İçimizden Biri Mini Röportajlar -- Bala Kayadelen

Jülidemiz Mekanın Cennet Olsun

Uzun süre bu resme baktım, Jülide'nin resmine ve sevgili Bala'nın söylediklerini düşündüm. "belki de uzaklardaki yakınlıklar, yakınımızdakilerin uzaklığını ve o zor anlardaki umarsızlığını kapatıyor."

İçten gelen her söz, her çaba, büyük ya da küçük, şefkatle ve sevgiyle tutulan her el önemli uzaklardan bile olsa.

ET  

 
Bala'cım Jülide'nin hastalığını nasıl farkettiniz?

Kanser hayattaki en büyük korkularımdan biriydi ve tam bu hastalıktan korkuyorum dediğim an en yakınımda çıktı. Kardeşim, benden 2 yaş küçüktü Jülidem! Yaklaşık 2 sene önce garip bir şekilde onun iyi olmayabileceğini düşünmeye başlamıştım. 6. his gibi birşey. Bilemiyorum ama sanki hissediyordum ve anneme söyledim halini beğenmiyorum bir doktora danışalım diye. Bir süre ertelendi, sonra doktora gittik ama eski Jülide değildi. Halsiz, agresif, soluk. Doktor sadece üşütmüş deyip gönderdi. Sonra bir akşam şiddetli göğüs ağrısıyla özel hastaneye kaldırıldı ve orada ortaya çıktı. 25 Ağustos 2011’de teşhis konuldu: "akciğer ca adenokarsinoma"
Öğrendiğimizde… Herşey acı, karışık, çok sancılı, öfkeli ve  çaresizdi sanki. Garip bir haldeydi herkes. Gözgöze gelmekten kaçınan ama umudu yedine almış bir aile olmuştuk. Ona umut ve cesaret veriyorduk hepimiz. O andan sonra hayatın çok farklı olacağını herşeyin değiştiğini ve değişeceğini anlamıştık.

Hayatınızda neler değişti bu süreçte?

Bu bana, bize olmaz dediğim bir şeyle yüz yüze çarpıştık. Sert bir çarpışma. Müthis bir merak. Bu hastalıkla ilgili her şeyi en ince ayrıntısına kadar öğrenme isteği hatta açlığı. Sabahlara kadar hastalıkla ilgili en ufak bilgiyi bile okuyor ve Jülideme çok hissettirmeden onu da bilmesi gerekenleri anlatıyordum.
Ama umutluydum. Uzun zamandır dans etmeyen birinin zor figürlerle çok kısa zaman kala bir yarışmaya hazırlanması gibiydi.
Hayatımdaki herşey anlamını yitirdi, tüm diğer sıkıntılar, acılar ertelendi süresiz olarak. Hayatta maskesi olmayan ben onun yanında güçlü abla maskesi takmaya başladım. Çünkü biliyordum o benden, bizden güç alacaktı..
Bala ve Jülide

Kanser yakın ve uzak cevreyle ilişkileri nasıl değistirdi?

Birçok kişi bu hastalığı aslında hiç bilmiyormuş. Hatta ben bile ki çok meraklı olmama rağmen nasıl çok şeyi atladığımı fark ettim. Duyanlar çok farklı tepkiler gösterdiler. Jülide bir gün bana ondan  cüzzamlı gibi kaçan arkadaşlarının olduğunu göz yaşlarıyla paylaştı. Bu beni çok öfkelendirdi. Nasıl bir arkadaş bu denli yalnız bırakılır! Bu soruyu defalarca sordum.
Benim çevremde de farklı şeyler olmadı aslında kimileri sormaktan kaçındı, eski neşeli Bâlâ olmam beklendi. Aramayan sormayan adeta görmezden gelen arkadaşları da gördük, yaşadık. Fakat diğer tarafta hiç tanımadığım güzel kalplerle tanıştım.. Hastalık dolayısıyla araştırma yaparken farklı bloglar, sitelerde farklı insanlarla tanıştım. Bu dansı sürdüren insanlar ve yakınları. Birbirimizle her bilgiyi paylaşıyorduk.
Birbirini daha önce hiç tanımaya insanlar. Aynı acıyla imtihan edilirken adeta kenetlenmiştik. Olumlu olan tek şey belki de uzaklardaki yakınlıklar, yakınımızdakilerin uzaklığını ve o zor anlardaki umarsızlığını kapatıyor.
Aile olarak birbirimize çok daha yakınlaştık.

En büyük zorluk neydi sizin icin? Paylaşmak istedigin öneriler var mı?

Bu süreçte en büyük zorluk sanırım bilgi kirliliği karmaşaydı. Adeta çöp kutusuna dönen bir beyin. Ve tabii tedavinin ağır etkilerini görmeye başlayan o şen şakrak kardeşimin günden güne farklılaşmasını izlemek…
Bu süreçte doğru bilgi almak, doğru tedavi ve doktoru bulmak çok önemli. Ne yazık ki biz bu konuda çok zorluklar çektik. Doğru düzgün bilgi vermeyen doktorlar, yanlış uygulama ve ihmaller canımızı çok yaktı. Bu süreçte en büyük desteği aynı süreci yaşayan çok güzel bir kalpten sevgili Burcu Mert Hamarat'tan aldım. Benim en büyük önerim doğru bilgi alabilmeyi sağlamak ve tedavinin her aşaması hakkında sağlıklı bir şekilde haberdar olmak.
Doktorlarla birebir diyaloglar kurabilmek ve tedavi aşamasında olası her şeyden önceden bilgi sahibi olmak.

Nasıl  destek aldın? Yardımcı olan kişiler, felsefeler, olaylar oldu mu?
Bu dansta insanın sadece bedeni değil ruhu da yorulabiliyor ve kendinizi bu hastalıktan soyutlamak o kadar da kolay olmuyor.  O zaman da doktorların önerisiyle olayları ve süreci daha iyi tolere edebilmek için bazı yardımcı ilaçlar alınabiliyor. Ve tabii ki konuşmak zira bu başlı başına bir travma.
İnanın ne denli güçlü olursanız olun sallanıyor ve dikkatli olmazsanız savruluyorsunuz. Aynı şeyleri yaşayan ya da hali hazırda içinde bulunanlar dışında gerçekten tam anlamıyla anlayabilen ne yazık ki çok fazla çıkmıyor. Yaşanmışlıkları okuyorsunuz, araştırıyorsunuz.
Dualar kalbi güçlendiriyor. Kardeşim her daim çok inançlıydı ben de. Dualar her an dilimizde olmaya başladı tabii. Allaha sığınma, kadere meydan okuma, ne derseniz deyin maneviyat onemli ve rahatlatıcıydı bir yerde.

Kanserle Dans okuyucularına vermek istedigin bir mesaj var mı?

Zorlu bir dansa ayak uydurmak zorundalar önce bu gerçeği kabul etmeliler. Her şey biraz da kabullenmekle şekilleniyor. Doğru bilgi, en doğru ağızdan yani doktorunuzdan tedavi aşamalarının neler getireceğinden haberdar olmak, destek.  Gerekirse profesyonel bir destek. Zira bu çok gerçek bir travma hali. Tek başına baş edebilmek mümkün olamayabiliyor. İnançla dua ederek maneviyata sığınmak da çok rahatlatıcı olabiliyor. Alternatif uygulamaları iyice araştırıp, doktorunuza danışarak denemek çok daha akılcı.
Ve gülümsemek!  Zorluklara nanik çekmek diyorduk biz kardeşimle. Hayata nanik çekiyoruz. İşte böyle bişey, aile ve gerçek dostlardan destek alıp derin bir nefesle dansa devam edebilmek.
Kanserle mücadeleyi kazandı ya da kaybetti. Bu tür söylemler bana çok doğru gelmiyor.. Dans daha anlamlı ve sıcak!
Ve bu dansta şans çok önemli hem de sanıldığından çok daha fazla. Bu nedenle önce şanslı olmalarını diliyorum. Şansınız varsa doğru tedavi ve doktorla bu dansı yürütüyorsanız bu dansı çok güzel bir şekilde sona erdireceksiniz demektir.
Tüm "Kanserle Dans" edenlere bol şans diliyorum..
Bala Kayadelen

2 yorum:

kedi dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
kedi dedi ki...

Hep sans be sans be der dururuz oysa Sans nekadar özel bir kelime cümle,imis meger..
Bana göre ona sahip olan zaten aciyla kederle sIkinti icinde hayatla böyle zamansiz aci dans etmek zorundada kalmiyor diye düsünüyrum..:(
Kedin seni hep sevgiyle anacak..

Mekanin cennet olsun cülim..