Meme Kanseri ve D Vitamini -- Yıldıray Kaya


Meme kanseri savaşçıları için önemli bilgilendirme ! Kanda, D3 vitamini seviyenizi mutlaka kontrol ettiriniz.
Son klınık verilere göre D vitamini düzeyinin ortalama 50-70 ng/ml  değerlerinde olması önerilirken meme kanseri savaşcılarında,  bu düzeyin 70 -100 ng/ml arasında olması tedavi seyrini olumlu yönde değiştirmesi sebebiyle özellikle önerilmektedir.
D vitamini seviyeniz düşük ise;
Hekim kontrolünde, d3 vitamini yükleme kürlerine başlanması önerilmektedir.  (örneğin; haftada 1 kez ve 6-8 hafta sürecek, 40.000IU dozu gibi)
Ancak bu dozlarda bir yüklemeyle, bu sürenin sonunda 40 ng/ml  seviyesinin üstüne çıkılabilmektedir. (yapılan çalışmalarda bu yüklemenin üriner sistemde taş oluşumuna sebebiyet verdirmediği ve güvenli olduğu belirtilmiştir)
Ancak doktor kontrolü ve takibi gereklidir. Yapılan çalışmalarda, her 100 IU. D vitamini takviyesi yaklaşık 1 ng/ml ' lik artış sağlayabilmektedir .
Önemli not:
Yukarıdaki  dozajlama  örnek olarak verilmiştir, dozajlama ve takip konusu tamamen doktorunuzun insiyatifi altındadır ve bunun kararını sadece doktorunuz verebilir.
D vitamıni seviyenizi yılda 1 kez de olsa mutlaka ölçtürünüz.
Ölçüm öncesi en az '' 1 ay '' öncesinden, d vitamini alınıyorsa  bırakılmalıdır. D vitamini yarılanma ömrü ortalama  1 ay civarındadır .

D vit seviyeniz 25 ng/ml altında ise  
D vitamini eksikliğinin davetiye çıkardığı diğer kronik hastalıklar (kemik erimesi, alzheımer, demantıa ( bunama ), şeker hastalığı ( tip 2 ), hipertansiyon  vb. ) 

Ayrıca bu kanser tetikleme riskinizi de arttırır. Bunlardan dolayı  çok önemli ve özellikle üzerinde durulması ve kontrol edilmesi gereken bir sağlık parametresidir . 

Yapılan klinik çalışmalarda;
D vit seviyesinin 30 ng /ml üzerinde olan ve meme kanseri tedavisi alan hastalarda ,
20 ng/ml altında olanlarla karşılaştırıldığında ;
% 50 oranı gibi çok büyük bir yüzde de,  metastaz riskini azalttığı tespit edilmiş.
Dolayısıyla özellikle meme kanseri  tedavisi alan kişilerde kan serum, d vit seviyesi, 50-70  ng /ml altında ise doktor kontrolünde d vitamını seviyenizi artıracak tedavi kürünün başlanması önemlidir.
D vitamini oranı yüksek hayvansal orjinli besinlerle beslenilmesi (vahşi somon balığı  buğulama (havuz yetiştirmesi olmayacak), ki bu türkiye de çok zor çünkü piyasada deniz somonu olduğu idaa edilen tüm somon balıklarının nerdeyse tamamı norveç vb. Ülkelerde ki  deniz çiftliklerinde üretilmektedir.
Bu tarz havuz yetiştirmesi balıkların ise, kullanılan hazır yemler, hormon destekleri, antibiyotik, mantar vb ilaç  kalıntıları ve olası ağır metaller sebebiyle yenilmesi fayda yerine daha da zarar getirecektir .
Bundan dolayı türkiye şartlarında en iyi tercih : sardalya balığıdır. Keza  uskumru, hamsi,  palamut balığı  '' buğulama '' olabilir. Sadece taze olmasına dikkat ediniz lütfen.
Not : dip balıklarını ( barbun , kırlangıç, kalkan ...vb )  olası çevresel ağır metal kirliliği sebebiyle, ton balığını ise yine çiftlik üretimi olması ve  yurtdışından gelenlerin ise özellikle japon orijinli olması ve nükleer artık sebebiyle tercih etmeyiniz!
Bir diğer hayvansal orjinli d vitamini kaynağı ise  organik yumurta sarısıdır.  Ancak yumurtanın pişirilme derecesi burda çok önemlidir.  Çiğ veya az pişmiş ( rafadan ) yenilmelidir. Keza sülfür oranı yüksek olan ve  % 100 organik '' keçi sütünden '' yapılan keçi loru , % 100 az yağlı keçi peyniri , keçi terayağı ( az miktarda tüketin ) ve keçi yoğurdu diğer d vitamini hayvansal orjinli kaynaklarıdır .
Kanser savaşçıları bunlar içinden özellikle  %100 organik keçi sütünden yapılan keçi lorunu tüketebilir .
Organik üretim şartlarına haiz ve mera şartlarında beslenen keçi sütünden yapılan organik lor peyniri acaba neden değerlidir? Çünkü ; sadece keçi lorunda ve yüksek oranda  bulunan glutathıone  vucut tarafından kullanıma hazır formda olması sebebıyle çok önemlidir.
Bu niçin önemlidir kısmına gelince  , çünkü glutathıone sentetık olarak verildiği zaman çok azı vucut tarafından kullanılmakta hatta karaciğerde gluthatıone sentezini bloke ettiği için fayda yerine zararlıdır.
İşte bu sebeple keçi lorunda vucut tarafından hazır kullanılabilir yapıdaki glutathıone karaciğerde glutathıone sentezini de bloke etmez,  üretim için sinerjik etki oluşturur.
Glutathıone; hücreleri oksıdasyona karşı koruyan en önemli ve ana antıoxıdanlardan birisidir aynı zamanda ağır metaller ve toksik ürünlerin vucuttan atılmasında görev alarak detoks sağlar. Keza , ınteleukın 1- 2 sentezinde rol alarak bağışıklık sisteminin aktıf olmasını destekler. Insulin direncini düşürür, Dna sentezini artırır ve hasarlanmaış hücrelerin dna tamirinde rol alır.
Yine sinir sistemi için çok önemli glutathıone, E ve c vitamınlerinin de fonskiyonelliğini artırarak antıoxıdan sevıyesının yükselmesini sağlar.
Glutathıone sağlıklı bir yaşam  ve kanser savaşçıları için büyük önem arz eder.
D vitaminin yoğun bulunduğu bitkisel kaynaklara örnek vermek gerekirse eğer ;
Bunlar içinde özellikle yulaf yüksek  d vitamini kaynağıdır.  Ancak, östrojen  reseptörü pozitif olan kanser savaşçılarının yulaf tüketiminden fito östrojenik etkili olmasından dolayı kaçınmaları gereklidir. Yine maydanoz ve  ısırgan otu ( dikkat tohumu değil ),  doğal d vitamini kaynaklarındandır.  Ancak , östrojen hormon reseptörü pozitif olan ve tamoksifen kullanan kanser savaşçıları maydonoz ve ısırgan otundan uzak durmaları gerekir. Bunlar  da fito  ostrojenik etkılıdır. Fito östrojenik etkili besinlerin , tamoksifen  ilaç etkinliğini düşürme risklerinin bulunması sebebiyle  östrojen reseptörü pozitif olan kanser savaşçıları tarafından olası yayılma ve tamoksifen kullanımı esnasında ilaç etkinliğini düşürmeleri ve etkileşim sebebiyle tüketilmeleri önerilmez. Bu hususa çok dikkat edilmelidir.

D vitaminin alımındaki en önemli husus ise 
Vucudunuz tarafından doğal yoldan sentezlenebilmesi için özellikle güneşlenilmesi çok önemlidir!
Güneşin ultravıole b ışınları yardımıyla cildimizde 7-dehıdro kolesterolden d3 vitaminine doğal olarak  dönüşüm sağlanır.
Daha sonra karaciğer (25(oh)d  ve böbrekler(1,25(oh)2 d)  ile de bu dönüşüm süreci son bulur.
Güneş ışınlarının dik geldiği ve cilt kanserleri yönünden zararlı olabileceği ;
10.30- 15.30 saatleri dışında ki  diğer saatlerde günde 30 dk kadar  güneşlenilmesi çok önemlidir.
Dakika konusundaki asıl parametre ise cildin hafif pembeleşene kadar güneşlenilmesi önemlidir. Sadece kolunuzu sıyırarak dahi güneşlenmek önemlidir.
Ancak kış aylarında ve kapalı havalarda  bu pek mümkün değildir ,
Bu sebeple kış aylarında ; 35 ıu x ağırlığınız (kg ) , dozunda d3 vitamini alınması önemlidir .
Ancak bu doz , d vitamini seviyesi düşük olan kişiler ve kanser savaşçıları için geçerli değildir.   Bu amaçla hekiminize danışınız ...
D vitamını ; özellikle meme ve prostat kanserlerinde ve diğer hormonal bazlı kanser tipleri olarak adlandırılan ( yumurtalık, rahim , kolon .. ) ve pankreas tedavi seyrini olumlu yönde değiştirebilmektedir.
D vitamını ve metabolıtlerının hormonal bazlı  kanserlerin tedavisinde bazı önemli görevleri şunlardır :
1- fazla ostrojen üretimini baskılamaktadır dolayısıyla östrojen balansının bozulumunu engeller.
2- cox-2 enzim sentezini baskılamakta dolayısıyla cox-2 enziminin fazla miktarda prostaglandın üretimine girmesini engellemektedir .
Prostaglandinler, cox-2 enzimiyle birlikte , ımmun sistemı baskılamakta dolayısıyla tümör hücrelerinin tahrip edilmesini engellemekte ve onların büyümesine ve metaztazlara sebep olmaktadır .
3- e-cadherın üretimini artırmakta , bu ise büyüme  ve metastazı engellemektedir.
4- metastazın sorumlularından olan ;
Matrıx metalloproteınaz (mmps ) , urokınaz tıplı plazmınojen aktıvatörü ve doku plazmınojen aktıvatorlerını ınhıbe ederek , yayılım ve metastazı önler.
5- hormon reseptörü pozitif olan kanser savaşçılarında , potansiyel kanser hücrelerinin tamoxıfen adlı ilaca karşı direnç geliştirmesini önler ve etkinliğini artırır  ..!
Dolayısıyla d vitamını kanser hastaları ve savaşçıları için işte bu kadar önemlidir ...
Lütfen d vitamını seviyenizi, doktorunuzla görüşerek kontrol ettiriniz ve eksikliği durumunda mutlaka hekim kontrolunde d vitamini takviyesine başlanması çok önemlidir
Dikkat!
hiper kalsemisi olanlar ,
böbrek, kemik iliği rahatsızlıkları olanlar,
üriner sistem taş ve kristalleri olanlar, 
sarkoıdoz hastalığı olanlar
tüberkuloz olanların

yüksek doz d vitamını almamaları gereklıdır.  Ayrıca d vitamını alımları esnasında mutlaka günde, 400- 800 mg magnesıum cıtrate  alınmalıdır.
Sevgılerımle
Yıldıray kaya
bursa
Kaynak:

Hiç yorum yok: