Katıldığım bir kursta eşi onu dinlemiyor diye kızan ve bu nedenle mutsuz olan bir hanımla yapılan konuşmada;
S: Eşine kızmasaydın kendini nasıl hissederdin?
C: Mutlu olurdum. Ama ben ona kızmakta haklıyım,
S: Mutlu olmak mı, haklı olmak mı istersin?
Neyi tercih etmiş olabilir sizce…
Bunun üzerine bu hafta biraz mutluluk üzerine sohbet edelim istedim.
Benim çok beğendiğim Shad Helmstetter’in Bizi Biz Yapan Seçimlerimiz isimli kitabında” Yaşamdaki en önemli üçüncü seçenek mutlu olmaktır” yazıyordu.
Diğer ikisi nedir diye merak ettim, sevgi ve başarıymış.
Mutluluğun da tamamen bize bağlı bir tutum, seçim olduğunu yazıyordu.
Oysa şöyle düşünmek her zaman daha kolaydır değil mi? . “Eğer…. olsaydı daha mutlu olurdum”. Mutluluğun bizden başka insanlarda çokça olduğuna inanırız, nedense bizim için her zaman yetersizdir.
Mutluluk değiştirilemeyen bir kader midir?
Beynimizde önceden programlanmış bilgiler inançlarımızı yaratma gücüne sahip. O halde yeniden istediğimiz gibi programlama şansımız da olmalı değil mi?
Bu programlara seçim diyoruz. Bugüne kadar olan bütün inançlarımızı değiştirmemiz için sihirli bir değneğimiz yok. Ancak eski düşünce ve programları geçersiz kılma şansımız var.
Her sabah “Bugün mutlu olmayı seçiyorum” diye başladığımız bir gün, fiziksel ve zihinsel olarak olumlu bir etki yaratacak ve beyindeki fizyolojik bir mekanizmayı harekete geçirecektir.
Mutluluk da mutsuzluk da bir tutumdur, o halde olumlu olanı seçmenin bizim yararımıza olduğu en önemli nokta olmalı.
Birçok insan mutluluklarının yaşamdaki olayların bir sonucu olduğuna inanır.
Bazıları, kendilerinin “kurban” olduklarını ve mutluluklarının bir başkasının elinde olduğunu hissederler.
Bize olanların mutluluğa bakışımızı etkilediği tartışılmaz. Çoğu insan başkalarının neden olduğu acılar içinde yaşarlar. Bu durumda “hayat bu, yapabileceğim bir şey yok” yerine, “bu konuda yapabileceğim bir şey var “diye düşünmenin çok daha yararlı olacağı kesin.
Mutluluk bir yaşam hakkıdır ve ona sahip olmak bize bağlıdır.
Hiç kimsenin mutluluğunuzu sizin adınıza belirlemeye, size vermeye ya da almaya hakkı yoktur. Ancak sizin izin vermeniz veya cesaret vermeniz durumunda başka insanlar sizi olumlu ya da olumsuz etkileyebilirler. Başka insanlar yaşamımıza katkıda bulunabilirler, bize mutlu olmak için nedenler verebilirler ancak mutluluk hala bizim seçimimizdir.
Mutluluk Daima bir Seçimdir
Mutluluğun ilk seviyesi “şu anda “kendimizle ilgili nasıl hissettiğimizdir. Bu iyi bir şey olduğunda artan, sorun olduğunda kaybolan türde bir mutluluktur.
Seçimlerimizle etkilenen diğer bir mutluluk seviyesi ise içsel doyum arayışıdır. Hedefler saptayıp onlara ulaşmak üzere çalışırken bulunur.
Hangi tür mutluluk olursa olsun, eğer birine sahip olmayı seçmezsek, geriye şanstan başka bir şey kalmaz.
İşimizi şansa bırakmayalım diyorum.
Yarın sabah ilk iş olarak kendimize “bugün mutlu olmayı seçiyorum” diyelim. Sonra gün boyu, ne zaman aklımıza gelirse “şu anda mutlu olmayı seçiyorum” diyelim.
Bunu sürekli yaptığımızda hayatımızın birazcık daha iyiye gideceğini tahmin edebilir misiniz?
Birlikte hatırlamak, uygulamak üzere…
Sağlık, mutluluk ve sevgiyle kalın
Dr. Deniz ÖNER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder