Fotoğraf: Melike Yürük |
Kanserle Dans ailesinin bu soruya Facebook sayfamızda verdiği cevaplar tek tek
kalbime dokundu. Cesaretiniz, gücünüz, aklınız, insanlığınız önünde saygıyla eğiliyorum.
İzninizle yazdıklarınızı blog için derledik.
ebru
Elvan F.:
Genel kontrol için ultrason çeken pratisyen radyolog
eğer biyopsi isterlerse biz burada herşeyi kolayca yapıyoruz dedi. O an işte
kanserim dedim. Ultrason sonucumu doktora gösterdim ve mesai bitmesine 10
dakika vardı ertesi günde 1 mayıs resmi tatildi. Biyopsi yapılması gerek
dediğinde bu kez kesin kabullendim. Şanslıydım çünkü devlet hastahanesi
olmasına rağmen benimle ilgilenen bir doktorum vardı. Ve mesaisi bitmesine
rağmen 2 saatini bana harcayarak biyopsimi yaptı 5 gün sonra sonucun cıkmasını
sağladı. Ailem arkadaşlarım hayır bir şey çıkmayacak diyorlardı ama ben
biliyordum ve ağlıyordum. Arkadaşımla sonucumu almaya gittim ve evet sonuc
beklediğimiz gibi dedi tedavinin nasıl olacağı hk bilgi verdi. Ben yine
ağlıyordum. Duygu doktor ne dedi duydunmu dediğimde bilmiyorum başımdan kaynar
su döktüler sanki hatırlamıyorum dediğinde kahkahayı patlatmıştım. =)
Özge A.:
ağladım çok ağladım bıraktım kendimi hıçkıra hıçkıra
ağladım..
(ilk ve son ağlayışımdı ona, ben önce keşfettim sonra
sabrettim ve inat ettim! geldiği gibi gidecek gitmesini bilecek)
Akgül K.:
Annem 38 yaşında çok ağır şekliyle kanseri
yaşamıştı,uzun seneler tadavilerle atlattı.Sonra babamı maalesef kaybettik
kanserden.Erken teşhisin önemini anlamıştık..Ben erken teşhis edilerek ameliyat
oldum onun için tevekkülle karşıladım.Ameliyat sonrası tedavilere gerek
duyulmamıştı,senelik kontrollere gitmem söylendi.İlk iki seneden sonra
kontrölleri ihmal ettim ve dört sene sonra yeniden nüksetti.Tedavilerle
atlattım çok şükür ve hala kontröllerime devam ediyorum..İhmal yok artık..
Bütün kanser dansçılarına sağlıklar diliyorum..
Asli Y:
Illk duydugumda icimden "biliyordum" diye
dusundum, halbuki tum tahminler kanser olmadigim yönündeydi. Sonrasinda "
bu dunyaya iyi, anlamli ne birakabildim" diye düsünüp agladim, arkasindan
mücadele, kabullenme ve umut geldi.
2.5 yil sonra kontrol sonuclarini almaya giderken
"Allah'im senden ne gelirse kabulum, sonuc kotu de gelse benim icin sen en
hayirlisini yapmissindir" diyerek karsiladim gelen nuksu, aglamadim, dansa
devam ettim sadece..
Aydan O:
ilk duyduğum anda çok soğukkanlıydım ama tedavi
planını öğrendikten sonraki bi kaç gün ağlamadan duramadım.. daha sonra gene
soğukkanlılığımı korudum çünkü en sinir olduğum şey güçsüz olmak :)
Sultan D.:
İlk çok kötü o an annem ve yıllarca hastahanelerde
yaşadıklarımız geldi gözümün önüne daha sonra dedim ki kendi kendime yaşamak
için ve savaşmak için çok daha nedenlerin var sultan diyip evdekileri ben
teselli ettim :))
Derya C.:
benim 1,5 yaşında kızıma medulablastom teşhisi
konulduğunda doktora tek söylediğim ama o daha çok küçük demek oldu ve
ayaklarımın bağı çözüldü inanın doktorda benden farklı bir durumda değildi ilk
şoku atlatmak bir iki günümü aldı derya toparlan şimdi dans etmek zamanı
dedim..
Heran P.:
doktorum bana yıllardır bu kitlelerin asla kansere
dönüşmeyeceğini,içimin rahat olması gerektiğini söyledi. gerekli tetkikleri
yapmadan beni ameliyat etti. kivi büyüklüğünde kitle çıkardı. kitleyi yanımda
makasla kesip ne kadar temiz olduğunu anlattı. o kitle patalojiye gitti. doktorum
bana 15 gün söyleyememiş. dikiş yerimi kontrole gittiğimde biraz konuşacaz
dedi. o anda anladım. kız kardeşimle birbirimize baktık, donduk kaldık. taksiye
binip eve gelirken bütün sevdiklerimi aradım, hepsi eve geldiler. bir hafta
ağır bir depresyona girdim. 7 kg verdim. büyük bir boşluğa doğru çekiliyordum.
bir hafta sonra kardeşim beni zorla peruk almaya götürdü. uzun saçları olan bir
peruk aldık. kardeşim eve gidene kadar tak, kafanda dursun bakalım nasıl olucak
dedi. yarım saat sonra evdeydik ben birden kendimi toparladım. 3. evre meme ca
idim. yoğun ve zor tedavi süreci başladı. şimdi metastas falan hiçbişi yok. çok
sıkı kontrol altındayım. 3 ayda bir kontrollerim devam ediyor. iyiyim. ailem
ilk doktorumu dava etmek istedi ama ben kabul etmedim, allaha havale ettim.
umarım kanser beni bir daha dansa kaldırmaz...
Zümra Ş.:
kötü sonuç alacagim hic aklima gelmemisti.sonucu gosterip
mesai bitisi annemle alısveris programi yapmistim. sonuc malign tumor cikinca
hastanenin buyuk bir koridoru var oraya ciktim annemi aradim ve hickira hickira
agladim konusamadim....... ve hayat program yapmaya gelmiyormus :-)
Merve A.:
Gülümsedim tedavi planını dinledikten sonra annemle
babami ben avuttum diyebilirim saçma gelecek ama zayıflayacağım icin
mutluydum:D
Mehmet:
Agzimdan sadece "mevlam neylerse guzel
eyler" sozu cikti:) derdi veren rabbim dermani da verecektir.
Hediye A.:
Sadece daha yapacak o kadar sey oldugunu
farkettim.Aglamadim sadece tedavi plani yaptim.sure verdim kendime.bu surede
kanserle dans ettim.tam dusundugum zamanda dansi bitirdim.kimseden de
saklamadim.hem dualarini aldim hem bilinclendirdim onlari.Oglum universiteye
baslayacakti kizimda daha ergen olmamistim.bu heyacanlari bir anne olarak
yasamak istiyordum.cok sukur atlattim.Zor cok zor bir donem ama geciyor.İnsanin
birde cok sevdikleri hep yanindaysa harika.Artik nasil yasamak istiyorsam oyle
yasiyorum.Kendi isteklerim on planda.Umarim bu yolda olanlarda benim gibi guzel
sonuclar alirlar.Hic unutmuyorum sevgili doktorum Derya Selamoglu ameliyatimin
ertesi gunu cok acim oldugunu soyledigimde bana ellerini yanaklarima koyup
gececek her gun daha iyi olacaksin demisti.Onun o dokunusu bana yetti.gercekten
sabir geciyor iste boyle cok uzun bir yazi oldu.devam edicem yazmaya
bekleyin:-)
Seviye Ç.:
ilk doktor yüzüme söyledi dünyam yıkıldı duyduktan
sonra arabaya bındım eve gelene kadar agladım 2 yıl adını bile söyemıyorudum
çok sonraları kabulanmeye başladım ben kanserin diyebildim sonra ben senı
yenecem dedim o bün bu gün benım birakmadı benım mifarim ama bu günlere göre
şimdi daha mutlu daha cesaretıyım
Tülin A.:
İnsan inanmak istemeye görsün hep bir bahane bulur.
Benim cerrahım hiç bir zaman kanser lafını ağzına almadı bana söylediği tek şey
ne kadar şanslı olduğumdu. Şans evet ben şanslıysam demek ki kötü bir şey
yoktu. Sonra kötünün iyisi lafı geçti bende yine tık yok. Aklım kötüye çek git
diyor ben iyiyim. Cerrahım radyoterapiye bile gerek kalmayabilir dedi ve beni
onkolojiye sevk etti. Hala ben üstüme kondurmuyorum gidicem ve doktor bana
erken teşhis çok şanslısınız kemoya radyoya ihtiyaç olmayacak diyecek bu benim
bana söylemesini istediğim sözcüklerdi. Neyse uzatmayayım onkolojiye gittim
doktorun odasına yanlız başıma ve dosyalarımla girdim. Kadın dosyaya baktı şu
kadar kemoterapi o an bende ipler koptu doktor konuşuyordu ama ben duymuyordum
bu ne kadar sürdü bilmiyorum ama benim için çokkkk uzun sürdü. Neden sonra
kulaklarımın uğultusu çınlamaya dönüştüğünde yavaş yavaş doktorun sesini
yeniden işitmeye başladım. Ne mi yaptım duygudan nasibini almamış doktor olacak
şahsa hiçbirşey söylemeden dışarı çıktım. Ayaklarım titreye titreye annemin
yanına gittim. Erken teşhis ama doktor riske atmak istemediği için
kemoterapiyle başlıycaz dedim. Eve dönene kadar hep konuştum hiç susmadan çünkü
susarsam boğazımdaki düğüm beni boğacak zannettim. Geldi geçti ama zor oldu.
Murat G.:
sonuç almaya gittiğimde aklımdan böyle bir hastalık
olacağı geçmiyordu tek başımaydım kanser olduğunu söylediğinde doktor bir
gülümseme aldı beni daha küçüğüm nasıl bi tedavidir nedır hangi doktor a
gidilecek bilmiyorum..sonuçla hastalığın adınıda bi kagada yazdırarak internete
koştum ne varsa internette vardı yıne kimileri ölümcül yazmış kmileri basıt bır
hastalık annem ler sordugunda onlara ben kansermışım nasıl dyecegım bunu cok
düşündüm zor oldu söylemek .. ama benım aklımın bır köşesinde herzamn bulunan
Allah sevdiği kuluna dert verir sözü beni hep gülümsetti ve umudumu hiç
yitirmedim bu yuzden ..
Birgül C.:
Hic terapi yapmazsam kac yil yasarim sorusunu sordum.
..
Ekrem B.:
18 YAŞINDAYIM DAHA YA DEDİM 18 YAŞINDA NE ŞİMDİ
ŞAÇLARIM DÖKÜLECEK Mİ... ARKA FONDA DA HAYATIMDA EN ÇOK SEVDİĞİM MÜZİK HAFİFTEN
ÇALIYO O AN ANLATILMAZ Bİ KARA PERDE İNDİ BEYNİME
Filiz K.:
Samsundaydim kardesim gelmelisin dedi ucaktan
indigimde eve gidene kadar kardesim yolda durumu sogukkanlilikla bana anlatti
agladim yolboyu yinede umit ettim..sabah hastanededr..ameliyatla acariz
damarlara yapisiksa kapatiriz hasta kisa surede kaybederız... annemde karsidan
bana dogru geliyordu hicbisey belli etmemeye calistim biseyin yokmus annem cok
sukur derken hickira hickira aglamk arasi bir duygu ....ama dr dedigi gibi
olmadi annem in ameliyati cok basaroli gecti ama dr ve o hastanede degil tabiki
cok isterdim annem hic ogrenmesin ancak cevre sagolsun olumsuz etki yapti :((((
Nilgün A.:
biz babamda yaşadık...hastalığın isminden karşılıklı
olarak hiç bahsetmedik...o da konuşmadı..bizde kansızlık dedik...zaman zaman
kan verildi...
Ünal Y.:
anlamsızca tebessüm ettim ...;-))))
5 yorum:
SEYAHATE GİDEN ANNE GİBİYİM
Bu yazıyı yazarken sabredeceğim ağlamamak için.
Aynı başlıkta yazdığım gibi hissediyorum kendimi, ama belliki benim seyahatim bayaca uzun sürecek. İster bir annenin vasiyeti diyin bu yazılanlara, ister gözü arkada kalmasın diye aklından geçenleri sıralıyor diyin.
İyiydim gerçekten 2 hafta önceki düşüşü laboratuar değerleri yanlıştır umudunu yaşıyordum, Dr’umda öyle inandırmıştı. Ama değilmiş, artık mikroskop altında da değerlerim hızla düşüyor. Malesef kağıt üstündeki gerçekler doğru… Diş etlerim çekilmeye başlıyor diyince zaten Salı günü kemik iliğine bakalım dedi. Nefesi kesildi adamın ama, sen çok ağladın karşımda benimde ona moralim bozuldu dedi. Nasıl ağlamam öyle bir derdim varki içinden çıkamadığım nasıl ağlamam. Evladım ne olacak Dr’um dedim. Sıkıntılı günlerin gelmesine ağlamıyorum, benim derdim evladım dedim.
Evet evladım tek derdim…
Herkesin Atakan’a çok iyi davrandığı kesin hatta davranacağıda. Annem, babam, kardeşim en başta hatta Emrah kendini toplayana kadar Atakan ilk dönemlerde kiminle kalır. Sevdiği alıştığı insanları yanında göremeyince ya da gördüklerinde ağlayan gözlerle gördüklerinde napar yavrum. İş seyahatine giden bir anne defalarca kafasından geçenleri söyler yavrusunun bir şeyi eksik kalmasın diye…
Eskişehire gödeririler belki biii süreliğine orasıda çok soğuk, keşke annem göndermese,
Kalbi kırılırsa anlarlarmı,
Dudakları beyazlamış biraz, benzi sarı gibi gözüküyor deyip hemen kan testi yaptırmaya götürürler mi,
Anneyi sorduğunda ne cevap verirler,
Meyveler, sebzeler defalarca sirkeli suyla yıkanır mı,
Marketten alınanların özellikle Atakan’nın yiyeceklerinin son kullanma tarihlerine her defasında unutmadan kim bakar,
Her akşam ılık sütünün içilmesi, Dişlerinin fırçalanması atlanılmaz mı,
Günlük taze meyve suyu sıkılırmı mevsim meyvelerinden,
Terleyince üşenmeden anında atlet değişir mi,
Nelerden mutlu olur diye düşünülür mü,
Değişik kitapları kim araştırır,kim alır peki,
Bıkmadan sıkılmadan kim oyun oynar onunla,
Bıkmadan sıkılmadan saçlara cici yapmasına kim izin verir,
Gideceği okuldaki eksiklikleri kim farkeder,
Öğretmeniyle sürekli yakın diyaloğa kim girer, o özel biii öğrenci iyi bir gözleme ihtiyacı var annesini kan kanserinden kaybettik der,
Evde televizyon seyretmeyip kim aktivete yapar el becerisi gelişsin diye hem de hergün,
Kendi çocuğuna ya da çocuklarına sabır gösteremeyen insanlar Atakan’ıma nasıl sabır gösterir,
Bir varmış, bir yokmuş… Ömür bu iki kelime arasında geçen zaman… Zamansa bazen dost insana, bazen düşman bize düşman oldu.
Emrahım canım sevdiğim çok üzdüm seni en fazla kötü günlere, seninle göğüs gerdik. Hakkını helal et. Bundan sonra işin daha da zor olacak. Ama sana güvenim tam. Bir kaç gün önce demiştinya bana, parkta oynarken bizi birisi seyretse deli bu adam der ama ben oğlumla çocukluğumu tekrar yaşıyorum diye. Hep öyle deli baba ol olur mu o zaman Atakan yokluğumu daha az hisseder belki…
Evde demiştim ya ben, sana sevdiğim,
Atakan seninle gerçekten iyi vakit geçiriyor hep gülüyor. Sen iyi bir babasın diye… Ben hep bişeyler öğretme çabasındaydım, sense eğlence, öyle olduğu için o kadar mutluyum ki hep mutlu ve onu güldüren babasıyla birlikte yaşayacak diye… Öğretmenler zaten öğretir öğrenmesi gerekenleri. Gülmek daha iyi bir ilaç. Onuda sen hep verdin ve vericeksin canım sevgilim.
Canım annem, canım babam, canım kardeşim hakkınızı ödeyemem şimdiye kadar çok emek verdiniz bize. Asıl şimdiden sonra sizlere daha çok iş düşüyor dimdik durup Emrah’a destek verme zamanı. Atakan başta ALLAH’a sonra Emrah’a sonra annem, babam, kardeşim size emanet…
Keşke herşey farklı olsaydı. Yaşam mutlu dolu günlerle dolsaydı…
Annem hediye kaban almak istedi. İstemedim çünkü seneye kışa çıkmam heralde.
Sabahleyin aradın annem.
Ne olur güçlü ol diye. Lütfen gel alalım dedin. İstemem annem dedim.
Ateşim var öksürüyorum dışarı çıkmıcam dediğimde Atakan’ım koşarak geldi ne dedi biliyomusun…
”’ Ateşin olmasın, ne olur öksürme canım annem dayanamam sana ”’ dedi.
Telefonu kapadım çöktüm oğlumun yanına ben sana dayanamam merak etme geçer dedim, geçsin annecim dedin.
Dayancan annem diye haykırdım içimden…
Şuan ezan okunuyor. Yalvarırım rabbime evladım için bana yaşama şansı ver. Salı günü gireceğim operasyon sancısız geçsin, en önemlisi sonucu güzel gelsin. Çok bişi istemem sadece sağlık. Ama artık o kadar yıkıldım, o kadar güçsüz kaldım ki. Savaşacak gücümü yitirdim. Emrahımın, annemin, babamın, kardeşimin gözünü yaşlı görmeye gücüm kalmadı.
Arayan eş, dost, akraba açamadım telefonları açamayacağımda, biliyorum dualarınız benimle ama gücüm yok konuşmaya birde tabiii Atakan’ım anlamasın durumu diye.
Salı gününün güzel geçmesini bu kadar umutsuzluğun içinde yinede umut ediyorum…
İşte böyle hayat ikinci kez, kanser ikinci kez dans etti benimle. Belki medyedan duymuşsunuzdur beni GAMZE AKBAŞ çok çaba sarfettiler canım anneler, sosyal medya ayaklandı, canıma can katmak için kan buldular İtalyadan, şimdi oğlumun yanındayım çok şükür.SEVGİLER
İş yerindeydim öğrendiğimde...doktorum ankarada ben antalyada,telefonda öğrendim sonucu.gayet soğukkanlı karşıladım.doktorum "eğer ameliyatı kendi yapacaksa 1 hafta sonrası için hastaneden ameliyathane randevusu alacağını ve ne tahliller istediğini" söyledi.ben de tek tek not ettim bir yandan da eşime kansermişim diye bilgi veriyordum.
sadece gülümsedim çünkü hazırdım.
Yorum Gönder