Gerçekten Görebilmek -- Hakan Reisoğlu



Sevgili Hakan'ın yazısında bahsettiği gerçekten görebilmek kalbini açarak hiç birşeyi itelemeden ve gönül gözüyle görebilmek. Bu satırlar bir kaç ay önce benzer düşüncelerle yazdığım 'acımanın zehiri' yazısını anımsattı bana. http://kanserle-dans.blogspot.com/2013/02/acmann-zehiri-ebru-tontas.html

''İşin aslı kimseyi değiştirmek mümkün değil o zaman ben önüme ve içime bakarım. Acıma yerine şefkati uyandırabileceğim başka yerler var mı diye. Değişime ancak kendimizle başlayabiliriz öyle değil mi!

Sevgiyle kalın.''
ebru 


Gerçekten görebilmek ve anlayabilmek her insana sunulmuş olan bir yetenek değil galiba. Çevremde benimle karşılaştıklarında sadece hasta bir adam gören insanlar olduğunu fark ettim bu aralar. Gözlerinde üzüntü ve acımanın karışımı bakışlar ve çokta içten olmayan sahte neşe ve gülüşleriyle çevremde dolaşıp bana destek olmaya çalışan insanlar.

Gerçekten görebilseydiler eğer,  hisettikleri o acıma ve üzüntü duygusunun beni nasıl yaraladığını içimi nasıl kanattığını da göreceklerdi. Sahte gülümsemelerinin neden yüreğimi ağlattığını anlayabileceklerdi. Bana destekten çok köstek olduklarını kavrayacaklardı.

Hiç kızamıyorum onlara hatta birazda üzülüyorum. Ruhlarından çıkarıp atamadıkları ilkel duyguların ellerinde kalmışlar. Neden çıkarmıyoruz hayatımızdan kin öfke acıma bencillik gibi basit ve ilkel duyguları? İnanıyorum ki ruhumuzdan bu ilkel duygulardan her birini söküp attığımızda insanlığımız ve ruhumuz daha da arınacak.

Bence kurtulmamıza yardımcı olacak en güçlü duygu sevmek doğayı yaratılan her canlıyı sevmek. Onlara acımadan sahte olmayan hislerle yanaşabilmek.

Ömrünüzdeki her an sevgi ve sağlık hep başucunuzda olsun sevgili gönül dostları.

Hakan Reisoğlu

Hiç yorum yok: