Beyin Tümörü Ile Yaşam: Ağla, Sev ve Paylaş --Çeviri: Pınar Söylemez

Debbie Billings ve eşi
Beyin kanseriyle mücadelem 2008 sonbaharında başladı. Bazı burun problemleri ve rutin işleri tamamlamakta güçlük çekmeye başladığımda çalışıyordum. Sinüslerimi kontrol ettirmek için kulak burun boğaz doktorumdan randevu aldım. Doktor genizde temizlenmesi gereken bir tıkanma gözlemledi ve tarama istedi. 2008 Eylül ayında Ike fırtınası kasabamızı vurmuştu ve herşeyle birlikte sağlığımı da askıya aldım.

Sonraki aylarda, çalışanlarım davranışlarımdaki değişiklikler üzerine eşimle irtibata geçtiler. Yeni histerektomi geçirmiştim ve bu yüzden hormon düzenimin bozulduğunu düşünüyordum. Doktora gittiğimde farklı bir sonuçla karşılaştım.
Ölümcül beyin tümörü tanısı
21 ocak 2009’da, eşime araba süremediğimi söylediğimde, eşim ve ben işe gitmek üzere evden ayrılıyorduk. Nasıl kullanıldığını unutmuştum. Eşim beni acil servise götürdü.
Acil servis doktoru bana dolma kalem ve dudak parlatıcısı gibi objeler gösterdi. Ne olduklarını ve ne için kullanıldıklarını biliyordum, fakat ağzımdan kelimeleri çıkartamıyordum. Tarama yapıldıktan sonra  beynimde yaklaşık 10 santimlik bir tümör saptandı ve mümkün olduğunca çabuk alınması gerekiyordu.
23 Ocak’ta ameliyat yapıldı. iki gün sonra, yaşama oranı 12 ile 14 ay olan agresif ve habis Glioblastoma Multiforme (GBM) beyin tümörü tanısıyla hastaneden taburcu edildim. Ameliyatta tümörün %95’i alınmıştı ancak sonuç tatmin edici değildi. En iyi beyin kanseri tedavi merkezine gitmeye karar verdik.

Kemoterapi ve ışın tedavisindeki umut

ilk randevum nöro-onkolojist Vinay Puduvalli ile idi. Bana düşüncesinin tabii ki tedavi olmam olduğunu söyledi. Hiç bir zaman umut yok demedi.
Temodar denilen bir kemoterapiye başladım. Işın tedavisi boyunca çok dikkat gerektiren nokta atışı alanlarını belirlemek için kafamın etrafına bir maske geçirdiler. Haftada 5 gün, 6 hafta boyunca ışın tedavisine katlandım.


İstikrarlı beyin tümörü

12 Haziran’da, kontrol etmek için açık biyopsi oldum. Kalan kitlenin  %50si tümör, %50si ışın tedavisi sonucu oluşan ölü doku ’nekrosis’ idi. 2010 Ağustosuna kadar, kemoterapi ve yanı sıra gücümü geri kazanabilmek için fizik tedaviye devam ettim. O zamandan beri tümörün ilerlemesi ile ilgili herhangi bir işaret gözlenmedi. 3 ayda bir kan ve MR testleri yapılıyordu.

 
Beyin kanseri hikayemi paylaşmak hayatta kalmama yardım etti

Şu anda araba kullanabiliyor, yemek yapabiliyor, evi temizleyebiliyor, faturalarla ilgilenebiliyor ve çocuklarımla oyun oynayabiliyorum.

Bunun yanısıra hayata bakış şeklim değişti. Hiç bir şey garanti olmadığını düşünüyor ve her zaman allah, aile ve arkadaşlara inanıyorum. Bu inanç olmadan, beyin kanseriyle savaşımdan sağ olarak çıkamazdım.

Toplantılarda ve mağazalarda zaman zaman durumumu bilen insanlarla karşılaşıyorum, bana kiliselerinin listelerinde beni gördüklerini ve internetten hakkımda yazılar okuduklarını söylüyorlar. Dualar,ailemin ve arkadaşlarımın desteği olmadan bunların hiç birini başarabilirmiydim bilmiyorum.

Başka beyin kanseri hastalarıyla konuştum, hikayemi paylaştım ve onların hikayelerini dinledim. Bu paylaşım ağlamanın, paylaşımın ve sevginin bizim dışımıza çıkmasını ve yardıma ihtiyacı olanların bir arada olmasını sağlıyor.

Kaynak:http://www2.mdanderson.org/cancerwise/2013/01/brain-tumor-navigating-a-glioblastoma-multiforme-brain-cancer-survivor.html

Hiç yorum yok: