İçimizden Biri Mini Röportajlar Öznur Tok Koral

Nasıl öğrendiniz annenizin teşhisini ?

2009 Eylül ayı, annem 50 yaşındaydı daha. Over kanseri olduğunu öğrendik ve 2 gün içerisinde kadın doğum doktoruna ameliyatımızı yaptırdık. Bizi jınekolog onkoloğa yönlendirmediler ve başarısız bir ameliyat oldu. Biz daha  kanser olduğuna inanamazken “5 ay, en fazla 5 yıl yaşarsa çok iyi derim” diyen doktorun söyledikleriyle yıkıldık. Annemiz hayatımızın anlamı kalbimizin dibi…

Neler yaşadınız bu şok haberin ardından ?
4 gün boyunca hastanede kötü bir rüya uyanacağız elbet diye bekledik. Gerçeği idrak edince düşmanımızı (kanseri) iyi tanımaya karar verdik, düşmanınızı tanımazsanız asla savaşamazsınız. Bittı artık geçtı anne diyen dışarı çıkıp ağlama nöbetini devir alıyordu. Onun yanında güçlü olmaya çalışıyorduk.


Sonrasından ne tedavi gördü anneniz ? Bu süreçte ne gibi zorluklar yaşadınız ?


Kocaeli üniversitesinde 6 kür kemoterapiye basladık. Annem çok zorluk çekti çünkü kimse bizi bir şekilde yan etkilere karşı uyarıp bunları azaltmaya yönelık en ufak bir önlem almadı. İş bana ve kardeşime düştü dedektif gibi araştırma yapmaya başladık. Yenilmeyi aklımıza hiç getirmedik. 6 kür sonunda tomografi temız cıkınca rahat bır nefes almıştık. Ama 6 ay sonra yapılan tomografide şok olduk: karacığer ve periton metastazı. Tekrar 6 kür kemo yapıldı. Bitiminde karacıger temızlenmişti ama periton hala duruyordu. Amelıyat olabilir mi dediğimizde asıstanlardan aldığımız cevap ‘yapılamaz her yere yayılmış’ idi.

Ankara’ya bu konuda  çok tecrübeli bir uzmana götürmeye karar verdik annemi. Değerli  hocamız, kahramanımız Ali Ayhan’a ulaştık. Orada anneme 2. ameliyat yapıldı.

Nasıl destek aldınız ?

Hep güclü durmaya calıştı annem. Kardeşimle ben de öyle. Bazen olur olmaz konuşan destekten çok köstek olanlar da vardı cevremızde. Ama her darbede bir öncekınden daha güçlü daha umutlu olduk. Umudu hiç kaybetmedik.

Başarılı geçen ameliyat ve kemo sonrası kontroller temiz çıkınca mutluluğumuz tarifsizdi.

Sonra düzenli kontrollere devam ettiniz ?

9 ay sonra annemde ağrılar başladı endoskopi, kolonoskopi herşeyi yaptırdık ve temiz çıktı. Bir gece aşırı ağrı ve kusma üzerine acile gittik, tomografı cekildi: karacığerde 3 kitle, ince barsakta, rektumda, peritonda metastaz.

Kendimize kızdık gec kaldık diye. Ertesı gün pet cekildi ve aynı gün sonucu alıp Ankara’ya gittik hocamıza. Açarız yaparız kızım dedi ve 3. ameliyat yapıldı.

Bu defa çok başarılı değildi ama anneme söz vermiştik iyi olacaktı. Annem çok güclü, dirayetli bir kadın. 33 gün kaldık hastanede doktorlar çok umutlu değildi. 15. gün beklenmeyen bir anastomoz kacağı nedeni ile acil 2. ameliyat. Açılan yerden ulaşamayıp yandan tekrar açılarak barsak onarıldı ve tutması tamamen mucize idi ama başardık bu da geçti. 20. gün annem görmemeye başladı ve sonra felç gecirdi. Tekrar MR beyin kanaması sonuç. 2 gün sürdü ama şükür annem artık yürüyebiliyordu. Sonunda hastaneden cıkışımız verildi.

Bu esnada l3 kemik metastazı farkedildi. Fakat annem kemo alabilecek güçte değildi az doz olduğu için hipertermi insülinli kemoterapi yapıldı 2 ay boyunca. Derken yeni bir prof yeni bir hastane ve bu defa 3 kürün ardından MR sonucu:müthiş bir gerileme. Kemik met için 5 gün ışın yeterli oldu oda gitti. Şu an kemoya devam ve biz basarıcaz az kaldı.

Annenize bir şiiriniz var paylaşmak isterseniz mutlu oluruz

Bir gün..... sabah uyansam ve gülümsese annem bana... Iyiyim bak gecede kaldı karanlık dese...Görsem tekrar yanaklarının tombullaştığını içım ısınsa....Unutsam yüzünün çöktügü günlerdekı göcük altında kalmıs gıbı hissettiğim benliğımi... Ve korkmasam artık anne demeyi özlemekten....

Başım omuzundan eksik olmasın ANNEM..

ÖZNUR & RUMEYSA

3 yorum:

Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
OKİŞ dedi ki...

ALLAH YAR YARDIMCINIZ OLSUN ŞİFA İHSAN ETSİN...OKİŞ

Unknown dedi ki...

Başı omuzundan eksik olmasın....