Sizin Hikayeleriniz Umudun Penceresinden -Zimen Cihan



Sevgili Zimen Cihan bu yazı ile Kanserle Dans sayfasında düzenlediğimiz etkinlikte Stella Namet Abulafya'nın imzalı Pencere isimli kitabını kazandı. Değerli anne ve babasına sevgilerimizi ve şifa dileklerimizi gönderiyoruz.
 
ET

Bizim hikayemiz 2008 yılı mayıs ayında başladı. Havalar ısınmaya başladıgında, annemde aşırı bir terleme oturdugu yerde, ve geçmeyen bir öksürük söz konusuydu.
Doktora gittik, koah, bronşit diye teşhisi ile eve geliyorduk. Öksürük şurupları veriliyordu fakat geçmiyordu. Bir gün annem 'ben Kanserim' dedi, ne biçim konuşuyorsun sen dedim. 'geçmiyor ne olabilir başka' dedi.
Farklı doktorlara hatta göğüs hastanesine (siyami ersek) bile götürdüm, hava verip eve gönderiyorlardı.
Dahiliye doktorunun hastası nedeniyle gelmediği bir gün yine dayanamayıp annemi hastaneye götürdüğümde Allah razı olsun, nöbetci doktor 'geçmeyen bir öksürük ise mutlaka göğüs doktoruna  gitmeniz ve tomografi çekiilmesi gerekiyor, röntgenlerle olacak şey değil' diyerek bizim gözümüzü açtı.

Ve tomografi sonucu alıp göğüs doktoruna gittik.

Anneme kibarca sen arka tarafa geç ben geliyorum dedi, ve döndü bana 'kanser' dedi.
Yıkıldım, ağlamamak için kendimi zor tuttum. Diyemedim anneme, babama diyemedim.
Biyopsi sonucunu alana kadar (2hafta) içimde taşıdım.

Abime söyleyince apar topar geldi aldı annemi hastaneye yatırdı biyopsisini oldu ve gelir gelmez tedaviye başladık.

Ben burada tek başıma oldugum için çok zor günler geçirdim. Annem çok umursamadı. Sigarasını bile bırakmadı. Her yaktıgı sigara benim kalbime batıyordu. Işın tedavisinde doktor 'kalbine yakın kitle,arter damarı patlayabilir, patlarsa ağzından burnundan kan gelir' dediğini hatırlıyorum. 'ne yapabilirm o an' diye sordugumda. 'hiç birşey, zaten o an kaybederiz hastayı' dedi. Ben her ufak seste öksürükte annemin yannında bitiyordum. Megersem yurt dışındaki doktorlar annem için 6 ay yaşar demişler. Bunu da 3 sene sonra bana söylüyor. İyiki de söylememiş!!

Zor bir kemoterapi sürecinden geçtik. Şeker hastası oldugundan zorlandık, kusma çok oluyordu ve yan etkileri fazlasıyla yaşadı. Allaha şükür bugün yıl 2013. Tedaviye 2009 ocak ayında başlamıştık. tabi eskisi gibi değil, nefesi tıkanıyor nabzı fırlıyor, kemoterapi yan etkileri maalesef ki kalıcı ama yanımda VE ben mutluyum. Şu an 75 yaşında. Allah herkese ailesini bağışlasın. 2011 aralık 24 ilk türkiyede onkolojiye gittiğimiz tarihten 2 yıl sonra, kontrol günümüz başladıgımız tarihle aynı güne denk geliyor ve ben içimden acaba yeniden kemoterapi olurmu diye düşünüyorum ki 3 gün sonra babam kan öksürüyor. Çok inatcı bir babam var. Göğüs doktoruna gidelim diye yalvarıyorum, randevular alıyorum gitmiyor, yemin ediyor vallahi gitmem diyerek gitmiyor. En sonunda da öksürmesi ardından kan gelince ben yeniden yıkım yaşıyorum. Herşeyı başa sarıyoruz yine abim gelip alıyor, gidiyor teşhis konuluyor türü netleşiyor. geliyor ve yine ocak ayında 2012 tedaviye başlanılıyor. Annemin tersine küçük hücreli akciğer kanseri babamın ki. Beynine sıçramaması için ayrıca beyninede ışın alıyor, kemoterapisi anneminki gibi ağırda geçmiyor şükür derken, beyin ışını babamı azda olsa etkiliyor. Şu an ikiside hergün uyuyor, ikisinide sokağa çıkartamıyorum dolaştıramıyorum.

Bende bir evlat olarak hayatımdaki özgürlüğümden vazgeçip kendimi onlara adamış durumdayım. Yemelerine içmelerine, doktor hastane ilaçlarına, ikiside geçmişte aynı fabrikada (boya) çalıştılar, boyanın ve tabiki sigaranın etkilerinin çok oldugunu söyledi doktorları.

Babam hemen, annem 1 sene sonra sigaray bıraktılar. Kanseri yendi annem sanırsam inşallah, darısı babamın başına inşallah. Yasak olan hiç birşeyi dinlemedi annem. herşeyi yedi. Ben psikolojik tedavi gördüm ve hala daha antidepresanlar kullanıyorum çünkü çok zor hasta yakını için. Yaşanan herşeyi hasta yakını belkide daha fazla yaşıyor ve bedenen değil belki ama ruhen çöküyor, doktorlar yakınlarıyla muhatap oldugu için bizler güçlüde kalmaya çalışıyoruz. Babam annemin zamanında üzülüyor diye onu teselli ediyordum annemin yüzüne gülümsüyordum odaya gidip ağlıyordum....

ALLAH BU HASTALIKTAN KORUSUN ve herkese geçmiş olsun diliyorum. Sonu görmeden başında yıkılmak ve güçlü görünmeye çalışmak insanı zedeliyor. Belki ailemde bana güçlü görünmeye çalıştılar ve hepimiz birbirimize oynadık o zor zamanlarımızda. Ama sonsuz şükür diye ellerimi açıp dua ediyorum hala ailem yanımda diye.

Bizimde hikayemiz bu.

Zimen Cihan

Hiç yorum yok: