Yürüyemiyorum Bahanem Var!

Esra'yla sık sık dertleşiyoruz acaba yazılarımızı okuyup hayatında olumlu yönde kimler nasıl değişiklikler yapıyor diye. En çok üzerinde durduğumuz konulardan biri sizleri aktif olmaya teşvik etmek. Bu konuda yapılan araştırmaları blogda sık sık paylaşıyoruz. Sanırım hak ettiği kadar ilgi görmüyor bu konu. O yüzden elimizden geldiğince önemini vurguluyoruz, zaman zaman da bahaneler duyuyoruz kiminizden.

Bu hafta bir arkadaşımdan bahsedeceğim size. Yaşadığım San Francisco'da gönüllü olarak çalıştığım meme kanserli  hastalara hizmet veren bir vakıf var: Shanti.org. Bu vesileyle tanıştık ve her hafta düzenli olarak pratik konularda destek vermek için bir kaç saat geçiriyorum bu arkadaşımla. Onun ihtiyaçlarına göre şekilleniyor randevularımız, bazen sadece konuşuyoruz, çoğunlukla hafif tempoda kısa yürüyüşler yapıyoruz. 75 yaşında, kemiklere metastaz yapmış 4. evre meme kanseri. Haftada iki gün kanserli hastalara yönelik ücretsiz egzersiz programına katılıyor. Her hafta yapmaya çalışıyor bunu. Çünkü doktoru bunun önemini anlatmış ve aktif olmaya başladığından beri kendini daha iyi hissettiğini söylüyor. İnanın buna şahidim.

O yapabiliyorsa, hepimiz yapabiliriz.

Öncelikle size uygun programı belirlemek için doktorunuza danışın. Unutmayın olabildiğince aktif olmanız yaşam kalitesi ve sağlığınız için çok önemli bir adım ve kendinize yapacağınız bir iyilik.

Bu konuyla ilgili oldukça yeni bir araştıma özetini paylaşmak istiyorum sizlerle ... 

Yürümek yaşam şansınızı ve uzun süreli prognozu iyileştirir mi?  Yeni araştırmalara göre cevap evet. Egzersiz kanser ya da başka bir hastlalıktan erken ölüm riskini azaltıyor.

Milli Kanser Enstitüsü dergisinde bu ay yayınlanan bir raporda bilim adamları 1950'den bu yana ''kanserde sağ kalım ve egzersiz'' hakkındaki araştırmaları incelemişler. Enstitünün başkan yardımcısı, Dr. Rachel Ballard-Barbash'a göre “egzersiz düşük maliyetli herkesin ulaşabileceği bir yöntem. Ancak fiziksel olarak aktif olun demeden önce, kanser teşhisi alan kişilerde, egzersizin vücut ve yaşam süresi üzerindeki etkilerini anlamamız lazımdı''

Bu güne kadar egzersiz ve kanser üzerinde etkisi hakkında mesajlar çelişkiliydi. Bazı doktorlar tedavi süresince yorgunluğu arttırabileceğini düşünüyordu. Diğerleri ise egzersizden doğan stresin tümör büyümesini tetikleyebileceği görüşündeydi.

2010 American College of Sports Medicine tarafından yayınlanan bildiri egzersizin kanserle yaşayan pek çok kişi için güvenli olduğunu konfirme etti.  Ancak aldıkları ilaçlar kalp kasına ya da kemik yoğunluğuna etki yapan kişiler özellikle kontrol altında bulunmalıydı.

Peki egzersiz tümör oluşumuna etki eder mi?

Aralarında prostat, over, beyin ve kolon kanseri olan, çoğunluğunu meme kanserli hastaların oluşturduğu 45 çalışma incelendi. Tüm çalışmalarda sonuç hangi metodoloji kullanılırsa kullanılsın düzenli aktivite kanserle bağlantılı (ve diğer tüm sebeplerden dolayı) erken ölüm riskini azaltıyor. 

Diğer bir deyişle egzersiz yapanların kanser tekrarlaması (nüksünden) ölme riski yapmayanlara göre daha az. Dr. Ballard-Barbash ve ekibinin bulgularına göre egzersiz insulin dengesini iyileştiriyor, vücutta enflamasyonu azaltıyor ve bağışıklık sistemi hücrelerini güçlendiriyor.Bir diğer bulgu hastalar arasında egzersizin yorgunluğu arttırmadığı tam tersi azalttığı yönünde.

Benzer bir araştırma kolon kanseri sağ kalımcıları arasında Hollanda'da yapılmış. Egzersiz yapanlarda çok daha az yorgunluk gözlenmiş ve sağlıklı yaşam kaliteleri daha yüksek. Araştırmayı yöneten Prof. Buffart'a göre yorgunluk korkusu çoğu insan için egzersiz yapmaya engel ancak yeni araştırmalar bunun tam tersinin doğru olduğunu kanıtlıyor: egzersiz tedavi gören ve tedavi sonrası hastaların enerjilerini arttırıyor.

Egzersizin yıldırıcı ve zorlu olmasına gerek yok, her tür aktivite hatta herkesin yapabileceği yürüyüş kesinlikle faydalı.

E hadi o zaman…

Sağlıkla kalın,
ET

Okurlarımızdan...

Bu yazıyı yayınladıktan hemen sonra çok sevindirici mesajlar aldık okurlarımızdan: Ahmet Bey yürüyüşe başlamış. Çiğdem Hanım'da diyor ki:''Kemoterapiden 4-5 gün sonra yürüyüşümü hiç aksatmıyorum.hergün 40-45 dakika tempolu yürüyorum.inanın yürüdüğüm günler hasta olduğumu unutuyorum.tabii kendimi çok yormadan ve dikkatli bir şekilde.herkese tavsiye ediyorum inanın bu süreci çok daha hafif atlatmanıza yardım edecek.''

Her ikisine de tebrikler hepimize örnek oldukları için.

3 yorum:

Ahmet dedi ki...

Bende yürüyüş yapmayanlardanım. Ve başlamayı düşünüyorum bu yazıdam sonra

Adsız dedi ki...

ben her gun bir saatlik yuruyus yapiyorim..herkese de tavsiye ediyorum

Unknown dedi ki...

Harıka. bu guzel karar ve gelısme ıcın cok sevındık Ahmet Bey. Takıpcınız olacagız.