İçimizden Biri Aysun Yıldırım --Röportaj: Nezih Tekman

Aysun Hanım kendinizi tanıtır mısınız bizlere ? 

Malatyalıyım, 8 yıllık Öğretmenim. 2 senedir kanserle dans ediyorum. 

Teşhis konulduğunda ne hissettiniz ?


Teşhis ilk konduğun da kötü bir şaka yapıldığı duygusuna kapıldım. Büyük bir boşluğun içinde sadece acı acı gülümsedim. Ta ki ablam ağlayıncaya kadar her şey her yer gri bir renk aldı. Hiçbir şey hissedemedim. Ablam ağlayınca annem geldi aklıma. Nasıl baş edecekti bununla diye düşündüm, ağladım. İlk şoku atlatınca ablalarımla birlikte güçlü olma ve mücadele etme kararı aldık. Benim bir büyük ablam Hatay da Hemşire, onun yanına gitmeye karar verdik. Ben bütün bunları yaşarken annemin her anında yanımda olmasını istedim. Oldu da.. Hani biz diyoruz ya hep erken tanı kendi muayeneniz ile meme kanserinde erken tanı mümkün diye sanırım faydası olur okuyuculara.. Ben kendi göğüs muayenemi düzenli olarak yapardım. Her banyo sonrası elle kontrollerimi yapardım. Temmuz 2011 de yine muayenemi yaparken elime bir kitle geldi. Ablam doktora gidelim diye ısrar etti. Çok yoğun bir yaz geçiriyorduk. Kardeşim ve babam yurt dışında yaşıyor tatile gelmişlerdi. Bu yoğunlukta gitmek istemedim. Bir hafta sonra kitlenin büyüdüğünü fark ettim, ablamı dinleyip dr a gittim. Drum ciddi birşey olmayacağını küçük bir operasyon ile alacağını söyledi. Hatta 10 gün sonra planladığım deniz tatiline gitme pazarlığıyla kabul ettirdi kitle almayı. İçimiz rahat etsin diye de patolojiye yolladı. 10 Ağustos 2011 sonucum erken teşhis meme CA birinci evre başı. Çok şanslıyım, şansımı kendi kontrolümü yapmaya borçluyum. Bir sene sonra metastaz yaptığını yine kendi kontrolümü yaparken daha erken fark ettim. Benim hastalığım invaziv duktal karsinom yani dışa dönük ve çabuk yayılıyor. O yüzden bir kez daha erken tanı çok önemliymiş, anladım..

Nasıl bir tedavi aldınız ?

Hastalık birinci evre de yakalandı. 2011 sadece kist ve koltuk altı lenfler alındı. Arkasından 33 kür radyoterapi aldım. 2012 Mayıs ayında her şey yolundaydı. Partnerim beni bırakmış ben de yalnızlığın tadını çıkarıyordum ki Ağustos ayında karnımda ve boynumda elime gelen şişlerle yeniden partnerimin geldiğini anladım. Malatya da yapılan tetkikler bunu doğruladı. Ankara kontrolüm de pet -ct de kesinleştirdi. Metastaz vardı ciddi boyutta. Akciğer, karaciğer, kemik ve lenflere gelip yerleşmişti davetsiz partnerim. Bu habersiz ziyaret hastalığı öğrenmekten daha çok korkuttu beni/bizi. Hemen kemoterapiye başlamamız gerektiğini söyledi sevgili doktorum Kadri Altundağ. Bir yol önce o odadan kemoterapi almadığım için mutlu ayrılan ben şimdi kemoterapi ile bu yayılımın önüne geçebileceğimiz için mutlu ayrıldım. 3 Eylül ilk kemoterapiye başladım ilk 6 kürde akciğeri temizledik. Çok ağır bir tedavi süreciydi. Sürekli yatıyor ve ağrı çekiyordum. Ocak'ta ilaçlar değişti hafifledi 3 lü kombinasyon 2 ye düştü. Daha hafif ilaçlardı artık dışarı çıkıp yürüyüş yapabiliyordum Mayıs ayında hatta evime Bitlis Ahlata gittim, o kadar iyiydim.Mayıs'ta ki kontrolümde ilacı teke düşürdük. Hala devam ediyorum. Partnerim beni hemen bırakmıyor yavaş yavaş ayrılıyor, Ekim'de umarım tamamen ayrılacağız


Bu süreçte sizlere kimler destek oldu ? 


En başta 3 kız kardeş yani iki ablalarım ve ben ilk öğrendik ve ilk şokun üstüne hemen kenetlendik. Sonra o halkaya can dostum övgü katıldı. Biricik ciğerparem, canımın içi kardeşim Yüksel önce telefonla sonra yurtdışı yaşantısını askıya alıp koşarak geldi elimden tuttu. Canım babam da 24 yıllık hayatını geride bırakıp yurtdışından geldi , o güçlü halkaya eklendi. Benim cefakar annem hastalığı öğrendiği andan itibaren sıkıca tuttu elimi, 'hiç ağlamayacağım kızım, güçlü olacağız dimdik durup bunun üstesinden geleceğiz. Sabır kızım sabır " diyerek güç verdi bana. Kemocan esnasında her fırsatta Adana'dan Hatay a gelen ve kelimden öpmeyi alışkanlık haline getiren, saçlarımın çıkmasına üzülen Ali Öğüt, an an benimle hastalığın bütün sıkıntılarını yaşayan Özgül Uğurlu Doğan, Teoman Urcan, taaa Bitlis'ten kalkıp yanıma gelen Canım Emoş annem ve abilerim (ev sahiplerim) kuzenlerim, arkadaşlarım teyzem, amcam, birlikte tedavimiz devam eden kuzenim Satı Yıldırım Saykan deneyimlerini benimle paylaşarak yoluma hep ışık tuttu, yine tedavi alan kuzenim Sevda Yıldırım.... Her canım yandığında ilk günden itibaren bıkmadan usanmadan yanımda olan aile doktorlarım abilerim ve ablam olan sevgili Alaattin Öztürk, Hüseyin Dur ve Belgin Kurt, . Her fırsatta yanıma gelip gülen yüzünü hiç eksik etmeyen canım arkadaşım Ferdam, Şerminim sağolun. 5 ay boyunca bütün işini bırakıp her kürde beni ve ailemi yalnız bırakmayan yaşadığım her acıyı birlikte yaşayan 3. ablam Şengül Yıldırım iyi ki varsın.. O kadar çoktular ki... Her yorulduğum da beni kaldırdılar sevdiler güvendiler . Hepsine teşekkür borçluyum.. İsmini yazamadıklarımdan da özür diliyorum.



Hayatınızda ne değişti kanser öncesi ve sonrası ? 


Güçlüydüm daha güçlü olmayı öğrendim. Başkaları üzülmesin diye kendimi üzmeyi yeğlerdim şimdi kendimin daha önemli olduğunu öğrendim. Gerektiğinden fazla hiç kimseye hiç bir şeye değer vermemeyi öğrendim. Sabretmeyi sabretmeyi öğrendim. Sevdiklerime ve beni çıkarsız gerçekten sevenlere daha sıkı sarılmayı öğrendim.


Kanserle dans eden arkadaşlara mesajınız var mı?


Bu hastalığın ismi ne kadar ürkütücü olsa da kendisi o kadar korkunç değil. Yeter ki ona uyumlu iyi bir partner olalım. Doğru ve kararlı adımlarla onu hayatımızdan çıkarabiliriz. Bunun için de sabırlı olmak lazım. Evet çok yoruluyoruz bazen gücümüz kalmıyor, hiç bitmeyecek gibi geliyor. Ama umuda sarılıp sabırla yürümek ve daima gülümsemek lazım. Her gülüş bir adım öne geçmektir bu dansta. Umutsuzluğa kapılmak yok. Her çıkışın bir inişi olduğunu unutmayın ve vazgeçmeyin sakın.


Kanserle Dans Ailesine söylemek istediğiniz bir şey var mı?



Kanserle Dansı hastalığım sayesinde tanıdım. İnsanların hikayelerini dinledim burada. Umutlu, mutlu hikayelerin yanı sıra kim biraz yorulsa, azıcık canı sıkılsa nasıl her bir üyenin daha doğrusu aile ferdinin ona nasıl sahip çıktığını sessiz sessiz izledim. Ben de bunalınca gücüm bitince sizlerden güç aldım. Bilmediğim bir çok konuda bilgi edindim. Kısacası yüreği bitmek bilmeyen bir sevgi okyanusu güzel aile iyi ki sizi tanıdım. Başta Esra ve Ebru hanım olmak üzere sen sevgili Nezih iyi ki varsınız hepinize teşekkür ederim. Gülen yüzünüz hiç eksik olmasın.



Aysun Yıldırım

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Bir dostta aradığım, hatta hayal bile edemediğim tüm güzelliklere sahip dostum. Yine bir dansta tanışmıştık 2008 yılının sonbaharında.Hayatla hiç kimsenin cesaret edemediği dansları ettin. Bilirsin, hayrandım işte bu hallerine. Mücadeleci ruhun sürükledi beni de, peşini bırakmam mümkün değildi artık. Ve işte yine muhteşem bir dansın finalindeyiz. İçinde olduğun dansların hangisi muhteşem değildi sanki? Ağlamıyorum, dansın finalinde makyajımın akmasını istemem.Kıyısız sevgimle kucaklıyorum seni, senle gelen her şeyi. Övgü

Adsız dedi ki...

Bir dostta aradığım, hatta hayal bile edemediğim tüm güzelliklere sahip dostum. Yine bir dansta tanışmıştık 2008 yılının sonbaharında.Hayatla hiç kimsenin cesaret edemediği dansları ettin. Bilirsin, hayrandım işte bu hallerine. Mücadeleci ruhun sürükledi beni de, peşini bırakmam mümkün değildi artık. Ve işte yine muhteşem bir dansın finalindeyiz. İçinde olduğun dansların hangisi muhteşem değildi sanki? Ağlamıyorum, dansın finalinde makyajımın akmasını istemem.Kıyısız sevgimle kucaklıyorum seni, senle gelen her şeyi. Övgü

Ahmet Yalçın Yıldırım dedi ki...

bir akraban,
sevgili kardeşim, acılarınızı üzüntülerinizi uzaktanda da olsa, szilere belli ettirmesede his eden ve yaşayan biri olarak dualarımla yanınızda olamaya çalıştım. hayat bana şunu öğretti. inancın ve azmin önünde hiç bir şey duramaz. tabi bir de sevgi. o her şeyin başı. hayat bağlayanda o yaşatanda ve yaşattıranda. her canlı gibi insanda kendi canının bekçisidir. aile, akrabaları, arkadaşları ve sevenleri olunca daha güçlü olur insan. iyiki varsınız. iyiki örnek olacak bir yol izliyorsunuz. sevgiler

Adsız dedi ki...

Aysun merhaba!!
yaşamın zorlukları ile örülü ağında mücadele etmek kolay değildir
herkesin başaracağı ve yürütebileceği bir durum değil,aksine çok zordur
hele hele çağın vebası dediğimiz türden hastalık grubundaki bir illetin pençesin de iken
işte bunu başaracak kan ,can ,güç ve enerji ve cesaret sende ve ailende hiç noksansız mevcuttur...inan .
daha iyi ve daha pozitif adımlarla yoluna eskisinden de daha iyi devam edeceksin.....
geçmiş olsun diyorum...selamlar saygılar,,,geçmiş olsun yeniden
şırnaktan aydemir koluaçık