Prostat Kanseri Bölüm 2 Evreler ve Tedavi

Prostat kanseri'nin evreleri aşağıdaki gibidir.
Evre I (A): Kanser parmakla rektum muayenesinde hissedilemeyebilir ve prostatın dışına yayıldığını  gösteren  bir kanıt yoktur.Bu kanserler sıklıkla büyümüş prostat için yapılan cerrahi sırasında tesadüfen  bulunurlar.  
Evre II (B): Tümör evresi birden daha büyüktür ve parmakla rektum muayenesinde hissedilebilir. Prostatın dışına  yayıldığını gösteren bir kanıt yoktur. Bu tümörler genellikle PSA düzeyi yüksek erkeklere biyopsi yapıldığında bulunurlar
Evre III (C): Kanser prostata komşu organları tutmuştur .
Evre IV (D): Kanser lenf nodlarına ya da diğer organlara yayılmıştır.
Tedavi:
Dört tip standart tedavi kullanılır:
İzlemde bırakma:
Hastanın durumunu belirtileri ortaya çıkana ya da değişene kadar hiçbir tedavi vermeden yakın bir şekilde izlemektir. Bu tedavi sıklıkla başka tıbbi problemleri olan yaşlı erkekler ve hastalığın erken döneminde kullanılır.
Cerrahi
70 yaşından daha genç, sağlığı iyi olan hastalara prostat kanseri tedavisi olarak sıklıkla cerrahi önerilir. Aşağıdaki cerrahi tipleri kullanılır:
Pelvik lenfadenektomi: Pelvisteki lenf nodlarının çıkarıldığı bir cerrahi yöntemidir. Bir patolog dokuyu mikroskop altında kanser hücrelerini aramak için inceler. Eğer lenf nodları kanser içeriyorsa, doktor prostatı çıkarmaz ve başka tedavi önerebilir.
Radikal prostatektomi: Prostat,çevresindeki doku ve yakın lenf nodlarının çıkarıldığı cerrahi bir yöntemidir. Radikal prostatektomi'nin 2 tipi vardır:
 Retropubik prostatektomi: Karın duvarına yapılan bir kesi aracılığıyla prostat'ın çıkarıldığı bir cerrahi yöntemidir. Aynı zamanda yakın lenf nodlarının çıkarılması yapılabilir.
Perineal prostatektomi: Perineum( scrotum ve anüs arasındaki bölge)'a yapılan bir kesi aracılığıyla prostat'ın çıkarıldığı bir cerrahi yöntemidir. Aynı zamanda yakın lenf nodlarının çıkarılması yapılabilir. 
Prostat'ın transüretral çıkarılması(TURP): Üretra boyunca yerleştirilmiş sistoskop (ince,ışıklı bir tüp) kullanarak prostat'dan doku çıkarılan bir cerrahi yöntemidir. Bu yöntem bazen önceden verilmiş diğer kanser tedavilerinin uygulandığı tümörün sebep olduğu belirtileri gidermek için yapılır. Ayrıca prostat'ın transüretral çıkarılması hastalık ya da yaşından dolayı radikal prostatektomi olamayan erkeklerde de yapılabilir.
Cerrahi ile tedavi edilmiş erkeklerde iktidarsızlık ve mesaneden idrar ya da rektumdan gayta kaçağı olabilir. Bazı vakalarda doktorlar sinir koruyucu cerrahi olarak bilinen bir teknik kullanabilirler. Bu tip cerrahi ereksiyonu kontrol eden sinirleri koruyabilir. Bunula birlikte büyük tümörler ya da sinirlere çok yakın tümörler bu cerrahiye uygun olmayabilirler.
Laparoskopik prostatektomi ve robotik prostatektomi son zamanlarda yapılmaya başlanan yeni cerrahi yöntemlerdir.
Radyasyon tedavisi (radyoterapi)
Radyasyon tedavisi, kanser hücrelerini öldürmek için yüksek enerjili X ışınları ya da radyasyonun diğer tiplerini kullanan bir kanser tedavisidir. İki tip radyasyon tedavisi vardır. Dış (eksternal) radyasyon tedavisi kansere doğru radyasyon gönderen vücut dışı bir makine kullanır. İç (brakiterapi) radyasyon tedavisi doğrudan kanser içine ya da yakınına yerleştirilen radyo-aktif madde ile işaretlenmiş iğneler, tohumlar, teller ve kataterler kullanır. Verilen radyasyon tedavisinin verilme yolu tedavi edilen kanserin tipi ve evresine bağlıdır.
Radyasyon tedavisi ile tedavi edilen erkeklerde iktidarsızlık ve üriner problemler olabilir. Bu yan etkilerin oranı radyoterapi ile birlikte kullanılan hormon baskılama tedavisinin süresine bağlı olarak değişir.
Hormon baskılama tedavisi
Hormon baskılama tedavisi hormonların üretilmesini veya etkilerini engelleyen ve kanser hücrelerinin büyümelerini durduran bir kanser tedavisidir. Hormonlar vücuttaki bezler tarafından üretilen maddelerdir ve kan akımında dolaşırlar. Bazı hormonlar belli kanserlerin gelişmesine neden olabilirler. Eğer testler kanser hücrelerinin hormonların reseptörlere bağlanabileceği yerde yerleştiğini gösterirse; ilaçlar, cerrahi ya da radyasyon tedavisi hormonların üretimini azaltmak veya onların yaptığı işleri engellemek için kullanılırlar.
Prostat kanseri tedavisinde kullanılan hormon tedavisi aşağıdakileri içerebilir:
Luteinizani hormon salıveren hormon agonistleri testislerin testosteron üretmesini engelleyebilir. Örnekler Löprolid, goserelin ve buserelin.
Antiandrojenler androjenlerin (erkek seks karekterlerinin oluşmasını tetikleyen hormonlar) etkisini engelleyebilirler. Flutamid ve bikalutamid iki örnektir.
Ketakonazol ve aminoglutemid gibi ilaçlar böbreküstü bezinin androjen yapımını engelleyebilirler.
Orşiektomi hormon üretimini azaltmak için erkek hormonlarının ana kaynağı olan testislerden bir ya da ikisinin birlikte çıkarıldığı bir cerrahi yöntemidir.
Östrojenler (kadın seks karekterlerinin oluşmasını tetikleyen hormonlar)  testislerin testosteron üretmesini engelleyebilir. Bununla birlikte günümüzde prostat kanseri tedavisinde östrojenler ciddi yan etkileri riskinden dolayı çok nadir olarak kullanılmaktadır.
Hormon tedavisi ile tedavi edilen erkeklerde sıcak basması, azalmış cinsel fonksiyon, seks isteğinin azalması (libidonun azalması) ve zayıflamış kemikler görülebilir.
Yeni tedavi tipleri kilinik denemelerde test edilmektedir. Bu tedaviler aşağıdakileri içermektedir:
Kriyo-cerrahi   
Kriyo-cerrahi prostat kanseri hücrelerini donduran ve parçalayan bir enstrüman kullanan bir tedavidir. Bu tip tedavi kryo-tedavi olarak da adlandırılır
Kemoterapi (İlaç tedavisi)
İlaç tedavisi hücreleri öldürerek ya da bölünmelerini durdurarak kanser hücrelerinin gelişimini durduran ilaçları kullanan bir kanser tedavisidir. İlaç tedavisi ağızdan alındığında ya da kas veya ven içine enjekte edildiğinde, ilaçlar kanakımına girerler ve vucudun her yanındaki kanser hücrelerine ulaşabilirler.(Sistemik ilaç tedavisi)
İlaç tedavisi doğrudan spinal kolona, bir organa yada abdomen gibi bir vucut boşluğuna verilirse, ilaçlar esas olarak o bölgedeki kanser hücrelerini etkilerler.(Bölgesel ilaç tedavisi) Verilen ilaç tedavisini veriliş şekli tedavi edilecek kanserin tipi ve evresine bağlıdır.
Günümüzde kemoterapi özellikle yayılım yapmış (metastatik) prostat kanserinin tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Biyolojik tedavi
Biyolojik tedavi hastanın bağışıklık sistemini kanserle savaş için kullanan bir tedavidir. Vücutta üretilen veya  laboratuarda yapılan maddeler vücudun kansere karşı doğal karşı koyuşunu doğrudan ya da yeniden düzenleyerek arttırırlar. Bu tip kanser tedavisine bio-tedavi yada immuno-tedavi de denilir.
Henüz prostat kanseri tedavisinde etkinliği kanıtlanmış bir biyolojik tedavi yöntemi bulunmamaktadır.
Tedaviden sonra
Prostat kanseri tedavisi sonrası doktorunuz kanserin geri gelip gelmediğini ya da daha da yayılıp yayılmadığını görüp kontrol etmek için sizi daha dikkatlice izlemek isteyecektir. Düzenli doktor muayeneleri, PSA kan testleri ve parmakla rektal muayeneleri içeren bir takip planını muhtemelen almış olacaksınız. Durumunuza bağlı olarak diğer testler de yapılabilir. Doktorların inceleyip tedavi edebilecekleri her yeni belirti veya yan etkiyi bildirdiğinizden emin olun. Prostat kanseri tedavinizden uzun yıllar sonra geri gelebilir, ama önemli olan doktor randevularının sürdürülmesidir.
Unutmayın ki kanser herkeste aynı şekilde seyretmez. Başka hastalardan duyduklarınız sizin için geçerli olmayabilir. Hastalıkla ilgili duyduğunuz kaygıları ve yanıt bekleyen sorularınızı doktorunuzla paylaşmanız gerekmektedir.

Hiç yorum yok: