Organik mi Yemeliyim… O Da Niye?

 
Esasında bu yazıyı aşağıdaki paylaşacağım tabloyu bulduğumda yazmak istemiştim, bir ayı geçti. Ama Ebru ile Türkiye’de ne derece organik bilincinin olup olmadığını tartışınca (bunun içinde gerçekten organik olduğuna güvenip güvenememe de var elbette), o kadar da faydalı olmayacağına karar vermiştik. Yanılmışız. Takipçilerimizden gelen sorular doğrultusunda şimdi sunuma koymaya karar verdik.

Gökhan diye ailecek görüştüğümüz bir arkadaşımız var, senelerdir başımızın etini yer “ürünleri mevsiminde tüketin, bu meyve sebzeleri olmadan kamyona dolduruyorlar, üzerine ilaç koyup taşıma sırasında büyüyor hepsi” diye. Biz de pek dinlemezdik. Veya o kadar önemli olduğunu bilmiyorduk, ama şimdi bu yazımdan sonra umuyorum hepimiz öğrenecegiz neden olduğunu.
Organik ne demek?

Organik; pestisit, sentetik gübre, genetiği oynanmış organizmalar,ve lağım pisliği kullanılmadan üretilmiş ürünlere deniyor. Eti, sütü ve yumurtası yenen hayvanlar icin ise, hormon ve antibiyotik almamış olması gerekiyor.
Organik olup olmadığını nereden anlayacağım?
Amerika’da 3 farklı etiket görmek mümkün:
  • % 100 organik,
  • Organik (%95 organik ürün)
  • Organik maddelerden yapılmıştır (içinde en az %70 organik malzeme olup da, geri kalan %30'unun genetiği oynanmış malzemeden oluşma ihtimali olan.)
     Amerika’da yukarıda resmini verdiğim damgayı almış ürünler, belgeli onaylanmış ürünler. Bildiğim kadari ile henüz Türkiye’de böyle bir kontrol mekanizmasi yok, o zaman ne yapabilirsiniz… 

Hangi ürünleri organik almasak da olur, veya organik değilse nasıl bir çözüm bulabiliriz?

Mesela portakalın organik olmaması çok önemli değil, çünkü kalın kabuklu. O yüzden gelişme sırasında maruz kaldığı spreyler, balmumu gibi dış etkenlerin büyük bir kısmı kabuklarında kalıp, içine az miktarda geçiyor. Portakalın kabuğunu soyarak bu zararlı maddelerin bir çoğundan kurtulma imkanınız mevcut.
Eger ürünler organik degilse, bol su ve çok az sabun ile (yanlız sabunun natürel olması lazım, gidip el deterjanı kullandınız mı, pek bir faydasi yok tabii) iyi yıkanması lazım.
Elma, salatalık, domates, patlıcan gibi ürünlerden parlayan olanları (bu özellikle Amerika’da çok görülen bir durum) balmumlanmış demektir, balbumu da kabuktaki pestisit ve spreyleri de ne yazık ki kabuğa bloke ediyor. Bu ürünleri sadece yıkamak da yeterli degil, kabuklarının kesinlikle soyulması gerekli. AMA elmanın organiğini aldıysaniz, muhakkak kabuğu ile yemenizi tavsiye ederim, çünkü kabuğundaki besin oranı en az içindekiler kadar çok.
Eğer kıvırcık salata, lahana gibi sebzelerin organik olanlarını bulamıyorsanız, dışındaki en az birkaç katı kesinlikle kullanmayın.
  
Hangi ürünlerin organik alınmasi lazım?
Et, süt, yumurta ve tavuk… Küçük ve büyük baş hayvanlara, çabuk büyümeleri için hormon, birbirlerine çok yakın büyüdükleri için birbirlerinden hastalık kapmamaları için antibiyotik veriyorlar. Tabi bunların hepsi sadece kendilerine değil, aynı zamanda onlardan faydalanan ürünlere de geçiyor.
Yapraklarını yediğimiz sebzeler, yani lahana, ıspanak, marul gibi… Bugün facebookda paylaştığım tabloyu buraya da ekliyorum. Eğer dikkat ederseniz özellikle o ürünleri seçtim, normal ve organik ürünlerin karşılaştırmasını yaparken, çünkü bu ürünlerde aradaki mineral oranı çok dikkat çekici. Organik umrumda değil deseniz bile, bu ürünleri organik bulmaya çalışmanızı tavsiye ederim.
Ince kabuklu sebzeler, meyveler… Domates, armut, elma, üzüm.
Bana sorarsanız, ilk başta ben bu işi abarttım diyordum, ama sanırım bilincli abartmanın bir zararı yok. Ayrıca bulaşık deterjanında da natürel  olanını kullanmaya başladım, şiddetle tavsiye ederim.
EB
Kaynak:

1 yorum:

mehmet dedi ki...

Mevsiminde olmayan hiç bir sebze veya meyveyi tüketmemek lazım öncelikle, ama tam organik olduğundan emin olabilsek. Bunun içinde bulunduğumuz yerlerdeki ( özellikle küçük ilçelerde ) pazaryerlerinde satış yapan ve uzun süredir alış veriş yaptığınız köylülerden almayı tercih etmeliyiz.