İçimizden biri Mini Röportajlar Hakan Reisoğlu

Nasıl teşhis konuldu ve ilk duyduğunda neler hissettin Hakancım?
Uzun zaman sağ kalçamdan topuğuma kadar vuran bir ağrı vardı hep bel fıtığı veya siyatiktir diyerek geçiştirdim. En sonunda 2009 nisanında doktora gittim ve tanı konuldu: rektum ca. 3. evre.  
İlk haberi aldığım zamanı hatırlıyorum.
Her şey, her yer çevremde dönüyordu, boğazım kurumuş, ter içerisindeydim ve aklımda sadece öleceğim vardı çok korkmuştum.
Bu hastalık hayatında neleri değiştirdi olumlu ve olumsuz olarak?
Yaşantımı baştan aşağıya değiştirmek zorunda kaldım. Kaybettiklerim olduğu kadar bir çok şeyde kazandım.  Mesela artık hayata daha bir umutla bakabiliyorum. Acıyı, ağlamayı ve sevmeyi yeni baştan öğrendim sanırım.
Yakın ve uzak çevreyle ilişkiler nasıl değişti?
Çok acıdır ki yakınlarım birer birer terk ettiler beni. Önce arkadaşlarımın bazıları sonra sevgilim ve kardeşlerim. Sanırım bu hemen hemen tüm kanser hastalarının başına gelen bir durum.
Bu sürecin en büyük zorluğu ne? Kanserle dans ailesine onerilerin var mı?
Benim için en büyük zorluk geçirdiğim onun üzerindeki ameliyatlar ve kalıcı bir protezle yaşamak zorunda kalışım. Dans eden arkadaşlarım her zaman yüreklerinden umudu eksik etmesinler.  En önemli ilaçlarımızdan biri umut diğeri de sevgi.
Nasıl destek aldın?
Bana en çok yardımı sevgili ablam, canım dostlarım Murat ve Oya ve bir de meleğim var Senem onlar verdi. Bir de kendi kendimi çok telkin ettim bu süreçte. 2010 senesinde 40 kiloya düşüp en fazla şu kadar yaşarsın diye ömür biçildiğinde hep ben başaracağım yeneceğim dedim.
Kanserle Dans okuyucularına bir mesaj var mı?
 Hiç bir şey, hiç bir olay son değil aksine her birş yeni bir başlangıç. Umut olduğu sürece hayatta var.
Hakan Reisoğlu

Hiç yorum yok: