikayenin mesajı nedir?
Herkes farklı şeyler bulacaktır eminim. En başta, yeni tedavilerin ve kanser araştırmaların önemi ve aciliyeti. Ve Suzanne’ın başına gelen zorluklar sonrasında bir vakıf yaratarak diğer hastalara el uzatması.

Bu dansın her adımında iyileşirken birbirimizi de iyileştiriyoruz, öyle değil mi!

Mini Sözlük

Radyoembolizasyon1

Sadece karaciğer tümörü ve metastazlarında uygulanan bir tip radyasyon tedavisi 2002’den beri uygulanıyor, diğer adı Yitrium 90 mikroküre tedavisi. Bu yöntem ile cerrahi şansı olmayan, kemoterapiye dirençli yada yeterince yanıt vermeyen doğru seçilmiş hastalarda başarılı sonuçlar alınması hedefleniyor. Bu tedavide radyoaktif maddeler farklı yöntemlerle hedefteki organlara, tümörlere, metastazlara ulaştırılıyor ve ulaştıkları yerdeki istenmeyen hücreleri tedavi amacıyla yok ediyorlar. Radyoaktif tedavinin özelliği; hedef dokuyu mümkün olan en yüksek oranda tedavi ederken sağlam komşu dokuya en az zararı vermesi. Tedaviye uygunluk açısından hastanın hikayesi, kan tetkikleri, PET, bilgisayarlı tomografi inceleniyor. Bu şekilde, tedavi uygulamasının mümkün olup olmadığına karar veriliyor.

EBRT2
Eksternal beam radyoterapi (EBRT), kanseri ortadan kaldırmak amacıyla kullanılan bir tedavi seçeneğidir. Ayrıca, kanserli bölgenin alınmasının mümkün olmadığı durumlarda, tümörün küçülmesini sağlamak ya da belirtilerini azaltmak ve yaşam kalitesini arttırmak için de kullanılır.

Gamma Knife3
Beyin tümörlerinin cerrahi işleme gerek kalmaksızın tedavisi için kullanılan denenmiş ve başarısı bilimsel olarak ispatlanmış bir radyocerrahi tekniğidir. Gamma Knife ile 3-4 cm’den küçük olan beyin tümörleri, hassas ve riskli cerrahi işleme gerek kalmaksızın, kansız ve hızlı bir şekilde tedavi edilebilir. Genel anestezinin uygulanmaz ve tedavi, birkaç saat içinde tamamlanıp hastalar aynı gün evine dönebilir.

Radyoablasyon4
Tümöre sokulan iğne yoluyla sıcak, soğuk ve kimyasallar verilmesine abasyon denir.

Cyberknife5
CyberKnife, bir radyocerrahi sistemidir, iyi veya kötü huylu tümörleri hastayı açık ameliyat etmeden, dışarıdan yollanan ışınlar ile kesilerek etkisiz hale getirilmesinde kullanılır. Hastaya neşter vurulmadığı için klasik ameliyatlardan daha çabuk ve daha az risk ile tümör opere edilebilir. Operasyon 1 saat kadar bir sürede anestezi veya dikiş olmadan yapılır ve hasta hastanede yatırılmadan ayakta tedavi edilir.

Kaynak:
http://rightscanrighttime.org/2010/11/suzanne-lindley-canton-texas/
http://www.voicesofsurvivors.com/Voices_of_Survivors/Written_Word/Entries/2009/6/8_My_Voice_by_Suzanne_Lindley.html
http://www.curetoday.com/index.cfm/fuseaction/blog.showIndex/suzannelindley/2012/7/20/45-and-still-alive
http://www.beatlivertumors.org
Radyoembolizasyon http://www.formsante.com.tr/saglik/1780-karaciger-kanserinde-yeni-tedavi-secenegi.html
Gammaknife http://www.acibadem.com.tr/gammaknife/
Cyberknife http://beyintumoru.org/2010/06/cyberknife-tedavisi-nedir-kimlere-uygulanabilir-cyberknife-nerede-uygulaniyor.html


Hiç yorum yok: