İçimizden Biri -Kahramanlarımız: Mini Röportaj --Özge Arpaguş

Çok yakın zamanda güzel haberlerine birlikte sevindiğimiz ''Özgeciğimiz'' o bizim. O Ankara’da biz Amerika’da ama sevgi mesafe tanımıyor biz onu kardeşimiz olarak görüyoruz, o bizi ablalarım diye çağırıyor. Sizi Özgeyle baş başa bırakıyorum...

 
Özge’cim en baştan başlayalım kanser teşhisi nasıl konuldu? Ögrendiginde ne hissettin?


Göğsümde çok ağrım oluyordu , canımı yakan delice bir ağrı. Hastaneye gittim ve zorlu dansımın başladığını orda öğrendim. Önce yalnız kalmak istedim bir süre, etrafımda kimse olmadan düşünmek. Boğazım düğümlendi, tutamadım kendimi hüngür hüngür ağladım, çok ağladım. Sonra ''kalk dedim'' kendime, ''vazgeçmek, pes etmek yok, geldiği gibi gidecek GİTMESİNİ BİLECEK.''


Bu hastalık neleri değiştirdi hayatında? Olumlu ve olumsuz...


İçimde ağlayan bir çocuk bıraktı bu hastalık. Okul hayatımı devam ettiremedim, herkesin sağlıkla koşuşturduğu o üniversite benim ağrılarıma yuva olan bir mekan olmuştu sanki, bırakmak zorunda kaldım. Ama bana çok şey öğretti, aldığım her nefese şükretmeyi, elimdeki herşeyin kıymetini bilmeyi... En önemlisi umudu öğretti, koşamadım belki ama yürüdüm hep.

Ne kadar güçlü olduğumu öğrendim, en zor savaşlardan geçebilecek kadar güçlü olduğumu. Gülmenin ne kadar güzel olduğunu öğrendim.

      
Çevrendekiler nasıl tepki verdi? Hem uzağındaki hem yakınındakiler?


Yakınlarım dışında pek dile getirmedim bu durumumu. Onlardan da bana hastaymışım gibi davranmamalarını istedim, elim ayağım tutuyor bende sizler gibiyim dedim. Uzak çevrede durum pek öyle olmadı, solgun benizli yorgun bir genç kız vardı karşılarında, üzerimde bakışlarını yakaladım hep. Ama bilmedikleri şey hastalığım değil çok güçlü olduğumdu.

Ve terkedildim, dansıma eşlik etmekten korktu sanırım, güvendiğim bazı insanların aslında ne kadar güçsüz olduklarını öğrendim. Bu yüzden ailenize kocaman sarılın, onları ne kadar çok sevdiğinizi söyleyin.


Bu sürecin en buyuk zorlugu neydi senin için? Sana ne yardımcı oldu?

Zor bu hastalık ama asla imkansız değil. Çünkü o güç sizin içinizde mevcut. Bunu biliyorum çünkü o ağrılar bitmek bilmeyen ağrılar hayatı ertelememe sebep oldu hep. Ama bu asla bir yenilgi değil. O içinizde ki umut kuşunu hep canlı tutun, yapacağınız güzel şeyleri düşünün, sevdiklerinizle beraber olun, size iyi gelen şeyleri yapın.

Mesela ben hep şarkı söyledim, sesim çok kötü ama yine de susturmadım içimdeki çocuğu, çünkü ben hayatımı yüksek sesle yaşamak için burdayım.


Nasıl bir destek gördün? Sana yardımcı olan kişiler, felsefeler, olaylar oldu mu?


Sevdiklerimi kendime psikolog tayin ettim, hep konuştum anlattım, çünkü bu hastalık bedeni yorduğundan daha fazla ruhu yoruyor. Ve ruha iyi geliyor konuşmak, karşındakinden alabildiğin o tatlı tebessümün hazzı hiç birşeyde yok. Bana yardımcı olan kişilerse hiç tanımadığım insanlardı, benim gibi dans eden insanlar. Umudumun en tatlı melekleri.

Mesela bir keresinde kemoterapi alan bir ablam: 'ne kadar şirin bir kafa tasım varmış Özge! kellik bile yakıştı bana!' dedi.  Bu nasıl bir his bir bilseniz. İçinizde bulunduğunuz durumdan iyi bişeyler çıkarmaya çalışın. Dans eden başka hayatları izleyin dinleyin eminim bir yerde size iyi gelecek birşeye temas edecektir.


Kanserle dans grubu buna en iyi örnek, iki melek tarafından korunan bir aile burası. Burda insanlar ağrılarına sızılarına rağmen başkalarına nasıl iyi gelirim diye düşünüyorlar hep, bu süreçte nasıl beslenmeli neler dikkat edilmeli gibi paylaşımların yanında en önemlisi sevgi var burada, insanların birbirine iyi gelmek için çabaladığı sıcacık bir yuva burası.


Kanserle Dans ailesine mesajın...


Kendinizi sevin. Biliyorum şu an gelgitler var ruhunuzda ama bizler imkansız değiliz, teselliye ihtiyacımız yok bizim. 'Kanser olmak ölmek değildir yeniden doğmaktır' der çok sevdiğim bir abim. Yeniden doğuşunuzda kendinizi keşfedin. Ve unutmayın kanserle dans hayattır. Umut hep sizlerle olsun, sevgilerimle


Özge Arpaguş – Ankara

2 yorum:

Adsız dedi ki...

"Ve terkedildim, dansıma eşlik etmekten korktu sanırım, güvendiğim bazı insanların aslında ne kadar güçsüz olduklarını öğrendim." ve kendimin ne kadar güçlü olduğunu... hatta bazen "iyi ki kanser olmuşum" diyesim bile geldi... :-)

Adsız dedi ki...

Sevgili Ozge gecmis olsun...Amerika'dan Ankara'li bir hemserin...