Meme Kanserinde Az Bilinenler- Doç Dr Hasan Karanlık


Meme kanseri riskiniz nedir? Sizin için en uygun olan meme kanseri tedavisi hangisidir? Terlemeyi önleyiciler ile meme kanseri arasında ilişki var mıdır?

Bilmediğiniz şeyler sizi incitebilir. Yanlış bilgi, meme kanseri riskinizi fark etmenizi ve en aza indirmenizi veya olabilecek en iyi tedaviyi almanızı engelleyebilir. Kendinizi gerçeklerle donatınız.

* Memede kitle bulmak meme kanseri olduğunuz anlamına gelir.
Yanlış : Her 10 kitleden 8' i kanser değildir. Eğer memenizde sürekli bir kitle veya değişiklik hissederseniz bir an önce doktora görünmelisiniz. Çoğu zaman kadınlar korkuları yüzünden düzenli sağlık kontrolü yapmazlar. Bazen kadınlar karşılaşacakları şeylerden korktukları için tedaviden uzak dururlar. Aylık kendi kendinize kontrollerle, düzenli doktor ziyaretleri ve düzenli mamografi çekimleriyle kendi sağlığınızla ilgilenin. 

* Meme kanseri sadece yaşlı kadınları etkiler.
Yanlış : Yaş ile birlikte meme kanseri riskinin arttığı doğru olmakla birlikte, meme kanseri herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir. Doğumdan 39 yaşına kadar her 231 kadından biri meme kanserine yakalanır (risk <=/%0.5); 40-59 yaşları arasında bu olasılık 25'te 1'dir (%4 risk); 60-79 yaş arasında ise 15'te 1'dir (yaklaşık %7). Doksan yaşına kadar yaşayacağınız varsayılırsa, hayatınız boyunca meme kanserine yakalanma olasılığınız 7'de 1'dir. Bu da genel yaşam boyu riskinizin %14.3 olduğu anlamına gelir.

* Meme kanseri açısından bir risk faktörü taşıyorsanız, muhtemelen hastalanırsınız.
Yanlış : Meme kanseri geni anormalliği gibi en kuvvetli risk faktörlerinden birini taşıyor olsanız bile meme kanserine yakalanmanız kesin değildir. Kalıtsal BRCA1 veya BRCA2 genetik bozuklukları taşıyan kadınların tüm yaşamları boyunca %40-80'inde meme kanseri ortaya çıkmakta; %20-60'ında ise meme kanseri görülmemektedir. Diğer tüm risk faktörlerinin meme kanserine yol açma olasılıkları daha düşüktür.

* Ailenizde meme kanseri geçmişi yoksa hastalanmazsınız.
Yanlış : Her kadın biraz meme kanseri riski taşır. Meme kanserine yakalanan kadınların %80'inin aile öyküsünde meme kanseri yoktur. Yaş -hayatın yıpratması- meme kanseri için bilinen tek başına en önemli risk faktörüdür. Ailesinde meme kanseri öyküsü olan kadınlarda risk biraz artabilir, çok artabilir veya değişmeyebilir. Bu konuda kaygılarınız varsa doktorunuzla veya bir genetik danışman ile aile öykünüzü görüşünüz. Boşuna endişeleniyor olabilirsiniz.

* Sadece annenizin ailesindeki meme kanserleri sizin riskinizi arttırır.
Yanlış : Annenizin veya babanızın ailesinde meme kanseri öyküsü olması sizin riskinizi eşit olarak etkiler. Bunun sebebi, genlerinizin yarısının anneden, yarısının babadan gelmesidir. Ancak meme kanseri geni bozukluğu bulunan bir erkekte meme kanseri gelişme riski, aynı geni taşıyan bir kadındakinden daha düşüktür. Bu nedenle, babanızın aile öyküsü hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, baba tarafınızdaki erkekleri değil, esas olarak kadınları incelemeniz gerekir.

* Deodorant/ Ter önleyici kullanmak meme kanserine yol açar.
Yanlış : Koltukaltı bölgesine uygulanan ter önleyici veya azaltıcılarda bulunan aktif maddelerin meme kanseri riskini arttırdığını gösteren herhangi bir bulgu yoktur. Meme kanseri ile ter önleyiciler arasında ortaya atılan ilişki, anatomi ve meme kanseri hakkındaki yanlış bilgilere dayanmaktadır.

* Doğum kontrol hapları meme kanserine yol açar.
Yanlış : Günümüzdeki modern doğum kontrol hapları düşük dozda östrojen ve progesteron hormonları içerir. Yapılan birçok araştırmada doğum kontrol hapları ile meme kanseri riski artışı arasında bir ilişki bulunamamıştır. Ancak, birçok farklı çalışmanın sonuçlarının birleştirildiği bir çalışmada, doğum kontrol hapları ile meme kanseri riskinde küçük bir artış arasında ilişki saptanmıştır. Aynı çalışmada ayrıca, riskteki bu hafif artışın zamanla azaldığı gösterilmiştir. On yılın sonunda, doğum kontrol hapları ile meme kanseri riski artışı arasında bir ilişki kurulamamaktadır.

Doğum kontrol haplarının yararları da vardır :
1. Yumurtalık ve endometrium kanseri riskinde azalma, 
2. Adet bozuklukları, pelvik iltihabi hastalık ve yumurtalık kistlerinin iyileştirilmesi, 
3. Kemik mineral yoğunluğunun düzeltilmesi. 

Herhangi bir ilaç kullanırken, riskleri ve yararları değerlendirerek kendiniz için en iyi kararı vermeniz gerekir.

* Yüksek yağ içeren besinler tüketilmesi meme kanserine yol açar.
Yanlış : Yapılan birçok büyük çalışmada, yüksek yağlı besinler tüketilmesi ile meme kanseri riskinde artış arasında açık bir ilişki gösterilememiştir. Halen devam eden araştırmalarda bu konunun açığa kavuşturulmasına çalışılmaktadır. Yüksek yağ içeren yiyeceklerden uzak durulmasının başka nedenlerle sağlıklı bir seçim olduğu söylenebilir : "kötü" kolesterolün (düşük yoğunluklu lipoproteinler) azaltılması, iyi kolesterolün (yüksek yoğunluklu lipoproteinler) arttırılması; daha sağlıklı besinler tüketme fırsatı oluşturması ve kilo kontrolüne yardımcı olması. Aşırı kilo meme kanseri için bir risk oluşturmaktadır; çünkü fazla yağ, yumurtalıklar dışındaki östrojen üretimini arttırmakta ve vücuttaki genel östrojen düzeyinin yükselmesine yol açmaktadır. Eğer kiloluysanız veya kolayca kilo almaya meyilliyseniz yüksek yağ içeren besinlerden uzak durmanız iyi bir fikirdir.

* Ayda bir yapılan kendi kendine meme muayenesi meme kanseri tanısı için en iyi yöntemdir.
Yanlış : Yüksek kaliteli mamografi, meme kanserinin mümkün olduğunca erken, tedavi edilebilirliğinin en yüksek olduğu dönemde yakalanması için en güvenilir yöntemdir. Meme kanseri hissedilebilir duruma geldiğinde genellikle mamografide saptanabilecek boyuttan daha büyüktür. Yine de kendi kendinize veya bir uzman tarafından yapılan meme muayenesi çok önemlidir. Meme kanserlerinin yaklaşık %25'i sadece meme muayenesiyle (mamogramla değil), yaklaşık %35'i sadece mamografi ile ve %40'ı ise hem fizik muayene hem de mamografi ile saptanmaktadır. Her iki önlemi de almanız önerilir.

* Meme kanseri açısından yüksek risk taşıyorum ve bu konuda yapabileceğim bir şey yok.
Yanlış : Meme kanseri riski yüksek olan kadınlarda bu riski azaltmanın -ortadan kaldırmak değil- birçok etkili yolu varıdr. Bu seçenekler arasında yaşam tarzı değişiklikleri (alkol tüketiminin en aza indirilmesi, sigaranın bırakılması, düzenli egzersiz), ilaçlar; çok yüksek risk taşıyanlarda cerrahi (önleyici mastektomi, bazı kadınlarda önleyici yumurtalık alınması) önerilebilir. Risk düzeyinizle ilgili varsayımlarda bulunmadan önce doktorunuzla veya bir genetik danışmanla görüşünüz.

* Meme kanseri tanısı otomatik olarak ölüm hükmü anlamına gelir.
Yanlış : Meme kanseri tanısı alan hastaların en az %80'inde herhangi bir metastaz bulgusu yoktur (kanser meme dışına ve lenf bezlerine yayılmamıştır). Ayrıca, bu hastaların %80'i en az beş yıl veya daha fazla ve birçoğu da daha uzun süre yaşamaktadır. Metastaz bulguları olan bir hasta uzun süre yaşayabilir. Bunlara ek olarak tedavide her geçen gün umut verici gelişmeler olmaktadır.

* Erkekler meme kanseri olmaz.
Yanlış : Bu yıl 211.000 kadına meme kanseri teşhisi konulacak ve 43.300' ü ölecek; öte yandan 1.600 erkeğe meme kanseri teşhisi konulacak ve 400' ü ölecek. Her ne kadar erkeklerin meme kanseri teşhisi oranı düşükte olsa, aylık kendi kendilerine kontrollerini yapıp değişiklikleri doktorlarına bildirmelidirler.

Meme Kanseri Cerrahisi İle İlgili Mitler
Meme kanseri cerrahisi ile ilgili mitler bir kadın neslinden diğerine geçmektedir. Doğru olmayan bu bilgiler yüzünden endişelenmeden, hastalık gerçeğiyle yüzleşmek kolay değildir. Bu yanlış bilgilerin, uygulanabilecek en iyi tedavinin önüne çıkmasına izin verilmemesi çok önemlidir. Meme kanseri cerrahisiyle ilgili en yaygın mitler şunlardır : 

* Cerrahi, kanserin havayla temas etmesine yol açarak yayılmasına neden olur. 
Yanlış : Sağlığınız yerindeyken memenizde şüpheli bir şey saptanıyor. Cerrahi uygulanıyor ve tanı ortaya çıkıyor : kanser. Daha sonra yapılan testlerde başka bir yerde de kanser bulunduğunda, ilk olarak ameliyat sırasında kanser hücrelerinin havaya karıştığını ve tüm vücudunuza yayıldığını düşünüyorsunuz ("Oysa daha önce fark etmemiştim"). Ancak metastatik meme kanseri (memenin dışına çıkarak diğer vücut bölgelerine yayılan kanser) uzun süre sessiz kalabilir. Cerrahi tedavi kanserin bir yerlere yayılmasına yol açmaz, kanser cerrahiden önce de zaten oradadır.

* Mastektomi uygulanması, lumpektomi ile birlikte radyoterapi uygulanmasından daha güvenlidir.
Her zaman doğru değil : Memesinin tek bir bölgesinde kanser olan, tümörün 4 cm'den küçük olup temiz sınırlarla çıkarıldığı hastalarda, lumpektomi ile radyoterapinin birlikte uygulanması, mastektomi kadar etkilidir.

* Ailenizde meme kanseri öyküsü kuvvetli ise, lumpektomi ile birlikte radyoterapi tedavisi sizin için uygun değildir.
Yanlış : Ailenizde meme kanseri öyküsü olması, sizde ortaya çıkan kanserin başkalarında görülenlerden daha tehditkâr olduğu anlamına gelmediği gibi size meme koruyucu tedavi uygulanamayacağı anlamına da gelmez. Doktorunuzla birlikte aşağıdakilerin ışığında birçok faktörü değerlendirerek sizin için en uygun cerrahi tedavi türüne karar vermelisiniz : hastalığın evresi,kanserin "kişiliği",yinelemeyi veya aynı memede kanser başlamasını önlemek için ne kadar agresif davranmak istediğiniz.

* Lenf bezleriniz alınırsa, hayatınızın geri kalan kısmında kolunuz şiş kalır. 
Yanlış : Lenf bezi cerrahisi, uzun süren rahatsızlık, hissizlik ve lenfödem adı verilen şişlik gibi rahatsızlık verici yan tesirlere neden olabilir. Genellikle vakaların ancak %5-10'unda bu durum görülür. Tüm koltuk altı diseksiyonu (I, II ve III düzey lenf bezlerinin alınması) VE cerrahiden sonra lenf bezi bölgesine radyoterapi uygulanması VE ayrıca kemoterapi verilmesi durumunda lenfödem riski %25'e yaklaşır. Etkilenen kolun düzgün kullanımı ve bakımı, ayrıca fizik tedavi, lenfödemin tedavisine ve şiddetinin azaltılmasına yardımcı olur. 

Kaynak:
http://hasankaranlik.com/az-bilinenler.php 

Hiç yorum yok: