Radyasyon Dosyası Soru-Cevap Bölüm 4



Neden radyasyon tedavisinin bazı türleri çok sayıda küçük dozlar halinde verilir?

Eksternal ışın tedavisinin pek çok türünde hastalar, tedaviye haftada 5 güne varan sıklıkla ve haftalar boyunca devam zorundadır. Tedavi her gün tek doz radyasyon şeklinde uygulanır. Seyrek olarak gün içinde iki doz verildiği de olur.

Günde bir kez yapılan tedavi: 
·         Normal dokulara verilen hasarı en aza indirir.
·         Kanser hücrelerinin radyasyona DNA hasarı açısından en hassas noktada maruz kalmasını sağlar.

Hızlandırılmış tedavi, tedavi süresini azaltmak için daha yüksek günlük ya da haftalık dozların kullanımınıdır.

·         Hiperfraksinasyon —daha az dozda radyasyon günde birden fazla verilir.
·         Hipofraksinasyon —tedavi sayısını azaltmak için günde bir kez ya da daha sık olmak üzere yüksek doz radyasyon verilir.

Ne zaman uygulanır?

Ameliyat öncesi, sırasında veya sonrasında radyasyon tedavisi uygulanabilir. Bazı hastalar radyasyon tedavisini ameliyat ya da başka bir tedavi olmaksızın, tek başına alır. Bazen kemoterapi ile birlikte uygulanır. Zamanlaması tedavi edilen kanserin türüne ve tedavinin amacına (iyileşme veya paliyatif) göre değişir.

Ameliyat öncesi uygulananmasına neoadjuvan radyasyon tedavisi denilir. Neoadjuvan tedavi tümörün ameliyatla çıkarılabilmesi ve tekrar riskinin azalması için tümörü küçültme amacıyla uygulanır.

Ameliyat sırasında uygulanan radyasyon tedavisine intraoperatif radyasyon tedavisi (IORT) denilir. Bazen normal dokuların tümöre çok yakın olduğu durumlarda eksternal ışın radyasyon tedavisine olanak sağlamak için de uygulanır.

Ameliyattan sonra uygulanmasına adjuvan radyasyon tedavisi adı verilir.

Bazı komplike ameliyatlar (özellikle karında ve pelviste) sonrası verilen radyasyon tedavisinde çok sayıda yan etki oluşabilir; bu nedenle radyasyonu ameliyattan önce vermek daha güvenli olabilir.

Kemoterapi ile radyasyonun kombine olarak aynı zamanda verilmesine kemoradyasyon veya radyokemoterapi adı verilir. Bazı kanser türlerinde kemoterapi ile radyasyon tedavisi kombinasyonu daha fazla kanser hücresi öldürebilir ancak daha çok yan etkiye de yol açabilir.

Radyasyon tedavisi hastayı radyoaktif yapar mı?

Eksternal ışın radyasyon tedavisi hastayı radyoaktif yapmaz. Geçici brakiterapi tedavileri sırasında, radyoaktif madde vücudun içerisindeyken, hasta radyoaktiftir; ancak madde vücuttan çıkarıldıktan sonra hasta artık radyoaktif değildir. Geçici brakiterapide hasta genellikle hastanedeki diğer insanları radyasyondan koruyan özel bir odada kalır.
 
Kalıcı brakiterapide vücuttaki radyoaktif materyal, radyasyon kaynağının yerleştirilmesinden sonra günler, haftalar ve aylar boyunca radyoaktif kalacaktır. Bu süre zarfında hasta da radyoaktif olacaktır. Ancak cildin yüzeyine ulaşan radyasyon miktarı genellikle çok düşüktür.
 
Bazı sistemik radyasyon tedavileri geçici olarak hastanın vücut sıvılarında (tükürük, idrar, ter ya da dışkı) düşük düzeyde radyasyon bulunmasına neden olabilir. Sistemik radyasyon tedavisi gören hastaların bu süre içinde özellikle 18 yaşından küçük çocuklar ve hamile kadınlar olmak üzere diğer kişilerle temaslarını kısıtlamaları gerekebilir. Hastanın doktoru  bu tür önlemlerin alınması gerekiyorsa hasta yakınlarına bilgi verecektir.


Radyasyon Tedavisinin Olası Yan Etkileri Nelerdir?

Akut yan etkiler tedavi sırasında görülür, kronik yan etkiler tedavi bittikten aylar, hatta yıllar sonra ortaya çıkabilir. Yan etkiler tedavi edilen bölgeye, günlük doza, verilen toplam doza ve hastanın genel durumu, ve verilen diğer tedavilere bağlıdır.
 
Akut yan etkiler, tedavi edilen bölgede hızlı bölünen normal hücrelerin zarar görmesine bağlı olarak ortaya çıkar. Bu yan etkiler ciltte tahriş ya da radyasyon ışınlarına maruz kalan bölgede hasara yol açabilir. Buna örnek baş veya boyun bölgesi tedavi edilirken tükürük bezlerinin hasar görmesi ya da saçların dökülmesi, veya alt karın bölgesi tedavi edilirken idrar sorunlarının ortaya çıkmasıdır.
 
Akut yan etkilerin çoğu tedavi bittikten sonra yok olur, ancak bazıları (tükürük bezi hasarı gibi) kalıcı olabilir. Amifostine FDA tarafından tedavi süresince normal dokuları korunması için onaylanan tek ilaçtır, tükürük bezlerini radyasyonun verdiği zarardan koruyabilir
 
Halsizlik sık görülen bir yan etkidir. Kusma veya bulantı karın tedavi edildiğinde daha sık görülür, bazen beyin tedavi edildiğinde ortaya çıkar. Tedavi sırasında oluşan bulantı ve kusmayı önleyecek ya da giderecek ilaçlar vardır.

Radyasyon tedavisinin geç yan etkileri bazen görülüp, bazen de görülmeyebilir. Bunlar:
 
·         Fibroz (normal dokunun yerine kabuk benzeri bağ dokusunun oluşması, etkilenen bölgede hareket kısıtlanmasına yol açar).
·         Bağırsaklada hasara bağlı ishal ya da kanama.
·         Hafıza kaybı.
·         İnfertilite (kısırlık).
·         Nadiren radyasyona maruz kalmanın neden olduğu ikinci bir kanser görülebilir.
 
Radyasyon onkoloğu tedaviyi planlarken, bilinen riskleri ve potansiyel yararları ile dikkatli bir şekilde karşılaştırır.
Radyasyon tedavisini daha iyi hale getirmek için hangi araştırmalar yapılmaktadır?
  
Araştırmacılar tedavi sırasında gerçek-zamanlı görüntü elde edebilecek şekilde görüntü kılavuzlu radyasyonun daha iyi hale getirilmesi için çalışmaktadır. Gerçek zamanlı görüntüleme iç organların solunuma bağlı olarak normal hareketlerini ve tedavi sırasında tümör boyutlarında oluşan değişiklikleri telafi etmeye yardımcı olur.

Araştırmacılar aynı zamanda hücrelerin radyasyona yanıtını değiştiren radyasyona karşı duyarlı hale getiriciler, radyasyondan koruyucular ve kimyasal maddeler üzerine çalışmalar yapmaktadır.
 
Radyosensitizerler kanser hücrelerini radyasyon tedavisinin etkilerine karşı daha duyarlı hale getiren ilaçlardır. Pek çok madde radyosensitizer olarak araştırılmaktadır. Buna ek olarak,  5-fluorouracil ve cisplatin gibi bazı kanser ilaçları kanser hücrelerini radyasyon tedavisine karşı daha duyarlı hale getirir.
 
Radyasyondan koruyucular normal hücreleri radyasyon tedavisinin zararlarından koruyan ilaçlardır.  Bu ilaçlar radyasyona maruz kalan normal hücrelerde onarımı uyarır. Potansiyel radyopretektan olarak bir çok madde halen incelenmektedir.
 
Araştırmacılar karbon iyon ışınlarının radyasyon tedavisinde kullanımını araştırmaktadırlar, ancak şu an bu ışınların kullanımı deney aşamasındadır. Araştırmacılar geleneksel radyasyon tedavisine dirençli olan bazı tümörlerin tedavisinde karbon iyon ışınlarının yararlı olabileceği ümidini taşımaktadırlar.

Kaynak:
 

Hiç yorum yok: