Bu hafta da bir gerçek yaşam öyküsü paylaşıyorum sizlerle. Bu hikayenin en önemli kısımlarından biri Patti'nin kolon kanserinin kolonoskopi sonucunda tesbit edilmiş olması.
Lütfen 50 yaşından sonra ya da doktorunuz öngördüğü aralıklarla kolonoskopi yaptırınız.
Sağlıklı günler dilerim.
ET
İsmim Patti. Öncelikle bir anneyim, eşim, anneanneyim, gezmeyi, hayvanları, golf oynamayı müziği ve bisiklete binmeyi seviyorum. Ve bir kanser hastasıyım.
Ama sadece kanserden ibaret değilim.
Bir şikayetim yoktu. Kolonoskopi yapma vakit gelmişti hatta geçmişti bile. 61 yaşındaydım. Biliyorsunuz 50 yaşından sonra kolonoskopi yaptırmak tavsiye ediliyor.
Uyandığımda eşim yanımdaydı ve kolonun son kısmında bir tümor bulduklarını söyledi. Sonrasında 3. evre kolon kanseri teşhisi konuldu. Tedavi süresince iyileşmek için doktorların her tavsiyesine uymaya ve gerisini benim dışımdaki güce bırakmaya karar verdim. İşe yaramasa bile en azından gönül rahatlığıyla her şeyi denedim diyebilecektim.
Kolon rezeksiyonu yapıldı. Ameliyat iyi geçti ama kanser lenf nodüllerine sıçramıştı. Beklediğim duymayı ümit ettiğim haber değildi. 7 tur kemoterapi (tedavinin yarısındayım) gördüm bazen hayatıma eskisi gibi devam edebildim zaman zaman ise tüm hayatım doktor ve hastanelerden tedaviden ibaret oldu. Bazen haykırmak istedim: ‘’Ben sadece kanserden ibaret değilim’’ diye.
Hepimizin çocukluktan beri korktuğu şeyler vardır. Benimki bir gün kansere yaklanmaktı ama artık değil. Şu anda en büyük fobim yılanlar. Size kemoterapimin nasıl birşey olduğunu anlatayım.
İki haftada bir kombisyon tedavi 3 ilaç alıyorum. Boyun bölgemde bir port var ilaç oradan veriliyor. İki ilaç 5 saat boyunca hastanede veriliyor, üçüncüyü yanımda taşıdığım ufak pompa gibi bir aletle alıyorum 48 saat boyunca.
Herşeyin iyi olacağına inancım tam ve tedavime devam ediyorum.
Kaynak:
http://www.medicinenet.com/script/main/art.asp?articlekey=64363 
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder