Akciğer Kanseri Zafer Hikayeleri -- Çeviri: Tugba Ufat

İlk hikaye Cari D. isimli savaşçının hikayesi; 

Rutin fiziksel yıllık muayenem sırasında doktorum uzun yıllar sigara içtiğim için,eğer sigortam da onaylarsa göğüs BT (Bilgisayarli tomografi) tarama testi önerdi ve Eylül 2010da CT çektirdim. Ertesi gün doktorla olan randevumda akciğer kanseri olduğumu öğrendim. 

4.evre beyin metastazlı küçük hücre dışı akciğer kanseri teşhisi konuldu. Beynimdeki 3 lezyon için stereotatik radyocerrahinin yanı sıra kemoterapi ( Cisplatin ve Alimta) aldım ardından akciğerimin sol alt ve üst lobları alinarak pnömektomi yapıldı.

Yapılan moleküler test Epitelyal büyüme faktör reseptör mutasyonu, (EFGR) görülmesi nedeniyle ameliyatım sonrasında Tarceva isimli ağızdan alınan kemoterapiye dönüldü ancak gözlerimdeki reaksiyon nedeniyle ilaç tedavim devam etmedi. 3 ayda bir tüm vücut için PET/BT taraması ve beynim için 2 haftada bir rutin MR taraması ile devam ediyorum. Teşhis konulduğunda beri toplamda 5 stereotatik radyocerrahim oldu.  

Teşhis konulmadan önce sağlıklı bir hayatım vardı, bana en zor gelen şey doktor muayeneleri, testler, prosedürlerin hayatıma girmesi ve bitmez tükenmez sonuç bekleyişleri. Daha da zoru her adımda sevdiklerimin bununla başa çıkmasını izlemekti. Lunaparktaki trenler gibi ne geliceğini bilmiyorsun ama önemli olan ne gelirse gelsin 'o'nunla başa çıkmanız.

Benim açımdan her dönüşte inanılmaz ve mükemmel aile ve arkadaş destekçilerim oldu. Tabi ki akciğer kanser destek grubumun olduğu Cancer Care de inanılmaz, değeri tarif edilemez sanal arkadaşlar kazandım.

Etrafınızda size moral verip duygularınızı paylaşıp anlayabilecek olağanüstü doktorlardan oluşan bir ekibin olması çok önemli.

Haftalık akciğer kanseri destek grubunun iyileşme sürecimde çok önemli bir payı vardır. Paha biçilemez arkadaşlıklar ve değeri ölçülemeyen bilgi ve deneyimler....

Phyllis'in hikayesi;

Kanser. Benim başıma geleceğine asla inanmazdım. Kendinizi ne kadar güçlü sayarsanız sayın hiçbir şey sizi böyle bir teşhise hazırlamaz. Çok şükür hayatımdaki bana destek veren sevgili eşim ve oğullarım vardı. İlk raund bu kötü haberi aileme nasıl söyleyeceğime karar vermem oldu.

2001 yılında bir kaç haftalığına kız kardeşimi ziyaret etmek için Floridaya gitmeyi planlıyordum. Gitmeden önce rutin doktor muayenem vardı. Göğüs röntgeninden sonra doktorum 'Phyllis akciğer kanserisin' dedi. Şok oldum. Doktorun yanından çıktıktan sonra kimseye bişey söylemeden çantalarımı alıp planladığım üzere yolculuğuma çıktım.

Kanser düşüncesi sürekli aklımda olmasına rağmen sanki her şey yolundaymış gibi rol yaparak kız kardeşimde 2 hafta geçirdim. Son gün ona söyledim. Ağladık ve beraber geçirdiğimiz zamanının kıymetini anladık. Eve döndüğümde aileme durumu açıklamayı sürekli erteledim. Gözlerindeki acıya hazır değildim fakat sonra hissedecekleri kederin kaçınılmaz olduğu gerçeğiyle yüzleştim. Onları karşıma alıp söyledim" akciğer kanseriyim."

Bakışlarını asla unutamam. Inanmadılar, kanser olabilmemin imkanı yoktu! Onlar için güçlü olmam gerektiğini biliyordum ve onları birarada tutan adeta bir yapıştırıcı gibi davrandım. Hepsi çok destek oldular ve hemen araştırmalar ve doktor arayışları başladı.


Evre 3B akciğer kanseri idim. Ameliyat, 3 ay süren kemoterapi ve 37 kür radyoterapi aldım. Saçlarımı kaybetmediğim için şanslıydım fakat başka zayıf düşürücü yan etkilerlerle yüzleştim. Mide bulantısı ve kulaklarımda sabit bir çınlamadan dolayı zorlandım. Omurgam çöktü neyse ki bir başarı bir kifoplasti ameliyatı oldum.

Ailemin gözünde her zaman güçlü bir insan olmuştum ve bu imajı korumalıydım. Bu bir savaştı ve ailem ilham kaynağım oldu, onlar olmadan iyileşemezdim.

Başta cerrahım olmak üzere tüm sağlık bakım ekibime minnettarım. Kendiniz için doğru seçimler yapmanız ve ekibinize güvenip rahat hissetmeniz çok önemli.

2012 de aldığım radyasyon nedeniyle üçlü bypas operasyonu geçirdim. İyileşme zorlu oldu, fiziksel ve ruhsal bir savaş verdim.

Bugün remisyondayım ve kendimi iyi hissediyorum. 6 ayda bir kontrollerime devam ediyorum. Yüzde yüz sağlıklı değilim fakat kendimi zorluyorum ve asla vazgeçmiyorum. Bardağın dolu tarafından bakıyorum ve her gün düşüncelerimi pozitif tutmaya çalışıyorum. Bütün bunlardan sonra 1+çeyrek akciğere sahip olmam ise inanılmaz bir güzellik!

Kifoplasti: omurga kırıklarının tedavisinde kullanılan ve en az düzeyde cerrahi girişim gerektiren yeni bir yöntemdir.



Hiç yorum yok: