HUYSUZ MU? UYKUSUZ MU? Dr. Deniz Öner

Ne zaman küçük çocuklar huysuzluk etse,  nedeni konusunda hemfikir oluruz değil mi? Karınları aç değilse,  uykularını alamamışlardır mutlaka.  Bütün gece boyunca sık sık uyanan ebeveynlere ne olur peki? 

Kendi adıma nedensiz bir sıkıntı, huzursuzluk hissettiğimde genelde iki şey keşfediyorum; ya açım ya da uykusuz…

Şu bir gerçek ki artık mecburiyetler dışında da hepimiz daha az uyumaya başladık.
Bunu bilinçli yaptık; uykuda geçen zamanı kayıp gibi gördük, hayatı 24 saat yaşamak istedik.  Yorucu fiziksel aktivite istemeyen günlük uğraşlar, gece izlenecek programlar, internette harcadığımız zaman, gece eğlenceleri….

Sonra gün boyu uykulu dolaşmak, konuşurken doğru sözcükleri  bulmakta zorlanmak, net bir şekilde düşünememek,  bir konuya dikkatini uzun süre verememek, hareketlerde koordinasyonsuzluk, sinirlilik ve öfke..

Uyku ve özellikle zamanı neden bu kadar önemli?

Sabahları uyanmak ve harekete geçmek için gerekli olan serotonin, adrenalin ve kortizol hormonları gün ışığında salgılanmaya başlıyor.
Gün ışığı akşam saatlerine doğru azalmaya başladığında uyku hormonu olarak bilinen melatonin salgılanmaya başlar.  Aktif olan diğer hormonların salınımı yavaşlar ve beden ısımız düşüşe geçiyor.

Belirli bağışıklık hücreleri uyku sırasında artış gösteriyor ve bu sayede gece onarım ve iyileşme açısından en mükemmel zaman.

Ayrıca, uyku hormonu olarak bilinen melatonin serbest radikaller ve diğer toksinlerle savaşan mükemmel bir antioksidan.

Bu sebeple kaliteli bir uyku, sağlıklı bir bağışıklık sisteminin yapı taşlarının başında gelir.

 Vücuda bu onarım zamanı tanınmadığında;  nezle, gripten, kansere kadar hastalıklarla mücadelede zayıf bir bağışıklık sistemi söz konusu olacaktır.
Yağ ve kas düzeyini kontrol eden büyüme hormonları da uyku sırasında üretildiği için yetersiz uyku göbeklenme sürecini de hızlandırmaktadır.
Geceleri 6-8 saatten daha az uyuyanların ömürlerinin de daha kısa olduğu ileri sürülüyor. Benzer şekilde uykusuz kalan insanların ölümcül kazalara neden olması olasılığı da artmaktadır.

Fiziksel ve ruhsal sağlığımızı korumak için sağlıklı bir uykuya özen göstermemiz şart görünüyor.

Bunu sağlamak üzere ne yapmamız gerektiği konusunda uzmanların hemfikir olduğu konular;
-Her gün aşağı yukarı aynı saatte kalkmaya özen göstermek
-Gün içinde yeterli ışık alan ortamlarda bulunmak
-Gece uykuya dalmakta ya da uykuyu sürdürmekte zorluk çekenler için,   öğleden sonraları uyumaktan kaçınmak
-Kahve, sigara ve alkol tüketimini, özellikle akşam saatlerinde kısıtlamak
-Yürüyüş veya diğer spor aktivitelerine zaman ayırmak
-Yatmadan en az bir saat önce günlük aktiviteleri bitirip, fiziksel ve ruhsal açıdan uykuya hazır olmak
-Uyumak için ısı, ses ve ışık izolasyonu bakımından konforlu bir yatak odası ortamı sağlamak
-Akşam öğünlerini hafif tutmak
-Stres dolu televizyon programlarından kaçınmak



Her zaman dediğim gibi birlikte öğrenmek, hatırlamak ve uygulamak üzere..
Sağlıkla, mutlulukla ve sevgiyle kalın..

Dr. Deniz ÖNER

Hiç yorum yok: